Bazı mekanlar size daha gitmeden huzur verir, fotoğraflarına bakarken bile orada bulunmak için hayal kurarsınız. İşte Şile’de bulunan Casa Lavanda da benim için öyle bir yer oldu. “Rüya gibi bir butik otel” yorumu, Lavanda’da bir an önce bulunmak için hayal kurdurmaya başlamıştı bana…

Konum

Casa Lavanda Butik Otel Şile

Casa Lavanda, Ulupelit

İki sene önce arkadaşım Yasemin Dormen’den duyduğum Casa Lavanda’ya uzun zamandır gitmek istiyordum. Ve sonunda zamanı unutturan bu butik oteli deneyimlemek için yola koyulduk. Yaklaşık bir saatin sonunda, çam ormanlarının yer aldığı, tam anlamıyla oksijen kaynağı Ulupelit köyündeydik. Daha Lavanda’ya varmadan bile, Ulupelit’in yemyeşil doğasını hissetmek bana çok iyi geldi.

Casa Lavanda, Feryal ve Ahmet Şen çiftinin 20 sene önce keşfedip aldıkları yazlıklarını sonradan butik otele dönüştürme fikri ile ortaya çıkmış. 2010 yılında açılan Lavanda, misafirlerine sadece yemyeşil bir ortam değil, restoranındaki enfes yemekler, arkadan çalan klasik müzik, odalarının şirinliği ve gerçekten hiçbir yerde bulamayacağınız servisi ile unutulmayacak bir deneyim yaşatıyor.

 

Casa Lavanda

Casa Lavanda’nın içerisine girdiğiniz anda, vintage bir dekorasyonla karşılaşıyorsunuz. Birkaç taş evden oluşan otelin lobisi, biblolar, çiçekler, kurutulmuş lavantalarla süslenmiş.

Casa Lavanda Odalar

Lavanda’da odaların her birine farklı bir isim verilmiş; örneğin bizimki Servi’ydi. Her odanın önünde oturup, çay keyfi yapabileceğiniz sandalyeler ve sehpalar yer alıyor.

Casa Lavanda yemekler

Otelin yemeklerine gelince… Biz gittiğimiz akşam, beklediğimizden de muhteşem bir yemek yedik diyebilirim. Menünün bu kadar zengin olmasının ve içeride çok başarılı bir mutfağının olmasının nedeni Feryal-Ahmet Şen çiftinin oğulları Emre Şen. Başarılı bir şef olan Emre Şen, otelin mutfağının şefliğini üstlenmiş durumda.

Casa Lavanda’nın sabah kahvaltısı da hem göz, hem karın doyuruyor. Açık büfe, ev yapımı reçeller, Ulupelit köyünde taze yapılan köy ekmeği, Sivas’tan gelen petek bal, yine Ulupelit’ten sucuk, taze portakal suyu, omlet ile birçok çeşidi barındırıyor. 

Burada akşam yemeğinden sonra ve/veya akşamüstü yapmanız gereken bir şey ise, çimlerin üzerinde oturup şarap keyfi yapmak. Otelin geniş bir şarap menüsü var; buradan bir şarap seçip, yanında peynir tabağı ile doğanın sesini dinleyebilirsiniz. Ben şarap içerken yanında meyve tabağı olarak erik istedim; otel görevlisinin bana verdiği cevap şöyleydi; “Erik yok ama ağaçtan toplayabilirim isterseniz…” Umarım anlatığım bu hikaye, otelin servisinin ne kadar iyi olduğunu göstermiştir size. Bu arada, evet, o gün bol bol ağaçtan benim için özel toplanmış erik yedim 🙂

Tuna & Lisya

Casa Lavanda’nın yukarıda anlattığım tüm detaylardan farklı olarak benim için özel bir anısı daha var. 2014’te burada evlilik teklifi almıştım! Lavanda’nın çimleri, eşim Tuna ile heyecan verici başlangıcımızın ilk şahitleri olmuşlardı. 🙂

Casa Lavanda

Kısaca… Casa Lavanda’yı, şehrin buğulu havasından uzaklaşıp temiz bir nefes almak, huzurlu bir gün geçirmek isteyen herkese öneriyorum. Bu tarz tatilleri kendinize hediye edin; hepimiz çok yoğun çalışıyoruz, sürekli trafikteyiz, gün içinde şehrin hızlı tarzından dolayı geriliyoruz. İstanbul’dan zaman zaman ulaşmanın hepimize iyi geleceğine eminim. Kendinizi asla unutmayın, siz her şeyden daha değerlisiniz! 

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den “Ortanca Evleri: Sakarya’da Huzurun Adresi”