Mesut Bahtiyar'dan Şarkılar Dinledik: İşte Benim Zeki Müren Sergisi
Türkiye’de popüler kültür ve magazin basınının verdiği güç ile cinsel devrim yapabilecek biri trans biri drag queen iki isim susmaya devam ediyor; bir diğeri de zamanında susmuş. Halk tarafından sevildiği için KUSUR olarak görülen ŞEY’i ört bas edilmiş, görmezden gelinmiş, aman ha sakın denilmiş, kariyeri boyunca mış gibi yapmış, sanat güneşimiz Zeki Müren. Sanat Güneşimiz devrimi kitlesel olarak değil bireysel olarak gerçekleştirmiş, attığı her adım, giydiği her kostüm skandal olmuş ve kendini üstü örtülü bir şekilde topluma kabullendirerek gönüllerde taht kurmuş.
Yapı Kredi Sanat, İstiklal Caddesi’nde dev bir reklam ile herkesi “İşte Benim Zeki Müren” sergisine davet ediyor. Sergi Merdivenlerden on binlerce fotoğraf arasından seçilmiş fotoğraflar ile başlıyor, gündelik hayatından izler taşıyan ajandalar, mektuplar, eşyalar ve kostümlerle devam ediyor. Gazinolar ile özdeşleşmiş bir sanatçı olduğu için kırmızı ve pembelerin hakim olduğu atmosfere kendi sesi ve şarkıları eşlik ediyor. Keşke video bölümü kayar yazı ile değil de neon tabelalar ile yapılsaydı, döneme bu kadar gönderme olacak ise dedim içimden.
Sergi ile alakalı Yiğit Karaahmet harika bir eleştiri yazısı yazdı. Her cümlesine katılıyor olmakla birlikte sergide neden Zeki Müren’i bu kadar marjinal yapan Liberace’den bahsedilmediğini algılayamadım. Sanat Güneşimiz zamanında Las Vegas’a gidiyor ve Liberace’i kostümlerini, şovlarını görüp hayran kalıyor ve Bilal Özcan’ın yazısına göre Türkiye’ye dönüp aynısını yapacağından bahsediyor. Bir başka röportajda ise tam tersi iddia ediliyor, Liberace bana özendi diyor. Liberace’i ilk kez Lady Gaga’nın “Dance in the dark” şarkısında “Haunt Like Liberace” sözü ile tanımıştım ve benzerliği görmüştüm ama iç açıcı olan şey zamanımız starları gibi birebir taklit yerine gerçekten ilham almış, kendi moda bilgisi ve becerileri ile güzelce yorumlayarak bizlere sunmuş.
Sergide bir iç mimar olarak en dikkatimi çeken detaylar, zamanında Uzak Doğu dekorasyonundan etkilenerek dekore ettiği salonu, harika kilim desenleri ve mobilyalar. Sergideki dokuma örnekleri gerçekten görülmeye değer hatta keşke İTKİB bu işe el atsa bu halıların birebir uyarlamaları satışa sunulsa. Çizdiği desenler, resimler ne kadar çok yönlü bir sanatçı olduğunu gösteriyor. Hepsi harika!
Sergiyi gezdikten sonra şu soruyu sormanızda fayda var? Günümüz sanatçılarından hangisi böylesine detaylı bir sergiyi hak edecek?
Sergiyi 20 Aralık 2014 tarihine kadar İstiklal Caddesi Yapı Kredi Sanat Galerisinde ücretsiz olarak gezebilir, Yapı Kredi Yayınları’ndan basılmış kitabını da satın alabilirsiniz.
İlk yorumu siz yazın!