İşte Benim Zeki Müren!
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliği ile hazırlanan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi; Zeki Müren’in Bursa’da dünyaya geldiği evden Bodrum’da inzivaya çekildiği yıllar arasındaki tüm anılarının kapılarını bize açıyor.
Zeki Müren’i sevmeyenimiz yoktur gibi geliyor. Mükemmel bir sese sahip, eşsiz yorumlara ve harikulade bestelere imza atan büyük usta… İstanbul bu yıl Zeki Müren’i iki sergi ile anıyor. Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde açılan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi, sanatçının hayatından kesitler sunuyor.
Bizzat Zeki Müren tarafından biriktirilmiş fotoğraflar, ailesinden ona yazılan mektuplar, plakları, şiirleri, notları, arşiv görüntüleri, telefon rehberi hatta ve hatta telif haklarını aldığı şarkıların sahipleri tarafından imzalanmış belgeler, kısacası dolu dolu geçmiş bir yaşamdan arda kalan belgeleri bir araya getiriyor.
Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Genel Müdürü Tülay Güngen, “Sergi için seçilen kareler, Müren’in sahne ve sinema çalışmalarına tanıklık ettiği kadar, çocukluğundan başlayarak gündelik hayatına da bir pencere açıyor. 1950’lerden 1980’li yıllara uzanan zaman diliminde, hayatını milyonların gözü önünde, objektiflerin karşısında geçirmiş bu sıradışı yıldızın, popüler kültür tarihimizde kapladığı özel yeri düşünmek ve hatırlamak için bu sergi bulunmaz bir fırsat sunuyor. Hayranları, Sanat Güneşi’mizin hayatındaki ilk fotoğrafından, annesi ile birbirlerine gönderdikleri duygusal mektuplara, ajandalarına aldığı notlarından, lise çağındaki anılarına ve şiirlerine kadar birçok farklı döküman eşliğinde onu tanıma fırsatı yakalayacaklar” diyor.
Beni en çok etkileyen belgelerden biri; zamanında Antalya’ya giden Zeki Müren’in “istenmeyen sanatçı” olarak çıkan haberi için doğruluğunun olmadığını ve büyük bir özür içeren bir mektup idi. Sergide ayrıca herkesin dilinden düşürmediği, her şarkının sırasının bile ezbere bilindiği Aspendos konserinden bir bölümün görüntüsüne de ilk kez yer verilmiş.
Serginin ikinci katına çıktığınız zaman Zeki Müren’in şimdilerdeki sanatçıları kıskandıracak sahne kostümlerini görücüye çıkarmışlar.
Sanatçının iç dünyasından yansımaların da yer aldığı bu sergide, diğer sanatçı dostları ile fotoğrafları, filmleri, konser kayıtları, sahne kıyafetleri ve evinden bazı mobilyalara bile yer verilirken iki kata yayılan sergiden Zeki Müren’in yaşadığı aşklarla ilgili herhangi bir ayrıntıya yer verilmemesi beni biraz hayal kırıklığına uğratsa da hislerimizin ve düşüncelerimizin birleştiğini hissettim.
Bu kadar gri renk içindeki İstiklal Caddesi’nde sanat güneşi tekrar doğdu, biraz pembe renge bulanmak için sergiyi kaçırmayın!
Acaba Zeki Müren de bizi gördü mü?
İlk yorumu siz yazın!