İsveç Hakkında Az Bilinenler: Bir Lokalin İzlenimleri
Henüz İsveç’in ikinci büyük şehri Göteborg’a taşınalı iki ay olsa da, bu süre zarfında üç İskandinav ülkesinden ikisini görme ve gözlemleme şansı yakaladım. Sizlere burada aldığım bazı notları aktarmak istedim. İsveç hakkında az bilinenler nelerdir, öğrenmek isterseniz buyrun yazıya geçelim!
İstanbul Yeni Havaalanı’ndan kalkacak uçağıma biner binmez beni İsveç’te farklı bir hayatın beklediğini anlamıştım. Bu zamana kadar çok fazla uçak yolculuğu yapmış biri olarak söyleyebilirim ki bu yolculuğum içlerinden en keyifli olanıydı… Yolcuların %90’ının İsveçli olması dolayısıyla uçaktaki sükunet nereden baksanız hissediliyordu. Ne ağlayan bir bebek ne yüksek sesle konuşan kimse vardı. Yani bebekleri bile sakindi. Huzurlu bir uçuş devam ederken uçak kuzeye doğru ilerledikçe hava kararıyor ve bulutlar yeryüzüne yaklaşmaya başlıyordu. Hala yüksek irtifada olduğumuzu sanıyordum ki bir anda iniş pisti göründü. Karanlık, yağmurlu, soğuk ama bir o kadar temiz bir hava beni bekliyordu. Malum her yeri ormanlarla çevrili bir ülkeye inmişti uçak. Hava durumuna alışmak çok uzun sürmedi; ne de olsa sekiz yıl kadar Eskişehir’de yaşamıştım. İskandinavya’da benim için yaşam başlamıştı. Bu ülkede biz Türkler için alışılagelmiş durumlar biraz farklı. Şimdi İsveç hakkında az bilinenler neler, onlara geçelim!
İsveç Hakkında Az Bilinenler
Kredi Kartı Kullanımı
İlk olarak kredi kartı kullanımı maddesiyle başlamak istedim çünkü Türkiye’den yurt dışına seyahat ederken hepimiz yanımızda genellikle Euro veya ilgili ülkeye ait para biriminden bir miktar nakit taşımak isteriz. Taksi, bilet gibi ulaşım araçlarını şehre indiğimiz gibi kullanmamız gerektiği için bizi yarı yolda bırakmayacak şekilde nakit para ile kendimizi güvenli alanda tutarız. Ancak burada durumlar biraz farklı. Yanınızda Euro veya İsveç’in para birimi olan SEK bulunsa bile kullanamayacağınızı bilmelisiniz. İsveç’e gelirken yanınızda Avrupa’da kullanıma açık kredi kartınızı yanınızda getirmeniz gerekiyor. Çünkü burada nakit para neredeyse artık kullanım dışı. Her türlü işlem kredi kartı üzerinden yapılıyor. İki aydır buradayım ancak henüz nakit para kullanan görmedim. Daha doğrusu, onlara ait nakit paralarını henüz görmedim…
Perdesiz Pencereler
Perdesiz bir ev Türkiye’de kabul edilemez sayılır. Ben de kabul etmezdim. Ancak camlarının önlerini öyle hoş süslüyorlar ki, perde ne kadar gereksiz bir detaymış diyor insan. Camların önü genellikle şamdanlar, ev bitkileri ve masa lambaları ile süsleniyor. Fotoğrafta gördüğünüz yıldız ise Bethlehem yıldızı olarak biliniyor, sadece Christmas dönemlerinde asılan ve Hristiyan dininde anlamı olan bir yıldız. Perde sadece bahar ve yaz aylarında kaçınılmaz bir gereksinim haline geliyor. Bu aylarda gökyüzü gece 24.00’a kadar aydınlık olduğundan stor perde ile yatak odalarını gün ışığından arındırıyorlar. Henüz bahar ve yaz aylarını gözlemleme şansım olması ancak İsveçlilerden duyduğum kadarıyla bu aylarda insanlar, sokaklar kısaca tüm hayatları değişiyor, doğa ve insanlar için uyanma süreci başlıyormuş.
Fika Molası
Fika, İsveç dilinde kahve molasını temsil ediyor. İsveçliler sosyalleşmek için bu zamanları kullanıyorlar. Genellikle tarçınlı çörek yani “Kanelbullar” ve kahve eşliğinde dostlarla veya çalışma arkadaşlarıyla yapılan kısa kahve molaları… İsveçliler, güneşe çok daha az maruz kaldıkları için olsa gerek, ten renkleri soluk ve sarışın insanlar. Bu da onları biraz soğuk ve mesafeli gösteriyor. Kendileri de bunu kabul ediyorlar zaten. Fika molalarının insanları birbirlerine yakınlaştırdığına inanıyorlar ve bu yüzden bu kahve molasına çok kıymet veriyorlar.
İlginizi çekebilir: Ceren Oğuz’dan Fika Moda
Çeşme Suyu Kullanımı
İsveç’te de bir çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi çeşmeden su içebiliyorsunuz. Yani yanınızda su taşımanıza gerek yok. Hem mekanlarda hem de sokakta içilebilir su bulmak oldukça kolay. Her mekanda mutlaka su bardaklarının, sürahilerin ve çeşmenin bulunduğu bir hizmet mevcut. Buradan dilediğiniz kadar su alıp tüketebiliyorsunuz ve herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor.
Babalar ve Çocukları
4.5 yıl kadar Türkiye’nin önde gelen gıda firmasında çalışmış biri olarak çok fazla baba olan ve sadece 3-4 gün, maksimum 1 hafta babalık iznine ayrılan o kadar çok insan gördüm ki, İsveç’teki ebeveynlik iznini duyunca hak vereceksiniz ki şok oldum. İsveç’te ebeveynler yasal olarak 480 gün doğum iznine sahipler. Dikkat ettiyseniz ebeveynler diyorum çünkü anne yanında baba da bu süreden faydalanabiliyor. Bu süre anne ve baba tarafından bazı kurallar çerçevesinde paylaşılıyor. Yani anneler iş yerlerine döndükten sonra babalar ebeveynlik iznine ayrılıyorlar. Ancak İsveç’te özellikle pazar günleri sadece babalar ve çocuklarını gördüğünüz senaryo o kadar çok ki nerede bu anneler diye düşünüyorsunuz. Annelerin ise Fika molasında olduğu düşünülüyor.
Ev Bulma Sorunu
Türkiye’de 8 yıl içerisinde 4 kez ev değiştirmiş biri olarak söylüyorum; kendi tarzınıza uygun ev bulmak oldukça kolay! Çünkü emlak sektörü o kadar çok seçeneğe sahip ki, imkanınız varsa “seç beğen al-kirala” süreci sorunsuz ve hızlı ilerleyebiliyor. Ancak durum İsveç’te çok farklı. Biz şanslıyız ki eşimin çalıştığı firma ilk evimizi bir yıllığına kiralamıştı. Ama bu süre dolmadan, yaklaşık 4-5 ay önce yeni bir ev bulma sürecimiz başlamıştı. İsveç’te ev bulma sürecine gelirsek; öncelikle emlak siteleri üzerinden kendinize bir profil oluşturuyorsunuz. Kiralık evlerden, tutmak istediklerinize aday oluyorsunuz. Ev sahipleri sizi görüşmeye ve evi görmeye davet ediyor. Bizim kendimizi anlatan bir sunumumuz bile vardı, çıktısını alıp gidiyorduk görüşmelere. Tabii bazen sitede belirtildiği gibi görünmeyen veya sitede hiç görseli olmayan evlere de gittiğiniz olabiliyor. Evi beğenmeyip dönebiliyorsunuz. Evi beğendiğiniz durumda da ev sahibinin sizi beğenmesi ve evinde oturmaya izin vermesi gerekiyor. Yani uzun ve çetrefilli bir süreç. Eğer gerçek bir İsveçli evini tutuyorsanız ve ev eşyalıysa sizi içeride hoş bir dünya karşılıyor; İsveç markası olan IKEA mağazalarında gördüğümüz konsept evler gibi dizilmiş… Yani evler İsveçli insanların “Lagom (Just The Right Amount)” kavramına uygun olarak planlanıyor. Bu evlerde yaşamaya başladıkça tüm eşyaların tam kararında olduğunu hissedebiliyorsunuz.
İsveç’e taşınma planı olan kimselerin bu önemli detayı göz önünde bulundurmalarının oldukça önemli olduğunu söylemeliyim. Başlı başına öğrenilmesi ve çok önceden planlanması gereken bir süreç ev tutmak. İsveç’te ev arayan herkese şimdiden kolaylıklar…
Kapak fotoğrafı: Raphael Andres
İlginizi çekebilir: Elif Özgecan Hiz’den İsveç Göteborg‘da Gezilecek Yerler
Şeyda İsveç i baya yakından tanımış olduk, ev kiralama süresi baya sıkıntılıymış, bu olay iyi ki Türkiye de yok, düşünsene ev sahibi size ne şartlar koyar🙂 Merak ettiğim bir şey var sen orda ne işinde çalışıyorsun ve de bilişim alanında iş imkanı ne durumda bu konuda seninle konuşmak isterim