İlki, saçı sakalı birbirine karışmış, gözlüğünün ardındaki durgun bakışlarından aklından geçen düşünceleri okunabilen bir adam; giyimiyle kuşamıyla, hayata olan küskünlüğüyle, tam anlamıyla eski bir solcu. İkincisiyse hayatı boyunca dışlanmış ve yalnızlığını bilgisayar ekranının başına oturduğunda unutan; ne giydiğiyle, nasıl durduğuyla ilgili insanların düşüncelerini umursamayan bir nerd. Üçüncüsüyse etrafa gülücükler saçan bir baba. Hani sürekli kötü espri yapan ama sempatisiyle yine insanları bir şekilde güldürmeyi başaran babalar olur ya, tam anlamıyla onlardan. Şimdi, birbirinden bu denli farklı üç kişinin bir araya gelip müzik yaptığını düşünün… İşte karşınızda Jakob Bro Trio!

Jakob Bro Trio
Jakob Bro Trio | Fotoğraf: Jakobbro

Evet, insanları belli kalıplara sokmak veya sokmaya çalışmak doğru değil ancak Jakob Bro, Thomas Morgan ve Joey Baron’un birbirinden ne denli farklı karakterlere sahip olduklarını en iyi böyle anlatabilirdim sanırım. 29. Akbank Caz Festivali kapsamında Zorlu PSM’de sahne alan Jakob Bro Trio, farklılıklarını sahneye de yansıtıyordu. Jakob Bro, tüm konser boyunca mimiksiz, hatta neredeyse hareketsizdi. Thomas Morgan, kontrbasına dans edercesine sarılmış, hatta adeta dans ediyordu. Ve baterinin başına oturan Joey Baron… Sahnenin kesinlikle yıldızı, enerjisiydi.

Biraz da müzikten bahsedecek olursak, ilk söyleyeceğim şey kesinlikle müziğin deneysel oluşu. Dürüst olmak gerekirse söz konusu klasik müzik ve caz olduğunda biraz muhafazakarım. Günümüz insanın yorumlama ve kuralları esnetme çabasını anlayamıyorum. Bugüne dek beni şaşırtan, “vay be” dedirten biriyle/birileriyle karşılaşmamış olmamla da ilgilidir bu durum elbette. Fakat Jakob Bro Trio, düşüncelerimi kökten değiştirmese de en azından bütün bu farklılıklara daha ılımlı yaklaşma konusunda gözlerimi açtı diyebilirim. Burada en etkileyici olansa birbirlerinden bu denli farklı olmalarına rağmen bu durumu izleyiciyle sansürsüz paylaşmaları.

https://www.instagram.com/p/Bzh7U_2AWR_/

Tekrar söylüyorum, tavırlarından giyimlerine her yönleriyle hatta müzikleriyle bile birbirinden farklıydı sahnedeki üçlü. Yoldan geçerken kendilerini sahnede bulmuşlar desek yeridir. Tarzlarıyla, müzikle olan ilişkilerini yansıtma şekilleriyle birbirlerinden farklılar, ama üçünün de ortak bir tutkusu var: Müzik! Ve birlikte sevdikleri işi yapmaktan kesinlikle keyif alıyorlar. Şöyle bir örnek vereyim, baterideki Joey Baron parçanın ortasında bagetini iki zilin arasına sıkıştırdı ve arkadaşlarına gülerek, en önemlisi eğlenerek bakmaya başladı. Adeta “Bakın ne yaptım” diyordu. Bakışları, gülümsemesi, yaptığı yaramazlıktan keyif alan bir çocuğun ifadesi vardı yüzünde. Ezbere vurmuyorlardı tellere, davullara. Birbirlerinin gözlerinin içine, ellerine, hatta yüzlerindeki ifadelere bile bakıyorlardı.

Okulların açılması, şehre dönüş derken Akbank Caz Festivali İstanbul kaosunun gölgesinde kalıyor olabilir açıkçası, festivalin 10 gün sürüyor olması da bunda etkili. Ancak bu kısa sürede bile diğer festivallerin şimdiye dek yaşatamadığı bir deneyimi yaşatabilecek nitelikte bir festival Akbank Caz Festivali. Bu seneki festival bitmiş olsa da gelecek sene için asla geç kalınmış değil. Şimdiden not etmeyi unutmayın!

youtube play youtube play

Kapak fotoğrafı: Debogaard

İlginizi çekebilir: MeloMagger’dan Türkiye’deki Caz Festivalleri