İtiraf ediyorum; ben iki sene öncesine kadar hiç Kadıköy’e gitmemiştim. Bu entel ve sempatik semtin ünlü Boğa’sını dahi tanımıyordum. Sonra Kadıköy’ü çok seven muhteşem bir insanla tanıştım, onunla her ay en az bir kez Kadıköy’e gitmeye başladım. Baylan’ı, Şekerci Erol’u, antikacıları, gençliği, Barlar sokağı, cafe’leri, kiliseleri, Sanatçılar Sokağı ile ben Kadıköy’ü çok sevdim. Geçen hafta Kadıköy’de genel bir tur yapalım dedim. Buranın sokaklarını eğlenerek gezdim, işte Kadıköy notlarım:

Önce Lezzetler: Baylan, Ali Muhiddin Hacı Bekir ve Şekerci Cafer Erol

Baylan Kadıköy Konum

Kadıköy tarihi şekelemeci ve tatlıcılar açısından çok zengin bir semt. 1923’te ilk şubesini Beyoğlu’nda açan Baylan’ın, 3. şubesi ise Kadıköy. Birkaç sene önce Bebek’te açılana kadar o zamanlardan günümüze sadece Kadıköy şubesi ulaşmıştı.

Baylan’a giderseniz, mutlaka tatmanız gereken ilk tatlı, krem şanti, balbadem ve karamel sosuyla servis edilen vanilyalı dondurma olan Kup Griye. Baylan’ın dondurmalı pasta olan rokoko’sunu ve makaronlarını da yemeden ayrılmayın tabii. Ben gittiğimde makaron yedim ve mekandan ayrılırken bana çocukluğumu hatırlatan şemsiyeli çikolatalardan birkaç tane satın aldım.

Baylan hakkında daha detaylı bir yazı okumak isterseniz, sizi buradan alalım.

Ali Muhiddin Hacı Bekir Konum

Baylan’ın tam karşısında bulunan Ali Muhiddin Hacı Bekir’de de çok lezzetli tatlılar var. Vitrinine bakarken içeriye girmemek elde değil.

Ali Muhiddin Hacı Bekir’e gelmişken profiterol de yemeden olmaz diyerek, buranın ünlü profiterolünden de yedim 🙂 Biraz şeker komasına girdim doğrusu, ama pişman değilim.

Şekerci Cafer Erol Konum

Kadıköy’de bolca vaktim varken Baylan, Hacı Bekir ve Cafer Erol üçlemesini tamamlamlamak amacındaydım, bu yüzden Erol’un yolunu tuttum. Cafer Erol, insanı, gerçekten eskilere, anneanne ve dedesinin anlattığı “eski İstanbul” hikayelerine götürüyor.

Cafer Erol’a gelmişken kırmızı-beyazlı akide şekerlerinden almayı unutmayın. Yemeyecekseniz bile, evinizde güzel bir kavanozun içine koyun ve misafirlerinize ikram edin. Kahve ve yeşil çay yanında çok sempatik duran akide şekerleriyle servis yapmak size de zevk verecek. Bu arada Cafer Erol’un meyveli şekerlemeleri de çok lezzetli, gitmişken onlardan da tadın bence!

Antika Kadıköy’den Alınır: Kadıköy Antikacılar Sokağı Konum

Antikaseverler için paha biçilemez bir sokak olan Kadıköy Antikacılar Sokağı’nda en iyi müzayedelerde görebileceğiniz parçaları bulabiliyorsunuz. Ben Çukurcuma’yı ve bit pazarlarını çok severim, ancak burada çok daha kaliteli parçalarla karşılaşabiliyorsunuz. Başta Fransa ve Viyana olmak üzere, koltuktan sürahiye, masadan yatak başına Avrupa’dan gelen yüzlerce ürün antikacılarda sergileniyor. Fiyatlara gelince, bana eskiden antikalar daha pahalı olurdu gibi geldi. Bence fiyatların IKEA’dan almadığınız sürece 0’larından çok da farkı yok, sehpalar 1000 ile 2500 TL, lambalar 300 ile 1000 TL, aksesuarlar ise 100 TL ile 2000 TL arasında değişiyor. Bana göre bunlar anormal rakamlar değil; antikaya meraklıysanız fiyatlardan korkmadan Antikacılar Sokağı’nı gezmenizi öneririm. Kadıköy Antikacılar Sokağı’nı gezerken ilgimi neler çekti? Sizler için galeri yaptım, antikasevelerinin bayılacağına eminim:

Kadıköy’de antikadan başka birçok plak dükkanı da yer alıyor. Eski plaklar biriktirenler, buralara uğramalı. Ben vapurdan inip Kadıköy’de Rexx’in oralara her gittiğimde, Plakçı Hamit’in önünden geçiyorum. Fiyatlar normal, güzel plaklara rastlayabiliyorsunuz.

Bu arada Plaklar  hakkında daha çok bilgi almak isterseniz Deniz Yılmaz’ın theMagger’da yazdığı Plak Dükkanları yazısını da okumanızı tavsiye ediyorum. Şimdi gelelim, Kadıköy’ün çağdaş cafelerine 🙂 Kadıköy’de bu aralar ilgimi çeken iki mekan var, birincisi adını uzun zamandır duyduğum ancak bir türlü gidemediğim şirin cafe Polka. Diğeri ise 2 ay önce açılan Tasarım Book Shop.

Polka Cafe, Kadıköy Konum

Kadıköy’de Moda Caddesi üzerinde bulunan Polka, şirin mi şirin, küçücük bir cafe. Dekorasyonu genelde antika berjerler ve eski masalardan oluşuyor.  Çalışanları inanılmaz rahat insanlar, o kadar rahatlar ki siz oturduktan sonra “Sipariş verebilir miyiz?” denemezseniz, sizi rahatsız etmiyorlar bile. 🙂 Böyle küçük ve samimi bir yerde bu davranışı “servis kötü” diye nitelendirmenin yanlış olacağını düşünüyorum. Polka’da genelde İskoç müzikleri çalıyor, insanlar sakin sessiz bir şekilde karşındakileriyle sohbet ediyorlar veya laptoplarıyla ilgileniyorlar. Günlük yemekleri bulunan Polka’ya ben gittiğim zaman tok olduğumdan “Muzlu Kek” söyledim. Uzun zamandır yediğim en hafif tatlıydı diyebilirim!

Polka’da sempatik hediyelik eşyalar da satılıyor, kahvenizi yudumlarken bu küçük mekanı keşfe çıkmak isteyeceğinize eminim, o sırada kupa gibi satılık ürünleri de görmeniz mümkün.

Polka Cafe Adres: Moda Caddesi, Zuhal Sokak No:14/C Kadıköy

 Tasarım Book Shop Café Konum

Turumuzun sonuna Kadıköy’de gezerken tesadüfen karşılaştığım ve içerideki coffee table kitaplarıyla ilgimi çeken mekan var. Adı Tasarım Book Shop olan cafe, güzel dekoru, lezzetli pizzaları, tatlıları ve çeşitli çaylarıyla ilgi çekiyor. Gurmeden dekorasyona birçok tasarım kitabın satıldığı cafe’de kitapları satın almak zorunda olmadan yeşil çayınızı içerken okuyabiliyorsunuz.

Ben gittiğimde çok keyifli bir şarap kitabını alıp, yeşil çayımı içtim. Okuduğum “100 Vintage Treasures” adlı kitapta dünyadaki en değerli 100 şarabın ve üreticilerinin hikayeleri anlatılıyordu. Tasarım Book Shop cafeye uğrarsanız, bu kitaba göz atmanızı öneririm. Tüm hikayeler film gibi. İnsanın Napa’ya veya Toscana’ya gidesi geliyor. 🙂

Şarap demişken Sarı Karavan’ın theMagger’da seçtiği “En İyi 10 Şarap Filmi” listesini okumadıysanız, kesinlikle okuyup notlar almanızı öneririm!

Tasarım Book Shop Cafe Adres: Bahariye Caddesi Nevzemin Sokak No:6/A Kadıköy