Bir yılbaşı pazarından ne beklersiniz? Işıltı, çeşitli gastronomik lezzetler, eğlenceler, mümkünse kar… Tüm bunları sağlayan, üstüne bir de kadın emeği, sürdürülebilirlik ve müthiş otantik bir atmosfer sunan bir yılbaşı pazarımız var artık: Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı. Çamlıhemşin’in otantik havası ile organizatörler Gülfen Özer ve Öznur Eminoğlu’nun Avrupai vizyonu Karadenizli kadınların emeği ile birleşince ortaya o kadar harika bir proje çıkmış ki tüm aralık ayı boyunca hayranlıkla izledim. Bu yıl katılamadığım için kendi kendimi yiyip bitirmek yerine bu iki güçlü kadınla tanışıp panayır hakkında sorular sormak istedim. Onlar da beni kırmadılar ve sorularımı içtenlikle yanıtladılar.

gu%c2%a6elfen-o%c2%a6ezer-o%c2%a6eznur-eminog%c2%a6alu
Gülfen Özer & Öznur Eminoğlu | Fotoğraf: Gülfen Özer

Karadeniz dalgalarının hırçınlığı, dağlarının ihtişamı, havasının keskinliği kadar kadınlarının gücüyle de büyüleyen bir yer. Bu coğrafyanın kadınları, zorlu doğa koşullarına aldırış etmeden yaşamı yeniden şekillendiren elleriyle her zaman hayranlık uyandırıyor. Çamurlu yollarda sırtlarında yük taşırken de, çay bahçelerinde güneşin altında ter dökerken de, yoktan var ettikleriyle kendi dünyalarını kurarken de aynı azimle parlıyorlar. Ben de baba tarafından Karadenizli bir kadın olarak, bu toprakların her köşesinde izlerini taşıyan emeği ve cesareti içimde hissediyorum. Çamlıhemşin’de düzenlenen yılbaşı panayırını duyduğumda, bu etkinliğin ardındaki emeği ve estetiği anlamak için sabırsızlandım. Çünkü biliyorum ki Karadenizli kadınlar, sadece çalışkanlıklarıyla değil; aynı zamanda yaratıcı dokunuşlarıyla da hayranlık uyandırıyor.

whatsapp-image-2025-01-08-at-15-06-32
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı | Fotoğraf: Gülfen Özer

Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı’nı Instagram’da ilk gördüğümde, afiş tasarımları hemen dikkatimi çekti. Ardından bölgenin coğrafyasını düşündüm ve kış festivaline bu kadar uygun bir yer olamayacağını fark ettim. Aralık ayı boyunca tüm hikâyelerini ve paylaşımlarını keyifle takip ettim. Tulum seslerinin yankılandığı, insanların birlikte horon teptiği ve eğlendiği o doğanın içinde yılbaşı panayırını düşünmek bile heyecan vericiyken oradaki insanların bu organizasyondan ne kadar keyif aldığını tahmin etmek hiç zor değil.

tezza-2605-2-copy
Çamlıhemşin Yeniyıl Panayırı | Fotoğraf: Gülfen Özer

Kolektif bir şekilde eğlenmeye bu kadar ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, o atmosfer kilometrelerce uzaklıkta olsa da beni etkisi altına aldı. Ve yalnızca beni değil, sosyal medyada büyük yankı uyandırdılar.

4327a229-6644-4a56-9aff-381b200ce41b-copy
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı | Fotoğraf: Öznur Eminoğlu

Böylesine başarılı bir organizasyonu kendi köşemde paylaşmak istedim. Heyecanla, aşağıdaki röportajımızı sizlerle paylaşıyorum.

yilbasi-panayiri-4-900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı Kadınları | Fotoğraf: Gülfen Özer

Merhaba Gülfen Hanım, Öznur Hanım. Öncelikle bana ve theMagger okuyucularına zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Bu röportajı çok büyük bir hevesle gerçekleştiriyorum çünkü Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı’nı çok büyük bir merakla bekliyordum ve beklediğim gibi harika görünüyordu!

Öncelikle siz organizatörleri tanımak istiyorum. Kimsiniz, Karadenizde mi yaşıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz?

Gülfen: Bizler Çamlıhemşin’de yaşayan iki üretken kadınız; Öznur, bu bölgenin tarzıyla ve ruhuyla diğerlerinden ayrılan, butik bir otel olan Puli Mini Otel’in sahibi ve işletmecisi, bense Muse Design markasının kurucusu olarak her zaman özgün tasarımların peşinden koşan bir iç mimarım. 2018 yılından bu yana Çamlıhemşin’e tatil için sık sık gidip geliyordum Öznur ile dostluğumuz, Puli Mini Otel’in misafiri olmamla başladı. Yaklaşık 3,5 yıl önce yine bir tatil için geldiğimde, bu bölgenin doğasına ve dinginliğine hayran olmamla beraber İstanbul’daki hayatımı geride bırakıp buraya taşınmaya ve projelerimi buradan yürütmeye karar verdim.

yilbasi-panayiri-5-900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı | Fotoğraf: Öznur Eminoğlu

Çamlıhemşin’de yılbaşı panayırı kurma fikri ve arkasındaki vizyonu anlatır mısınız?

Öznur: Biz her sene bu dönemlerde Gülfen ile çeşitli Avrupa ülkelerinde Christmas Market’leri geziyorduk. En son Tiflis’teki Noel marketinden dönerken Gülfen bunu neden yeni yıl panayırı konsepti ile Çamlıhemşin’de yapmıyoruz dedi ve biz de böylece bu hayalin peşine düştük. Aralık ayının o kasvetine ve durağanlığına bir ışık yakmak istedik.

yilbasi-panayiri-2-900-x-500-piksel-1
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı | Fotoğraf: Öznur Eminoğlu

Gülfen: Böyle bir etkinlikte bana her zaman ilham veren bu bölgenin kadınlarını ön plana almak ve onlara görünülürlük kazandırmayı çok istedim. Bu bölgenin kadınları her ne kadar canla başla üretseler de el emeğiyle ürettikleri ürünlerini satacak bir platform bulamıyorlar. Nitekim panayıra getirilen birçok ürün de bu emekçi kadınların yıllardır sandıklarda biriktirdiği ürünlerdi. Bu sebeple böyle bir panayırda çalışan ve üreten kadınlara bu desteği sağlamak bizim için çok kıymetliydi.

yilbasi-panayiri-3-900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı, Şenyuva Köyü | Fotoğraf: Gülfen Özer

Panayırın hazırlık süreçlerini de biraz detaylandıralım. Neler oldu, yerel halk nasıl karşıladı? Süreci anlatabilir misiniz?

Gülfen: İlk başta herkes bunun bir hayal olduğunu düşünmüştü ve çekimser bir ortam vardı. Sonrasında bir şeyler şekillenmeye başlayınca kolektif bir çalışma ortamı kendiliğinden oluştu. Buradaki arkadaş çevremiz, hiçbir beklentileri olmadan gece gündüz panayır alanında çalıştılar. Hatta grubumuzun bir ismi bile var: “Panayır Irgat Ekibi“! 🙂 Panayırdan bir hafta önce çok şiddetli bir kar yağışı oldu fakat onun bile üstesinden hep beraber geldik. Kadın, erkek, yaşlı ve çocuk demeden herkes elinden gelenin en iyisini yaptı diyebiliriz. Böyle bir kolektif dayanışma ve yaratıma öncülük etmek bizler için paha biçilemezdi.

Öznur: İlk defa gerçekleştirdiğimiz bir proje olduğu için en çok sponsor bulma sürecinde zorlandık. Biz her ne kadar bu projeyi gerçekleştirebileceğimize inansak da henüz yapım aşamasında olduğu için insanları ikna etmek kolay olmadı. Fakat yine de aynı kolektif dayanışma ruhuyla kendi içimizde bunun da üstesinden geldik 

yilbasi-panayiri-56900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı Kadınları | Fotoğraf: Öznur Eminoğlu

Karadenizli kadınların ne kadar becerikli ve cevval oldukları malum. Sizin de bu panayırda kadınların el emeğini öne çıkarmanız müthiş. Kadın emeğiyle kurulmuş bir yılbaşı panayırı olduğunu söylersek yanlış mı olur?

Gülfen: Kesinlikle yanlış olmaz, hatta bu bizim en çok gurur duyduğumuz yönlerden biri. Karadenizli kadınların becerikliliği ve azmi gerçekten tartışılmaz bir gerçek. Biz de bu panayırda kadınların el emeğini, yaratıcılığını ve dayanışma gücünü ön plana çıkarmaya çalıştık. Panayırımızda yer alan pek çok ürün, kadınların kendi elleriyle ürettikleri eşsiz ve emek dolu parçalardan oluşuyor. Üstelik bu süreçte sadece üretimde değil, organizasyon ve hazırlık aşamalarında da kadınların inanılmaz katkılarını gördük.

Öznur: Bu yılbaşı panayırı, kadınların emeğiyle, dayanışmasıyla ve kolektif çabasıyla hayat buldu. O yüzden “Kadın emeğiyle kurulmuş bir yeni yıl panayırı” ifadesi bizim için hem doğru hem de bu panayırın ruhunu çok iyi yansıtıyor. Bunun yanı sıra yerel üreticilerin ve kadın işletmecilerin de ön planda olduğu bir panayırdı.

Bulunduğunuz coğrafya hem iklimi hem de doğası gereği kış tatili ve yılbaşı konsepti için çok uygun tabii ki. Bununla Avrupai bir vizyon birleşince ortaya hem otantik hem de çok modern bir atmosfer çıkmış. Bunu nasıl tasarladınız?

Gülfen: Çamlıhemşin doğası, dokusu ve insanıyla bambaşka bir coğrafya. Hem Avrupa’nın estetik normlarına hem de bu coğrafyanın dokusuna hakim bir iç mimar olarak buraya uygun bir Yeni Yıl Panayırı tasarımı yapmak benim açından da çok kıymetliydi. Kendi projelerimdeki yaratım süreçlerimde de eklektik tasarımları bir araya getirmeyi her zaman ilham verici bulmuşumdur. Panayır tasarımında da hem bu bölgenin dokusunu ve kültürünü, hem de şenlikli bir yeni yıl ruhunu yansıtan bir tasarım tercih ettim. Aklımdakilerin sadece yüzde otuzunu hayata geçirebildim diyebilirim. 🙂 Yine de başlangıç için çok güzel bir tecrübeydi. Bu bölgede ilk olması bakımından oldukça zorlu fakat bir yandan da çok keyifli bir süreçti.

Doğu Karadeniz denildi mi Karadenizli kadınların atıksız mutfak yapıları vardır. Benim de baba tarafım Rizeli olduğu için babaannemden çok iyi bilirim. Bu panayırda da Karadenizli kadınların emeği çok olduğuna göre kesinlikle sürdürülebilir bir tarafı olmuştur diye düşünmeden edemiyorum. Panayırın sürdürülebilir yönü var mı? Varsa detaylandırabilir misiniz?

Öznur: Sürdürülebilirlik için panayır alanında hiç plastik atık kullanmadık; bütün servis ve paketleme ürünleri dönüştürebilir malzemelerden oluşuyordu. Bütün süreç boyunca doğaya saygı duymaya çok özen gösterdik, süslemelerde kullanılan çamlar bile heyelanda sökülen ağaçlardan topladığımız çam dallarıydı.  Bunun dışında alandaki bütün süsler bu etkinlik için özel olarak alındı ve sonraki etkinliklerde kullanılmak üzere saklandı. Doğanın kalbinde böyle bir etkinlik düzenleyip doğaya saygı duymamak tabii ki olmazdı. 🙂

Katılım nasıldı? Yerel halkın ilgisi ve ayrıca sadece panayır için gelen yerli turistlerin ilgisi nasıldı?

Öznur: Katılım gerçekten olağanüstüydü, özellikle hafta sonu müthiş bir trafik yaşandı. Neredeyse üç kilometrelik bir araç park kuyruğu oluştu ve belli bir süre sonra jandarma yolu kapatmak zorunda kaldı. 🙂 Aslında negatif bir durum gibi duyulsa da bu denli bir yoğunluk ve ilgi bizi çok mutlu etti. Sadece sosyal medya ve dükkanlara astığımız afişlerle duyurduğumuz ve ilk kez gerçekleşen bir panayırın bu denli ilgi görmesi çok gurur vericiydi.

Gülfen: Samsun, Ordu, Antalya, İzmir, İstanbul’dan günübirlik gelen, hatta Diyarbakır’dan 6 aylık bebeğiyle gelen misafirlerimiz vardı. Onun dışında bu bölgede aktif olan Amerikalı bir misafirimiz, “Gelmeden önce kermes gibi bir şey bekliyordum ama burayı görünce gerçekten büyülendim.” dedi. Bizler için bu geri dönüşler gerçekten çok kıymetli ve motive edici oldu. Onun dışında buranın insanları için de muhteşem bir şenlik ve kutlama oldu. Yörenin insanları da defalarca bizlere böyle bir ortam sağladığımız için teşekkür ettiler. Bu bölgenin böylesi bir etkinliğe gerçekten ihtiyacı varmış.

yilbasi-panayiri-7900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yeniyıl Panayırı | Fotoğraf: Öznur Eminoğlu

Öznur: Biz gerçekten insanların kalbine dokunan gönüllülük esaslı bir iş çıkardık. Panayırın masalsı ve büyüleyici yanı, şüphesiz Gülfen’in vizyoner tasarımı ile birlikte, bu hayalin peşinden hiçbir beklenti olmaksızın bizlerle bu yolu yürüyen arkadaşlarımızın emeğinin bir sonucudur diye düşünüyorum.

Çamlıhemşin Yılbaşı Panayırı’nın devamlılığını merak ediyorum. Bana göre seneye daha yüksek bir katılım yakalarsınız gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Devamı gelecek mi?

Gülfen: Mutlaka bir sonraki etkinlikte katılımcı sayımız kat ve kat artacaktır diye düşünüyorum. Yenı Yıl Panayırı artık her sene düzenleyeceğimiz bir etkinlik olacak. Gelen yoğun talepler üzerine şimdi Hıdırellez şenlikleri düzenlemek için çalışmalara başladık. Mayıs ayında baharın gelişini ve burada sezonun açılışını kutlamak adına keyifli bir etkinlik düzenleyeceğiz.

yilbasi-panayiri-8900-x-500-piksel
Çamlıhemşin Yeniyıl Panayırı | Fotoğraf: Gülfen Özer

Gülfen ve Öznur: Bu güzel röportaj için theMagger ekibine gönülden teşekkür ederiz. Hayalimiz olan bu panayırı gerçekleştirme yolculuğumuzu sizlerle paylaşmak bizim için büyük bir mutluluk. Bu süreçte emeğini, desteğini ve inancını esirgemeyen tüm dostlarımıza ve dayanışma ruhuyla yanımızda olan herkese sonsuz teşekkürler. Sizin gibi bu hikâyeyi görünür kılan insanların varlığı, bize ilham vermeye ve daha büyük hayaller kurmaya devam etmemiz için güç veriyor. İyi ki varsınız!

Bu güzel röportaj için ben tekrar çok teşekkür ediyorum. Bu panayırın bölgenin turizmine, ekonomise büyük katkılar sunmasını umuyorum. Yazımı Karadenizlilerin böyle durumlar için söyledikleri bir sözle bitiriyorum: Yolunuz açık, binduğunuz at dehli olsun! 🙂

Kapak Fotoğrafı: Gülfen Özer

İlginizi çekebilir: Nuray İmre’den Prof. Dr. Hüsamettin Kocan ile Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi Üzerine