Kaş'ta Scuba Diving (Tüplü Dalış): Nefes, Beden ve Cesaret
Bu sene, biraz da 2020’nin üzerimdeki olumsuz etkilerini dengeleyebilmek için kendime uzun süredir beni heyecanlandıran tüplü dalış deneyimini hediye etmek istedim. Scuba Diving yapmak için benim tercihim cam gibi denizine kalbimi bıraktığım Kaş oldu.
Benim için tatilin keyfi nereye gideceğinin hayalini kurmaya başladığında başlar. Tatili planlamak da, araştırmak da, gidilen yol da tatile dahildir. İçimde taze bir heyecan, hevesle bilgisayar başına oturup araştırmaya başladım. Çok geçmeden dalışa yeni başlayacak bir insanın kafasında oluşturduğu soruları giderecek Türkçe kaynak eksikliğini de görmüş bulundum. Belirtmek istedim de bu içerik tamamen kendi deneyimlerimden ve araştırma sürecimin anlatılmasından ibaret olup, hiçbir bilgisi olmayıp dalış deneyimini merak edenler için “scubadiving for dummies” formatında kaleme alınmıştır. 🙂
“Oksijenim yetecek mi”, “Ya vurgun yersem?”, “Nefes alma aparatının (regülatör) bozulma ihtimali var mı?”, “Uçak iniş kalkışlarında bile beni derin acılara gark eden kulağımda basınçtan kaynaklı kalıcı hasar oluşur mu?”, ‘Sualtından sağ çıkacak mıyım?” gibi sorular sürekli kafamda dolanıyordu. Bir yıldız eğitiminde öğretilen, dalış güvenliği konusunda altın kural; – Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Donanımlı Dalış Yönetmeliği’nde de belirtildiği gibi – “Hiçbir gerekçeyle ve hiçbir koşulda tek başına dalış yapılamaması ve dalış yapabilmek için her dalıcının bir dalış eşi olması zorunluluğu olması.” Eğitim esnasında eğitmen, sonraki dalışlarınızda ise dalış eşiniz sizinle bir kol mesafesinde olmak zorunda ve giyilen temel ekipmanın parçası olarak acil bir durumda kullanım sağlamak için her birimizin yeleklerinde yedek hava kaynağı bulunuyor. Regülatörünüzde, oksijen tüpünüzde bir sorun olsa bile yanınızdaki kişinin oksijeninden solumaya başlayabiliyorsunuz.
İkinci temel nokta ise kulak eşitlemenin önemi. Kulak eşitlemek için basitçe yapmanız gereken burnunuzu ve ağzınızı kapayarak güçlü bir nefes vermeniz. Böylelikle kulağınızdaki iç-dış basıncı eşitleyerek basınçla bükülen kulak zarınızı tekrar eski haline getirmiş oluyorsunuz. İlk 10 metrede özellikle basınç farkı yaşandığı için eğitmeniniz dalış ve tekrar yüzeye çıkış esnasında birkaç metrede bir belli aralıklarla kulak eşitlemenizi yaparak değişen basınca uyum sağlamanız için size süre veriyor. Kulak eşitlemenizi doğru yapamadığınızı hissettiğiniz ya da başkaca beklenmedik bir ağrıyla karşılaşma durumunuzda eğitmeninize / dalış eşinize problem var “kulağımda” işareti yaparak destek alabiliyorsunuz.
Güvenlik konusunda tereddütleri giderdikten sonra iş tüplü dalış yapacağınız bölgeyi, dalış eğitim merkezinizi ve almak istediğiniz sertifikayı seçmeye kalıyor. Türkiye’de dalış yapılabilecek birçok bölge var. Fethiye, Bodrum, Çeşme, Kalkan benim bildiklerimden bazıları. İnternette yapacağınız bir araştırmayla hangi bölgede nasıl deniz canlıları ve coğrafi yapılaşmaları görebileceğinize dair çeşitli görseller de mevcut. Benim kişisel tercihim cam gibi denizine kalbimi bıraktığım Kaş oldu.
Dalış okulu seçerken Türkiye Su Altı Sporları Federasyonu’nun resmi sitesinden dalış eğitimi almak istediğimiz bölgeyi seçerek lisanslı eğitim merkezlerinin listesine ulaşabiliyorsunuz. Böylelikle listedeki merkezlerin iletişim numaralarından telefonla bilgi alma, sosyal medya hesaplarını kontrol etme süreci başlamış oluyor. İlk ulaştığım numara Kaş Merkez’deki Naturablue Dalış Merkezi’ydi. Yusuf Kaptan beni dalış merkezi seçerken eğitim sonunda brövenizi alarak tekneden inip inemeyeceğinizi sormam yönünde sıkıca uyardı. Dalış merkezleri bu sertifikaları düzenleyen uluslararası kuruluşlara karşı zamanında gerekli evrakların sunulması ve ödemelerin yapılması konusunda sorumlular. Bu konuda bir iletişimsizlik olması dalış eğitiminizin sonunda brövenizi bir türlü alamamanız gibi durumlara neden olabiliyormuş.
Gelelim bu Uluslararası kuruluşların verdikleri brövelere ve eğitimin farklarına. CMAS “Confederation Mondiale Des Activites Subaquatiques’’, Almanya, Belçika, Brezilya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Monako, İsviçre ve Amerika Birleşik Devletleri delegeleri tarafından kurulan bir su altı aktiviteleri konfederasyonu. Türkiye Su Altı Federasyonu da bu CMAS’ a bağlı federasyonlardan biri. CMAS eğitiminde 1,2,3 yıldız dalıcı, 1,2,3 yıldız eğitmen olarak altı ana dal var. PADI “Professional Association of Diving Instructors” ve SSI “Scuba Schools International – Uluslararası Dalış Okulları” ise Amerika menşeili kuruluşlar. PADI’ de seviyeler 15 kategoriye, SSI da ise 10’a ayrılıyor.
Hangi eğitimin size uygun olduğu konusunda bröve ücretini, yurtdışında hangi ülkelerde hangi brövelerin tanındığını incelemek gerekiyor. Gözlemlediğim kadarıyla eğitmenler başlangıç seviyesinde her kuruluş brövesi için pratikte aynı eğitimi veriyor. İyi tarafı bu kurumlar birbirini tanıyor, dolayısıyla SSI da “Open Water Diver” eğitimi almış biri olarak CMAS’ da eğitiminize devam edebiliyorsunuz.
Tüplü dalış tecrübesi yerçekimiyle, nefesinizle, bedeninizle yeniden ve bambaşka bir ilişki kurmanıza olanak sağlayacak. Sualtı canlılarının dünyasında bambaşka bir dünyayı deneyimlemiş olacaksınız. Keyfini çıkarmayı unutmayın!
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@jannerboy62
İlginizi çekebilir: Hatun Altunöz’den Kürek
bu yaz en çok özlediğim yer Kaş oldu...Oceanids Diving Center ile deneyeceğim ben de umarım seneye🙂