Urla’dan İki Keşif: Kepler Mahfel ve Rise'n Chill
İnsan paylaşmalı. Paylaşarak çoğalmalı. Böyle düşündüğümden olacak, bulunduğum ve yüzüm gülerek ayrıldığım her mekan bende bir an önce klavyenin başına geçme arzusu uyandırıyor. Siz de duyun, siz de deneyin istiyorum! Bu yüzdendir, bana çok keyif veren üç mekan keşfimin ardından yine geçtim laptopun başına, başladım yazmaya. Karşınızda Kepler Mahfel ve Rise’n Chill.
Kepler Mahfel Konum
Urla Sanat Sokağı’nda yer alan Kepler Mahfel, kapılarını Temmuz itibariyle açmış olan ve bana sorarsanız Urla’nın en güzel bahçelerinden birine sahip bir mekan. Kapıdan içeri adımınızı attığınız anda sizi öyle güzel bir atmosfer karşılıyor ki! Loş ışıklar, kulağınıza çalınan hafif bir müzik, hemen karşınızda çok zevkli dekore edilmiş bir bar… Mandalina ağaçlarının altındaki masanıza yerleşiyor, sizi bekleyen çok özenli servisten henüz habersiz, bulunduğunuz ortamın tadını çıkarmaya başlıyorsunuz. Özellikle vurgulamak istiyorum, servis gerçekten çok başarılı! Çalışanların güler yüzlülüğüyle çok özel hissediyorsunuz, adeta mutluluğunuz katlanıyor.
Kendi deneyimimden yola çıkarak size, Kepler Mahfel’de başlangıç için Şeftalili Burrata’yı tercih etmenizi önermek istiyorum. Bir Burrata düşünün ki tarla domatesiyle ızgara şeftalinin uyumu gevrek kruton ve şeftali fesleğen sosla buluşsun. Müthiş bir lezzet. Çıtır karides, siyah sarımsak mayonez, zencefil turşusu, kırmızı soğan turşusu ve roka ile hazırlanan Karides Bao Bun’ın da tadına doyamayacağınıza eminim. Bun ekmeğinin yumuşaklığı ve karidesin lezzeti unutulmayacak türden.
Et seviyorsanız, ana yemek olarak mutlaka enginar püresiyle servis edilen Dana Kaburga’yı tercih etmeli ve dana kaburga ile kırmızı şaraplı poşe armutun uyumunu deneyimlemelisiniz. Kepler Mahfel’e gittiğiniz günü, mekanda sık sık gerçekleşen canlı caz performanslarından birine denk getirmeyi ve gitmişken Çanakkale’den gelen leziz köy ekmekleri ile birbirinden yaratıcı, kendine has kokteyllerini denemeyi de unutmayın.
Rise’n Chill Konum
Kendime bir gün ayırayım, şehrin gürültüsünden uzakta ve yeşilin içinde olayım, bütün gün keyif yapayım derseniz, Urla’daki Rise’n Chill sizin için doğru adres derim. Epey geniş bir alana yayılmış ve her köşesi ayrı güzellikte dizayn edilmiş olan mekanda çoğu akşam canlı performanslar, dönem dönem de konseptli partiler gerçekleşiyor. Benim favori köşem ise, kesinlikle Netflix köşesi oldu, bir dahaki sefere burada keyifli bir film ve marshmellow gecesi yapmayı kendime not ettim bile!
Rise’n Chill’in kahvaltısı ise hem çok çeşitli hem de lezzetli. Domates, salatalık, yeşillikler, peynir tabağı, zeytinler, sigara böreği, sıcacık pişiler ve adeta ‘yaz henüz bitmedi’ diye bağıran karpuzlar… Hepsinin yanında, farklılıklarıyla bana kendilerini sevdiren tatlardan da söz etmek istiyorum: Yoğurtlu patates tava, soslu kabak ve patlıcan, bir de sıcacık ve podifik balon ekmek. Favorilerimden biri de bal kaymaktı, yolunuz Rise’n Chill’e düşerse denemeden dönmeyin derim.
Son olarak, Rise’n Chill’deki keyifli anlarınıza biraz adrenalin eklemek isterseniz, Macera Parkı alanına da uğramalısınız. Hem çocuklara hem yetişkinlere hitap eden bu parkta, Salto Trambolin’den Tırmanma Duvarı’na, Zipline’dan Survivor Parkurları’na birbirinden yaratıcı ve eğlenceli aktiviteleri deneyimleyebilirsiniz.
Kapak fotoğrafı: Instagram / @keplermahfel
İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Polima Urla
İlk yorumu siz yazın!