Kiev Gezi Rehberi: Vizesizse Gelirim!
Ukrayna’nın başkenti Kiev, geniş bulvarlarda konumlanmış gösterişli yapıları, rengarenk kiliseleri ve keşfedilmeyi bekleyen butik mekanlarıyla hafta sonu kaçamağı için en ideal rotalardan.
Her şehre diğerlerinden daha çok yakışan bir mevsim olduğuna inanıyorum. Kiev, benim hep kış mevsiminde seyahat etmek istediğim bir şehirdi; seyahatimi Ocak ayında, şehir tam olarak onu görmek istediğim gibi bembeyaz bir örtüyle kaplıyken gerçekleştirdim. Çok soğuk ancak güneşliydi, kentte büyük yer kaplayan pastel renklerde kiliseler, geniş bulvarlar, gösterişli ve estetik yapılaşması kış güneşinin altında çok güzel gözüküyordu. Ukrayna’nın başkenti Kiev’de ne yenir, neler yapmadan dönmemek gerekir ve şehirden keşiflerim… Hepsini bu yazıda anlatmak istedim.
Kiev’de Ne Yapılır?
Rengarenk Kilise ve Katedralleri Ziyaret Edin
Abartmadan söylüyorum, Kiev’de hemen hemen tüm kilise ve katedraller bir çocuk resim defterinin yansıması gibi. Mavi, sarı ve yeşil renklerdeki dış cepheleri mi desem, altın renkli kubbeleri mi yoksa üzerine resmedilenler mi? Mimari olarak hepsi göz alıcı. Pechersk Lavra (Mağaralar Manastırı), böyle göz alıcı kiliselerle dolu olan bir açık hava müzesi. Buradan şehri izlemesi de çok keyifli; Kiev’i iki yakaya ayıran nehri, köprüleri ve Anavatan Heykeli’ni görebiliyorsunuz. St. Michael’s Golden-Domed Monastery, benim hem dış hem de iç mimarisini en çok beğendiğim yer. Bulunduğu meydana doğru yürürken uzaklardan bile altın kubbeleri ile gözünüzü alıyor zaten. St. Andrew’s Church, Kiev’de mutlaka yolunuzun düşeceği Andriyivskyy Yokuşu’nun başında bulunuyor. Bahçesinden manzara çok güzel, bu sefer şehrin başka bir cephesini izleyeceksiniz. Kiev’in Ayasofyası, St. Sophia’s Cathedral ise yine sizi renklerinin güzelliğinden bakmaya doyamayacağınız yerlerden.
Şehre Karışın: Khreschchatyk Caddesi, Andriyivskyy Yokuşu ve Podil
Seyahat ettiğim her şehirde, “bizim İstiklal Caddesi gibi” benzetmesi yaptığım bir cadde bulmazsam içim rahat etmiyor. Neyse ki Kiev’de de Khreschchatyk imdadıma yetişti. Oldukça geniş bir bulvar ve yol üzeri mağazalar, restoranlar ve cafelerle dolu bir cadde burası. Bir ucunda tüm görkemiyle Independence Square bulunuyor. Khreschchatyk’te turlarken Roshen’e girip çeşit çeşit çikolatalardan almayı ihmal etmeyin. Limon cheesecakeli çikolatasını hala unutamıyorum!
Kiev’in en güzel yerlerinden biri ise Andriyivskyy bölgesi bana kalırsa. St. Andrew’s Church’den başlayıp yokuş aşağı yürürken sağlı sollu bir sürü hediyelik eşya tezgahı göreceksiniz. Magnet, kar küresi gibi klasikleri bir kenara bırakın, Kiev’de böyle tezgahlarda bol bol yün çorap, eldiven ve kalpak satılıyor 🙂 Ve tabii matruşka! Yokuşta kalabalığı ve çikolata kokularını takip ettiğinizde Lviv Handmade Chocolate’a ulaşacaksınız. Boş yer bulmak zor, ama beklemeye değer. Fondü ve cheesecake’i şiddetle tavsiye ediyorum! Buradan bol bol hediyelik çikolata alabilirsiniz. Andriyivskyy Yokuşu’nun sonunda ise şehrin en ünlü muralı, onu fotoğraflamanız için sizi bekliyor. Podil, benim gittiğim dönemde Christmas Market atmosferindeydi. Standlarda sıcak şarap ve yiyecekler satılıyordu. Sıcak şarabınızı kapıp, meydandaki dev dönme dolaba mutlaka binmelisiniz!
Opera İzlemeden Dönmeyin
Eğer siz de deneyim odaklı seyahat edenlerdenseniz, Kiev’de Ulusal Opera Evi’nde operaya gitmenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Kievliler için hafta sonu akşamları operaya gitmek fazlasıyla ciddiye alınan bir aktivite. Kadın-erkek, çocuk-yaşlı farketmeksizin herkes çok şık giyiniyor, opera salonuna girmeden önce saçlarını tarayanlar bile var. Bolca fotoğraf çekildikten sonra, soluklarını tutarak operayı izliyorlar. Ben ise Fındıkkıran’dan çok etrafımdaki insanların mutluluğunu ve heyecanını izlemiştim.
-
Kiev’de Ne Yenir?
Borsch İçip, Varenyky Yiyin
Tabii ki farklı ülkelere seyahat etmenin en güzel tarafı o ülkelerin mutfakları ile kucaklaşmak. Kiev’in soğuğunda içinizi ısıtacak borsch; et suyundan yapılan, içinde parça parça çeşitli sebzeler bulunan ekşi bir çorba. Ukrayna yemekleri yapan ve Kiev’in merkezi yerlerinde şubesi olan restoran zinciri Puzata Hata’da içebilirsiniz, ben çok beğendim! Burada diğer lokal yemekleri de yiyebilirsiniz ama yemeklerin isimleri İngilizce yazmadığı için göz kararı seçim yapmanız gerekiyor.
Ülkeler coğrafi olarak birbirine yakın olunca, yemek kültürlerinde de etkileşimler oluyor. Bizim mantımız, Ruslar’ın pierogisi; Ukraynalılar’da ise varenyky. Kiev’de bir akşam yemeğinde şık bir restorana gidip uzun uzun ve keyifli vakit geçirmek istiyorsanız size önereceğim adres, Spotykach! Kendisi Kiev’deki en güzel keşfim oldu diyebilirim. Spotykach’da varenyky, tıpkı Ukrayna bayrağının renkleri gibi, mavi ve sarı renklerde servis ediliyor. Yarısının içi patatesli, yarısının içi peynirli. Mantıyı da çok sevdiğimden varenyky ve yanında tabii ki lokal bira keyfi benim için bambaşkaydı!
Kiev de tıpkı İstanbul gibi, adım başı butik kahveci dolu, yani cennet! Khreschchatyk üzerindeki The Journalist hem caddeye bakan masaları hem de müzik çalma listeleriyle sizi kendine hayran bırakıyor. Şehrin en “cool” kahvecilerinden The Blue Cup, Kiev’de yaşasaydım kesinlikle müdavimi olurdum dedirtiyor, atmosferi insanın içini ısıtıyor ve kahveleri enfes. Ve son olarak, bir gün kendi cafemi açarsam kesinlikle Cookietone gibi bir yer olur 🙂 Pembe ve bebek mavisi dekorasyonunu fotoğraflamaya doyamayacaksınız. Burası kahvaltıda da oldukça iddialı, cam kenarında bir masa kapıp Egg Benedicts ve espressonuzun keyfini sürün…
İlginizi çekebilir: Ceyeka’dan Ukrayna Rehberi
çok güzel ve rehber niteliğinde bir yazı olmuş, ellerinize sağlık. çok beğendim yazınızı.