İtiraf ediyorum! Ben geçtiğimiz haftaya kadar hiç hamama gitmemiştim ve bu benim için adeta bir “eksiklik”ti. Neyse ki arkadaşım Deyzi’nin 18 Mayıs’taki düğünü ve düğün kutlamalarının bir ay öncesinden başlaması :), benim hamama ilk kez gitmemi sağladı… 

Konum

Deyzi’yle “bekarlığa veda” programlarını konuşurken, aklımıza kız kıza hamama gitmek geldi. Araştırmalarımız sonucunda, 5 sene restorasyonda kaldıktan sonra iki sene önce tekrar aktif olmaya başlamış Kılıç Ali Paşa Hamamı’nda karar kılındı.

Hamamın yerini bence hepiniz biliyorsunuzdur; Tophane’de Alpet benzin istasyonuyla nargilecilerin ortasında bir otopark vardır, otoparkın arkasında ise kubeli bir taş bina… İşte orası 1580’de Mimar Sinan tarafından yapılan Kılıç Ali Paşa hamamı! Buranın lokasyonu her anlamda çok güzel çünkü hamamdan çıktıktan sonra Karaköy’e yürüyüp, Karaköy’de onlarca cafeden birinde kahvaltı edebiliyor, kahve/çay içip hamam keyfinizi arkadaşlarınızla konuşabiliyorsunuz. Biz de öyle yaptık; hamamda temizlendik sonrasında Ops‘a kahvaltıya gittik. Havanın güzel olması, güne harika başlamamızı sağladı!

Peki gelelim sadede… Hamam deneyimimiz nasıldı?

Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın hem genel hem de hijyenik ortamını çok beğendim, onu söylemeliyim… İçeri girdiğim anda mistik bir yapıyı görünce heyecanlandım. Yüksek tavan, taş duvarlar, tarihi atmosfer, klasik otel hamamlarından çok daha farklı bir haz verdi bana.

Binanın içerisine girdiğimiz zaman kaydımızı aldılar, ayak numaralarımızı sordular. Ardından beklerken çok lezzetli bir ayva suyu ikram ettiler. Sonrasında hamamdaki asma kattaki dolaplarımıza eşyalarımızı bırakıp; peştamallerimizi giydik. Bize özel gelen terliklerle beraber hamam kısmına girdik. Küçük bir not: Kılıç Ali Paşa Hamamı’na giderken terlik, havlu gibi eşyalar götürmenize gerek yok. Bikini getirenler vardı, ama bence ona da gerek yok. Ne de olsa içeride kızkıza/kadın kadına olacaksınız 🙂

Hamamın içerisinde Serap Hanım beni keseledi, yıkadı, köpükledi, hiç olmadığım kadar temizledi. Arada kendisiyle muhabbet de ettik; önceden başka hamamlarda da çalışmış; artık bu işi benimsemiş. “Senin gelin hamamın olunca da bana gel, olur mu?” dedi, sağolsun 🙂

Mermerin üzerinde rahatlama ve keselenme&yıkanma süreci toplamda 1 saat sürüyor. Bence bu süre gayet yeterli. Sonunda ise havlularınızı giyip, tertemiz bir şekilde “after-hamam” mekanına girip, dinleniyorsunuz. Dinlenme yerinde, isterseniz, çay ikramı yapıyorlar.

Kısaca bizim deneyimimiz çok keyifliydi. Bu arada isterseniz “Gelin Hamamı” veya “Damat Hamamı” dedikleri, müzikli, geline bordo bir kaftan giydirdikleri bir seremoni de yapabiliyorlar. Evleniyorsanız veya yakın bir arkadaşınız evleniyorsa Gelin Hamamı’nı tercih edebilirsiniz, ancak bu kutlamayı bence kalabalıksanız (10+) yapın; doğruyu söylemek gerekirse 4-5 kişi ile kına gibi kutlanılan gelin hamamı biraz boş duruyor.

Fiyatlara gelince… Kılıç Ali Paşa hamamı deneyimimin pürüzlü noktası burası aslında. 1 saatlik hamam keyfinin bedeli 130 TL – ki bence biraz fazla. Daha doğrusu şöyle söyleyeyim; hamam olayını çok sevdim; ancak Kılıç Ali’ye fiyatından dolayı yalnızca özel günlerde giderim.

Yaz geliyor. Düğün organizasyonlarınız elbet olacaktır 🙂 İşte bunlardan birinde size özel, farklı bir saat geçirmek istiyorsanız Kılıç Ali Paşa hamamını tüm kadın ve erkeklere öneriyorum. Sitesinden kadın/erkek giriş saatlerini kontrol edebilirsiniz.

Herkese temiz günler ve Deyzi&Dennis ikilisine ömür boyu mutluluklar diliyorum 🙂