Hala izinlerini kullanmayanlar, evden çalışmaya devam edenler ve hafta içi gezmeye vakti olanlar için Kumköy’ü ısrarla tavsiye ederim. İnstagram hikayelerinden 2 – 3 hafta sonu kontrol ettiğimde gitmekten vazgeçmek üzereydim kalabalık ve kargaşa görüntüleri nedeniyle. Ancak hafta içi tertemiz ve sakindi. Kilyos’ta bulunan Kumköy sahili temiz kumlardan oluşuyor, denizi de berrak mı berrak. Hazır Eylül’e girmiş ama gündüzleri hala yazı yaşıyorken iliklerimize kadar D vitamini depolayabileceğimiz  günübirlik bir gezi kışın anımsadığımızda içimizi ısıtır diye umut ediyorum.

Küçük bir sahil kasabası havası olan Kumköy’de otobüsler ve minibüsler bir meydanda indiriyor. Birkaç market, pastane, okul ve camiden oluşuyor bu meydan. Meydandan içeriye girip hafif eğim inecek şekilde devam ederken minik balıkçılar ve kasaplar sağlı sollu sıralanıyor ve bir de mayo-bikini-flamingo ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz dükkanlar bulunuyor.

Kumköy sahilde şezlong kiralayıp işletmelerin imkanlarından faydalanabileceğiniz gibi halka açık kısmında da havlunuzu sandalyenizi açıp güneşlenebiliyorsunuz. İşletme dediysem Çeşme Beachleri gibi işletmeler beklerseniz üzülürsünüz. Küçük bir yer olduğunu ve odak noktalarının kabin ve tuvalet imkanı sunmak olduğunu aklınızdan çıkarmazsanız beklentisiz ama keyifli bir gün geçirmek mümkün.

KumKöy Yeme-İçme Rehberi

Kahvaltı için biraz yüksekte kalan ve tüm sahili görebildiğiniz Emelin Bahçesi güzel bir Kumköy başlangıcı olacaktır. Hafif müzikler, denizin mavisi, doyurucu porsiyonlar ile enerjik bir keşif gününe başlamış olursunuz. Bahçe Tost adında içinde yeşillik domates peynir bulunan tostları nefis. Kışın da gelmeyi düşünürseniz şu an hizmet verdiği yerin sağında camla çevrili üst katı aklınıza not edebilirsiniz.

Gerek deniz havası gerek semtin balıkçılıkla ünlü olması neticesinde öğlen, mavi beyaz renklerle döşenmiş birçok balıkçı arasında kararsız kalacaksınız. O noktada balığı olduğu kadar servis, müzik ve taze mezelerini de özenle hazırlayan Üzüm Kızı Restoran‘ı önerebilirim. Özellikle öğle saatleri sahildeki mekanlar bunaltıcı sıcak altında yemek dışında bir şey sunamıyorlar.

Akşamüstü güneş batarken gün batımı rakınıza eşlik edecek mekan önerim ise Kayıkhane Restoran. Denizin üzerinde kalan bu mekanın etrafı zarif bitkilerle örülmüş. Bir adadaymış gibi hissedip gün sonu keyfini burada çatabilirsiniz. Artık bunaltıcılığını kaybetmiş güneşin aydınlattığı bembeyaz masalarda yemek yerken binanın kolonlarını döven dalgaların sesi en güzel arka fon müziği olacak. Yaşadığımız şehirde tatil yapmanın yormadığı semtler ve zamanların artması dileğiyle…

Kapak Fotoğrafı: gezenlerden.com

İlginizi çekebilir: Yaprak Sav’dan İstanbul Yürüyüş Parkurları