Kınalıada daha önce birçok kez gidilse de hep aynı tadı veren, adaların en hızlı ulaşılanı, en az turist barındıranı ve haftasonu ne kazanırsak o kar diyerek fiyatlarla oynayan işletmecilerin en az bulunduğu seçenek.

Havalar ısınınca, yazı İstanbul’da geçirecek olanlar Google’da “İstanbula yakın gezi rotaları” ve “Adalar gezilecek/görülecek yerler” gibi aramalara başladı. İstanbul’daki ilk senesi olan, şehir merkezinden veya yaşadığı semtten uzaklaşamayanlar için bu arama sonuçlarında karşılarına çıkan Ağva, Şile, Büyükada gibi alternatifler ilgi çekici olabilir. Ancak yıllardır İstanbul içinde de gezen ve artık turist kafilesiyle veya kalabalık çocuklu ailelerin gürültüsüyle gezmek yerine farklı yerler görmek bunu da dinlenerek yapmak isteyenler için bu sonuçlar pek ilgi çekici değil. Kınalıada böyle bir anda daha önce birçok kez gidilse de aynı tadı verecek adaların en hızlı ulaşılanı, en az turist barındıranı ve haftasonu ne kazanırsak o kar diyerek fiyatlarla oynayan işletmecilerin en az bulunduğu seçenek.

Neden Kınalıada?

Kınalıada şehir hatları vapuruna bindiğimizde ilk ulaşacağımız ada. Yani vapurdaki gürültülü kalabalık, sepet sepet piknik malzemesiyle bir yerlere sığmaya çalışan aileler siz kapıya yönelirken hala oturuyor olacak çünkü genelde Büyükada kitlesindenler.

Biz vapura genelde 10- 11 sularında bindiğimizden adaya vardığımızda deniz manzarası ve açık havanın da acıktırmasıyla öğle yemeği arayışımız karşılamamız gereken ilk ihtiyacımız oluyor.

Vapurdaki pişirme cihazları da dahil kavimler göçü yapar gibi piknik eşyaları taşıyanları ise garipsiyorum. Çünkü Kınalıada’da buna gerek yok. Aşırı güzel manzaraya sahip bir yer var; Metin’in Yeri. Adaya indiğinizde herhangi bir marketten pişireceklerinizi alıp kendi zevkinize göre pişirip yiyebiliyorsunuz. Evet kendin pişir- kendin ye konsepti ama içecek, patates kızartması, meze, salatalar gibi alternatifler için kendinizi yormaya da gerek yok, buradan temin edebilirsiniz.

Yuka Beach Bar

Adaya vardınız ama vapurların çok yakınındaki beachler ve çalan müzikler çok da ilginizi çekmediyse bu yaz açılan Yuka Beach’e kesinlikle gitmelisiniz. Hatta programlarını sosyal medyadan takip etmek de dj ve program akışlarına hakim olmanız bakımından çok önemli.

Peki Yuka’yı nasıl buluruz? Vapurdan inince sola doğru yaklaşık 15-20 dk yürüyeceğiz. Dümdüz bir yol, ama güzel manzaralar ve çiçeklerle sarıp sarmalanmış ada evleri ile o yol çok hızlı geçecek! Kamo’s beach’in içinden geçip aşağı indiğinizde Yuka Beach’e ulaşmış olacaksınız.

İki Kapı Cafe

Beach keyfinizin ardından yakalayacağımız vapurdan biraz önce merkeze indiniz ve niyetiniz akşamüstü yorgunluğunu bir kahveyle gidermek ise; Beachten inerken vapurlara gelmeden solda kalan İki Kapı Cafe bunun için önerdiğim yer. Kahve ve yiyecek çeşitliliğinin yanı sıra dekorasyonu bunda büyük bir etken. Arka sokaktan da girişi olduğu için iki kapı ismi verilmiş. Ama öne oturursanız karşınızda çiçekçi kalıyor ve kahvenizin fotoğrafını çekerken aşırı güzel bir fon olarak göz zevkinizi doyuruyor.

Kınalıada’dan önerilerim böyle. İstanbul’dan iş güç nedeniyle çok uzaklaşamama, vaktin uzun araba yolculuklarında geçmesini istememe ve karantinadan yeni çıkıp çok da aşırı kalabalık yerlere girme psikolojisine alışamama bizi bir tatil günü için böyle bir plan yapmaya itti. Aynı kaygıları taşıyanlar için güvenli ve sakin bir seçenek olarak Kınalıada’yı öneriyorum.

Kapak Fotoğrafı: adalar.bel.tr

İlginizi çekebilir: Canan Keleş’ten Heybeliada