Kırık Bir Aşk Hikayesi: Yeşilçam’ın Büküldüğü Bir Hikaye
1981 yapımı bir Ömer Kavur filmi. Genç Kadir İnanır’ın yine gönülleri çalma konusundaki başarısına ihtiyaç duyulan bir film Kırık Bir Aşk Hikayesi. Ama bunun dışındaki yönleriyle orijinal bir eser. Kadir İnanır’ın Fuat, Hümeyra’nın ise Aysel rolüyle karşımıza çıktığı bu kırık aşk hikayesinin konusu şöyle. Fuat, zengin fabrikatör kızı olan Belgin ile evlenmek üzeredir. Ayvalık’ın en zengin ailelerinden birinin kızı, hafif çulsuz bu oğlanda ne bulmaktadır? Yakışıklılığı haricinde pek de bir şey bulamamaktadır… Bu mutsuzluk atmosferine kim heyecan katacak, tahmin etmek zor değil… İzlemek isteyenler için film Mubi Türkiye’de.
Fuat ile Aysel’in ilk karşılaşması, bir aşkın filizlenmesinin çok kolay olmayacağı bir atmosferde, Fuat’ın nişanında gerçekleşiyor. Damadımız bu nişanda müstakbel karısına hiç yüz vermezken, göstere göstere Aysel’e yürüyeceğini her hareketiyle belli ediyor. Hatta bu hareketlerin yetersiz kalacağını düşünüyor olacak ki, kendi nişanında Aysel’i dansa kaldırıyor. Aysel de saf bir kadın ama o kadar da saf değil tabi ki. Anlıyor kendisine olan bu ilginin Ayvalık ilçesini birbirine katacak cinsten bir sosyete rezaletine sebep olabileceğini. Fakat genç Kadir İnanır’a karşı koymak zor, üzerine kara bulut gibi çöken bu adamdan kaçamıyor ve kendini teslim ediyor.
Tüm bunlar yaşanırken arka planda Fuat’ın ailesiyle olan sıkıntıları, müstakbel karısının kendi ailesiyle yaşadığı sorunlar, fabrikatör babanın klişeler yumağından uçarak gelen hal ve tavırları derken hikaye tahmin edilecek noktalara, bir aşk çıkmazına ilerliyor. Müzikleri ile izleyicisinin üzerindeki etkisini artıran bu film, Ömer Kavur’un bazı sekanslardaki yönetmenlik dokunuşlarıyla ilginç bir hal alıyor. Özellikle Halil Ergün ile Kadir İnanır’ın güreştiği anlardaki duygusal ve fiziksel devinimi hissetmemek mümkün değil.
Editör Notu: Yazının devamı spoiler içermektedir.
Fuat’ın Aysel’i tokatlayarak 5 metre öteye uçurmasından sonra, Aysel’in dayanamayıp geri dönmesi, bir gerilim filminin ulaşmakta zorlanacağı bir sıkıntı veriyor izleyiciye. Hem toksik bir ilişki, hem de mutsuz bir ilişkiye alternatif olan bir gerçek aşk hikayesi, ama bir taraftan da değil gibi vesaire derken allak bullak oluyoruz. Hümeyra’nın o dönemdeki oyunculuğunun ekstra tutuk olması ve yaş aldıkça açılması çok enteresan bu arada. Kadir İnanır için de tam tersi söz konusu bence. Filmin benim için en etkileyici anlarından bir tanesi, Fuat’ın Aysel’in kolundan ayılamasına çekiştirerek faytonla şehir turu attırıp kendince gövde gösterisi yaptığı anlardı. En üzücü an olarak da, hikayesini içselleştirmekte hiç zorlanmadığım, gündüz gözüyle çok acı bir şekilde intihara giden resim öğretmeninin son gününe tanık olmaktı. Kendisine bir çıkış yolu olarak gördüğü bir kadın ile arkadaşı Fuat’ın arasından bu şekilde çekilmesi, yürekleri dağladı…
Sinema dünyasına ve filmlere dair paylaşımlarıma Instagram üzerindeki film blogumdan (@atıptutuyorum) ulaşabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Mubi
İlginizi çekebilir: Bülent Tunga Yılmaz’dan Bir Kırık Ömer Kavur Yazısı
İlk yorumu siz yazın!