Konstanz: Sahil Kasabası Tadında Bir Alman Şehri
Nisan ayından eylüle kadar eğitim için Almanya’nın Konstanz şehrinde bulundum. Diğer Alman şehirlerinden oldukça farklı bulduğum, yaşaması hem zevkli hem de kolay olan bu küçük tatlı şehirdeki favorilerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Okul tercihlerini yaparken Konstanz, konum bakımından hem başka ülkelere yakınlığı hem de harika bir gölün kıyısında olmasıyla kalbimi çelmişti. Konstanz Gölü namıdiğer Bodensee; Almanya, İsviçre ve Avusturya’ya kıyısı olan bir göl. Bu göl, şehre özellikle yaz mevsiminde tam bir tatil semti hissi veriyor. Bu nedenle de buralara yaz mevsiminde geldiğin için çok şanslısın diyenlere haklarını teslim etmeliyim; bir Marmaris olmasa da sıcacık bir yaz geçirmemi sağladı Konstanz şehri. Göl; tabii ki göl kenarında yapılan harika piknikleri, tekne turlarını ve eğlenceli su sporlarını da beraberinde getirse de Konstanz’ın tek güzel yanı bu değil. Şehir, tam bir bisiklet şehri olmasıyla festivalleri ve güzel sokaklarıyla turist ya da öğrenci olarak hatta kalıcı yerleşmeyi düşündürecek kadar keşfetmeye değer bir yer. İşte benim “Konstanz’a gelince bunları keşfetmeden dönmeyin.” listem:
Konstanz’da Mutlaka Yapmanız ve Görmeniz Gerekenler
Zeplinler
Sürprizini kaçırıyormuş gibi hissetsem de yazmadan da edemediğim ve Konstanz’ın bir simülasyon olduğuna beni ikna eden en büyük kanıt: Zeplinler. Hemen hemen her gün şehrin üstünden süzülen bir zeplin görebilirsiniz. Bunun nedeni zeplinin mucidi Ferdinand von Zeppelin‘in Konstanz doğumlu olması. Ayrıca bu zeplinlerin turistik amaçla kullanıldığını yani zeplinlere binilebildiğini öğrendim ama oldukça yüksek fiyatlı olduğundan deneme şansım olmadı maalesef. Ayrıca Konstanz’dan tekneyle geçebileceğiniz Friedrichshafen kasabasında ilgilisine hava ve teknoloji temalı bir Zeppelin Museum bulunuyor.
Bodensee
Alman yakın arkadaşımın göl hakkında söylediği ve en çok şaşırdığım şey ise göle istediğiniz her yerden yüzmek için girebiliyor oluşunuz. Bu nedenle parkta otururken ya da markete yürürken göle dalış yapanları ya da şişme botla gölde süzülenleri görmek çok olası. Ayrıca Herosé Park, Papa V. Martinus ve İmparator Sigismund’u elinde oynatan meşhur kadın heykeli İmperia’yı izleyebileceğiniz Stadtgarten, Seestraße ve Schänzle benim yürüyüş, gün batımı ve piknikler için göl kenarı favorilerim. Satılacak bilgi dipnotu olarak: A Dangerous Method filminin bazı bölümleri Konstanz’da çekilmiş. Hatta Keira Knightley‘nin filmin bir sahnesinde durduğu göl kenarındaki merdivenleri, haritada Keira Knightley Spot olarak bulmanız mümkün. Seestraße‘de ilerleyip marinayı geçtikten sonra başlayan ve Hörnle‘de biten kıyı şeridi ise çoğunlukla göle girmek için tercih ettiğim yer oldu. Burası daha bakir ve sakin olduğundan bir girip çıkmak için oldukça ideal. Bir bütün günü göl kenarında geçirmek isterseniz de Strandbad Horn‘dan yararlanabilirsiniz. İçinde plaj voleybolu, paddleboard kiralama alanları, tuvalet ve kafeterya bulunduğundan tüm gün için daha mantıklı olabilir.
Haritada Uni Badestrand auf dem Sportgelände olarak görebileceğiniz yüzmek için bir diğer tercihim üniversitenin spor yerleşkesinde bulunan halka açık minik plajı. (Şok olmamanız adına söylemek isterim ki burası nüdist bir plaj.) Yok ben Almanya’nın buz gibi göllerinde yüzemem derseniz de Bodensee-Therme Konstanz işletmesi iyi bir fikir olabilir. İçeride ve dışarıda jakuzi konseptli sıcak termal havuzları ayrıca olimpik havuz ve kaydıraklar için ayrı bir havuzu bulunuyor. İnternet sayfalarından saatlik ya da günlük olarak rezervasyon yapılabiliyor ve fiyatlar makul. Termal havuzdan sonra işletmenin göl kenarındaki iskelesinden göle atlayarak kendinizi bir güzel şoklayabilirsiniz.
Sokak Festivalleri ve Etkinlik Mekânları
Yazın gelişiyle Konstanz’da neredeyse her hafta cumadan pazara farklı farklı festivaller düzenleniyor. Katıldığım birkaçını paylaşacağım. Siz de gideceğiniz tarih aralığını, eklediğim link olan Konstanz bilgi sayfasından güncel etkinlikleri inceleyerek planlayabilirsiniz.
Bahsedeceklerimden ilki Niederburg mahallesinde kurulan “Gassenfreitag“. Çünkü bu sokak festivali, mayıstan ekime kadar her ayın ilk cuma günü 18.30-22.00 saatleri arasında gerçekleşiyor. Yani seyahatinizi bu aylarda ayın ilk hafta sonuna getirmenizi tavsiye ederim. Festival boyunca mahalledeki mağaza, galeri ve mahalle sakinlerinin açtığı stantlardan alışveriş yapanlar ve yerel barlardan içeceklerini alıp her köşebaşında kurulan müzisyenlere eşlik edenler; sokakları dolduruyor.
Bunun dışında şehirde Stadtgartenfest ve Konstanzer Weinfest‘e de katıldım. Aslına bakarsanız konsept değişse de mantık aynıydı her ikisinde de. Yerel üreticiler ve restoranlar festival alanına küçük büfeler kuruyor. Yerel sanatçılar müzik yapıyor. Saat dört oldu mu mesaisini bitiren halk da buralara gelip bolca içip dans ediyor.
Özellikle bahsetmek istediğim iki mekân Kantine KN ve Kulturladen e.V. Aynı zamanda gece eğlenebileceğiniz bu iki mekânın benim için önemi ise “Fleamarket’lar“. Yani çoğunlukla kıyafet satılan bit pazarları. Ben Konstanz’dayken Kulturladen e.V.‘de kilo ile satış yapılan bir vintage sale’e katıldım ve deri ceketlerden japon kimonolarına kadar geniş bir ürün yelpazesi olan satıştan bir ipek gömlek ile sıyrılmayı başardım. Kantine KN‘de ise öğlen 12’den 17’ye kadar her cumartesi bit pazarı kuruluyor. Etkinlikler ikinci el marketlerle de sınırlı değil tabii. Hayatımda beni en çok güldüren yapımlardan biri olan Triangle of Sadness filmini bu mekânda düzenlenen açık hava sinemasında izledim mesela. Ara ara gerçekleşen bu etkinlikleri, mekânların instagram sayfalarından takip etmenizi öneririm.
Lokal Bir Deneyim İçin
Üniversitelilerin vazgeçilmez gün batımı noktası: Bismarckturm Konstanz. Öğrenci grupları; üzüm bağlarının tepesinde terk edilmiş bu kulenin çevresinde toplanmaya, ateş yakıp piknik yapmaya bayılıyordu. Buradan şehrin panoramik manzarasını da izleyebileceksiniz. Şehirdeki favorilerim arasında; Alman birası ama İrlanda pubları diyenlerin tercihi Logan’s Irish Pub (İki şubesi var ikisi de güzel.), ikinci el kıyafet, aksesuar, kitap ve ıvır zıvır için Secondhandladen Weitertragen, hemen yakınında az bulunan eski kitapların bulunduğu antika kitapçı: Antiquariat Jürgen Patzer, saklı bir bahçede kahve keyfi için Café Arôme (Yine Konstanz’ın bir başka sırrını da sizinle paylaşmış olayım. Bu kafeye tek giriş yolu Parfümerie GRADMANN 1864 isimli parfümeriden. Başka bir kapısı yok. Yani bildiğiniz gizli cennet.), bizdeki D&R bazında zincir bir diğer kitapçı OSIANDER Konstanz (Kitapçı dediğime bakmayın. Yine içeride gizlenmiş bahçesi ve bir kafesi var. Muffinleri efsane.), tek derdim lezzetli kahve içmek diyenlere Das voglhaus cafe und kaufhaus, ben burada neresi meşhursa orada güzel bir akşam yemeği yemek istiyorum, paraya da kıyarım diyenlere Constanzer Wirtshaus (Ana yemek olarak balıkları çok başarılı.), göle giderken yanına kruvasan ve baget sandviç almalık Café Français (Ancak öğlene kadar çoğu zaman her şey tükenmiş oluyor.), üniversite bölgesindeki geniş kırlardan birinde kurulan karavan kafe Café Selma (Herkesin bir gün kafe açacağım diye hayalini kurduğu o kafe işte bu kafe olabilir.), Türk yemeği olmadan yaşayamıyorsanız Defne yer alıyor.
* Üzücü dipnot: Pazar günü ya da akşam beşten sonra gitmeyi planladığınız yerin açık olup olmadığını haritadan kontrol etmenizde yarar var. Biraz da Almanya gerçekleri…
İsviçre’ye Yürüyerek Geçmek
Evet, doğru duydunuz. Konstanz’da gölün kenarında yapacağınız yarım saatlik yürüyüşlerle İsviçre’nin küçük belediyelerini ziyaret etme şansınız var. Hafenstraße‘yi takip ederek Kreuzlingen‘e; daha önce bahsettiğim Schänzle parkından ve sınır kapısından geçtikten sonra Ren Nehri kıyısından yürümeye devam ederseniz de Gottlieben‘e ulaşarak İsviçre sınırlarına geçmiş oluyorsunuz. Ancak Avrupa içinde geçerli olan bazı telefon hattı tarifeleri İsviçre’de geçerli olmayabiliyor. Bu yüzden de çekmeme ya da daha kötüsü hesabınızdaki paradan kullanım durumları ile karşılaşmamak için sınıra yakın yerlerde önlem almakta fayda bulunuyor.
Kaldığım süre boyunca bana harika anılar yaşatan ve mükemmel bir dinginlik veren bu şehre teşekkür ederim. Umarım bu yazıyı okuyan herkesin ayakları bu sakaklarda bir gün adımlar.
Kapak Fotoğrafı: Elif Yıldız
İlginizi çekebilir: Aytül Sanalp’tan Avusturya’nın Gölleri
İlk yorumu siz yazın!