İlk yorumu siz yazın!
Kulüp: 50'lerin Kozmopolit İstanbul'unda Geçen Dönem Dizisi
Netflix’de 5 Kasım’da izleyiciyle buluşan ve son zamanların en çok konuşulan yapımlarından biri olan Kulüp, bizleri 1950’li yılların kozmopolit İstanbul’una ışınlıyor. Kulüp bir dönem dizisi, haliyle izlerken mekanların, kostümlerin ve dekorların inanılmaz ilgimi çektiğini söyleyebilirim. Dönem dizisi olmasının yanı sıra Türkiye’de yaşayan Yahudilere odaklanması nedeniyle de merakla beklediğim bir yapımdı Kulüp ve yayına girer girmez izlemeye koyuldum. Şimdi sizlerle diziyle alakalı bazı detayları paylaşmak istiyorum. Öncelikle yazım spoiler içerebilir bilginiz olsun, isterseniz diziyi izledikten sonra bu yazıya geri dönebilirsiniz.
Kulüp
Kulüp 1950’li yılların İstanbul’unda geçer. Matilda’nın işlediği cinayet sonrası afla birlikte hapisten çıkmasıyla da dizinin olay örgüsü başlar. Eski bir mahkum olan Matilda (Gökçe Bahadır), özgürlüğüne kavuştuktan sonra hapishanede doğurduğu kızının yetimhanede büyüdüğünü öğrenir. Raşel (Asude Kalebek) ise annesi Matilda’ya dair hiçbir şey bilmeden büyümüş, genç bir kız olmuştur. Matilda kızının varlığını ilk etapta kabullenmekte zorlansa da daha sonra kızının işlediği bir suç nedeniyle Kulüp’ün yöneticisi olan Çelebi’nin iş teklifini kabul eder. Böylelikle Matilda, 1955 yılının en önemli gece kulübünde çamaşırcı olarak çalışmaya başlar.
Matilda, sorunlu geçmişi yüzünden yetiştiremediği asi kızıyla yeniden bağ kurmak için ev tutar. Bir süre sonra anne kız birlikte yaşamaya başlar. Bu sürede Matilda, kızı Raşel’in Fıstık İsmet (Barış Arduç) diye biriyle birlikte olduğunu öğrenir. Raşel’in taksi şöförü Fıstık İsmet’e ilgi duymaya başlaması ve ikilinin arasında yaşananlar ise hikâyenin gidişatına ciddi oranda etki eder.
Kulüp’ün konusunu kendimce özet geçtikten sonra oyuncu kadrosuyla ilgili devam etmek istiyorum. Dizinin oyuncu seçimi gerçekten muhteşem. Herkes mi rolüne bu kadar yakışır yahu, ba-yıl-dım! Kulüp’ün kadrosunda; Gökçe Bahadır, Salih Bademci, Barış Arduç, Fırat Tanış, Metin Akdülger ve dizi sayesinde keşfettiğim Asude Kalebek yer alıyor. Salih Bademci’nin sesinin güzelliğini daha önceden biliyordum, dizideki rolünü görünce şaşırmadım, hatta acayip yerinde buldum. Bu rolün hakkını elbette başka oyuncular da verebilirdi ama Salih Bademci’ye çok ama çok yakışmış. Fırat Tanış zaten her rolün hakkını veren oyunculardan biri. Gökçe Bahadır ise benzersiz oynamış, gözlerindeki hüznün, acının ve o annelik duygusunu yansıtma biçiminin izleyicilere başarılı bir şekilde geçtiğini düşünüyorum. Barış Arduç ve Metin Akdülger de başarılı bulmamın yanı sıra yeni keşfettiğim Asude Kalebek’i çok çok beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Kalebek, hem duru bir güzelliğe sahip hem de rolüne oldukça hakim.
Peki “Dizide en sevdiğin karakter kimdi?” diye sorsanız cevabım çok açık: Selim Songür. Daha önce de belirttiğim gibi Salih Bademci’nin müzisyen yönünü daha önce fark edip sevdiğim için Kulüp’ü izlerken büyük keyif aldığımı söylemek istiyorum. Selim, Kulüp’te çalışmaya başladıktan sonra yanında ona yardımcı olması için elbette Matilda’yı tercih eder. Matilda ailesini sevdiği adam yüzün kaybederken, Selim de severek yaptığı işinden dolayı ailesi tarafından reddedilir. Yani anlayacağınız Matilda ve Selim’in ortak noktaları çok fazla.
Dizinin baş karakteri Matilda’yı da konuşalım istiyorum. Matilda, İstanbul’da yaşayan Yahudi bir ailenin kızı. Matilda karakteri sayesinde Yahudi gelenekleri ve inanışları hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Örneğin, “Şabat”, yani Yahudilerde Cumartesi günlerinin dinlenme ve ibadet günü olması gibi… Gelenek ve inanışlarına ek olarak da Yahudi müziklerinin de ilgimi çektiğini söylemeliyim. Mine Geçili ytBitmez’den Yo Era Ninya ve Yasmin Levy’den Adio Kerida…
Kulüp sayesinde bir şey daha öğrendim. Sizlerin daha önce “Ladino” dilinin varlığından haberiniz var mıydı? Ne yalan söyleyeyim benim yoktu. Nasıl bir dil diye biraz araştırma yaptım ve Ladino’nun Seferad Yahudilerinin unutulmaya yüz tutan dili olduğunu öğrendim. Hatta Unesco, Ladino’yu tehlike altındaki dillerden biri olarak gösteriyor. Kökenleri İspanya’ya kadar uzanan Ladino, Sefarad Yahudilerinin 500 yıldan uzun süredir konuştukları dil olarak karşımıza çıkıyor. Yahudi İspanyolcası olarak tanımlanan bu dilin bugün, ağırlıkla 50 yaş üzeri cemaat mensupları tarafından bilinip kullanıldığı ifade ediliyor.
Son olarak da birinci sezonun ilk kısmı 6 bölümden oluşuyor ve 6. bölüm öyle bir yerde son buluyor ki insan düşünmeden edemiyor; “Acaba diğer bölümlerde neler yaşanacak diye?”. Bu arada dizi oldukça akıcı, ilk kısım hemen bitebilir. İkinci kısım için ise biraz daha bekleyeceğiz gibi gözüküyor. Dizinin yeni bölümlerinin Ocak 2022 yayınlanacağı konuşuluyor. Ve yazımı o çok sevdiğim şarkıyla sonlandırıyorum. Herkese iyi seyirler, iyi dinlemeler diliyorum.
Kapak Fotoğrafı: Instagram @netflixturkiye
İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Netflix’te Bu Ay Neler Var
dizi bence izlenir, beklentimiz Netflix e yakışır diziler üretmek 🙂, emeğine kalemine sağlık