Kumbaracı50'den "Gerçek Hayattan Alınmıştır"
“Gerçek Hayattan Alınmıştır“ın bir sınıfın kendi içindeki çatışmasını, anne ve oğlun kuşak çatışmasını anlatan bir hikâyesi var. Yiğit Sertdemir, aynı zamanda yazarı olduğu oyunda, muhteşem bir performans sergiliyor. Elbette karşısındaki oyuncunun da Tomris İncer olduğunu özellikle üstüne basa basa belirtmeliyim. Bence Türk tiyatro tarihinin gelmiş geçmiş en karakteristik yüz ve sese sahip oyuncularından biri kendisi. Kendisini her zaman büyük bir hayranlıkla izledim ve tanışma fırsatım olduğu için de kendimi çok şanslı hissederim.
Arif Akkaya’nın yönettiği, kesintisiz 90 dakika süren oyunda anne ile oğul arasındaki o bilinen sıradan ilişki yok. Aksine kararlı bir anlaşmazlık söz konusu. Yiğit Sertdemir’in yarattığı bu çatışma oyun başında sakin başlayıp, ortasından sonra kuvvetleniyor ve sonunda müthiş bir finalle noktalanıyor. Hatta oyunun sonlarına doğru Tomris İncer’in anlattığı anılar, seyirciye anne karakterini yavaş yavaş çözdürürken; bir yandan da Yiğit Sertdemir’in büründüğü karakterin çözümlendiği final sahnelerinde aslında normal bir anne-oğul ilişkisinin olmamasının nedeni veriliyor izleyiciye. Oyun boyunca iniş-çıkışlar, diyaloglar çok yerinde. Dinamik bir senaryoya sahip olan oyunda seyirci yer yer kendini kurguya kaptırıp yer yer gerçek hayattan alınan bu hikâyeye dışarıdan bir göz olarak bakma fırsatı bulup Antik Yunan Tragedyalarında olduğu gibi bir ‘’ARINMA‘’ yaşıyor… Bir anne-oğul ilişkisinde ne kadar farklı çatışma yaratılabileceğini ve oyun içinde oyunun nasıl olduğunu görmek için iyi bir seçim “Gerçek Hayattan alınmıştır”. Ayrıca oyunun ışık tasarımı da çok güzel, oyun boyunca ışıklar mekanda bulunan ampul ve fenerlerle Yiğit Sertdemir tarafından bizzat yapılıyor.
Bir de oyundan sonra güzel bir şarkı kalıyor hafızalarda: “Rüzgâr Kırdı Dalımı Ellerin Günahı Ne?”
Unutmadan, oyun bir üçleme… Üçlemenin diğer oyunları “Barzo ile Konserve” ve “Dertsiz Oyun”.
Şimdiden iyi seyirler!
Kumbaracı Yokuşu No:50 Kat:2 Beyoğlu / İstanbul
İlk yorumu siz yazın!