Zaman zaman kabuğunuzu kırıp, günlük hayat ritüellerinizin arasına yeni yeni deneyimler eklemek sizi de mutlu ediyor mu? Beni kesinlikle ediyor… Mesela, en çok evde olmasını sevdiğim uzun ve özenle hazırlanmış pazar sabahı kahvaltılarını, bazı hafta sonları müzikli geç kahvaltılara dönüştürüyorum ve müziğin verdiği enerjiyle güne başlamak bana çok iyi geliyor. Şehirde bu anlamda hizmet verip nitelikli müziği lezzetle birleştiren en keyifli adreslerden biri, Emirgan’da bulunan ve artık bir Boğaz klasiği kabul edilebilecek; La Boom.

La Boom, Emirgan

La Boom, geçmişte özenli bir açık büfe olarak sunduğu pazar sabahı brunch kahvaltılarını, yeni bir kararla artık alakart olarak sunmaya başlamış. Her ne kadar özenle hazırlansa da öğünlerin kişiye özel olmasını kıymetli bulduğumdan, La Boom gibi nefis ambiyanslı bir mekanın kahvaltılarının bu şekilde evrilmiş olmasını fikren çok sevdim. Ayrıca, Cafe Cubano grubu ile şenlenecek enerjik bir sabah için de heyecanlandığımı söyleyebilirim, zira mutluluk saçan Kübalılardan oluşan grubu ne zaman dinlesek ve izlesek onların enerjisinden bir parça kaptığımıza neredeyse eminim…

Müzik içimizi tatlı tatlı kaynatırken ettiğimiz enfes kahvaltının lezzeti de bahsedilmeye değerdi. La Boom menüsü, bir süre evvel sektörün bir başka sevdiğimiz mekanından transfer edilen şef beraberinde fark edilir bir değişime uğramış diyebilirim. Klasik serpme kahvaltılar, yumurta çeşitleri ya da müsli ve granola gibi alternatif kahvaltı seçenekleri yanında nefis yenilikler vardı menülerinde.

Bizim ufaklığın bayıldığı Kıymalı Yumurta, süzme yoğurt üzerinde ve tereyağında kızarmış ekşi maya ekmek parçalarıyla hazırlanmıştı, nefisti… Cennet gibi bir kombinasyonu olduğuna inandığım Eggs Fiorentine; brioche ekmeği eşliğinde ıspanak, poşe yumurta ve tam lezzetinde bir Hollandaise sos içeriyordu. Tarifi kolay, ama kıvamını tutturmanın pek de kolay olmadığını bildiğimizden, sosun verdiği lezzete bayıldık diyebilirim…

Günün benim için en iddialı lezzeti, Küba müziği sayesinde Küba seyahati hayallerinde dolanırken aklımı bir anda Havana’dan Paris’e çeviriveren Croque Madame oldu diyebilirim. Kahvaltıda çıtırımsı lezzetleri seviyorsanız, bu tabağı çok seveceğinizi garanti edebilirim. Croque Madame tabağında çıtır brioche ekmekleri arasında cheddar, parmesan, hindi füme ve beşamel sos vardı ve üzerine de patlatmaktan aşırı zevk aldığım poşe yumurta eklenmişti. Hakikaten sosu, içindeki malzemeleri, ekmeğinin çıtırlığı tam olarak hayal ettiğim gibiydi.

Uzun zamandır evde de dışarıda da olsak kahvaltı masamıza mutlaka Kahvaltı Salatası ekliyoruz, zira verdiği ferahlığı çok seviyoruz. Genelde bol yeşillik olmasını tercih ediyor olmamıza rağmen, La Boom’un simit krutonlu versiyonunu da çok çok sevdik diyebilirim.

Kahvaltımız bitip, müzik tüm enerjisiyle devam ederken, tatlı konusunda da çok istekliydik elbette. La Boom, açık büfe servisini yalnızca tatlılar için uygulamaya devam ediyor. Bana hep İtalya’nın eski ve lokal pastanelerinin kahve tezgahlarını hatırlatan nefis barında bulunan tatlılardan istediğinizi seçebiliyorsunuz. Karşı koyulması imkansız bir görsel şölen var servisin bu kısmında. Bizim tatlı seçimimiz ise menüden Pancake ve hazır Paris’i özlemişken French Toast oldu. Ben bir pancake sever değilim, ama ricotto ve frambuaz soslu French tostum bir şahaneydi!

Günün sonunda La Boom mutfağının lezzeti, personelinin alıştığımız güler yüzü ve özenli servisi sayesinde midelerimiz, Cafe Cubano sayesinde de ruhumuz çiçek gibiydi! Bu kadar enerjik başlayan nefis gün, domino etkisinde aynı enerjiyle devam etti. Bu arada mekanda her Pazar Cafe Cubano eşliğinde brunch keyfi bir süre daha devam edecekmiş. Hafta sonu planlarınıza eklemenizi öneririm sevgili Maggerlar!

Instagram

Kapak fotoğrafı: Lütfiye Oktürk

İlginizi çekebilir: İstanbul Flaneur’den En İyi İstanbul Kahvaltı Mekanları

İlginizi çekebilir: Gizem Dereci’den MSA’nın Restoranı