Fransa’da gösterime girdiği yılda en çok izlenen filmler arasında olan “La familia Bélier” işitme engelli bir ailenin içinde, işitme engeli olmayan Paula’nın müzik ve aile hayatı arasındaki seçimlerini anlatıyor.

Bélier Ailesi küçük bir çiftlikte yaşayıp, pazarda yaptıkları peyniri satarak geçimlerini sağlamaktadır.Paula dışında ailenin geri kalan üyeleri işitme engellidir. Bir yandan çiftlik işleriyle uğraşıp, pazarda ailesinin tercümanlığını da yapan Paula, okulda koroya katılmaya karar verir.

Müzik öğretmeninin Paula’nın diğer seslerden farklı olduğunu düşünmesi ile beraber onu Radio France’daki yarışmaya hazırlamaya başlar. Bu yarışmayı başlarda ailesine söylemeyen Paula, provaların sıklaşmasıyla aile işlerine yardım edememeye başlar. Babasının belediye başkanlık seçimine katılması da işleri zorlaştırmaktadır. Ailesine yarışma konusu açtığında ise büyük bir tepkiyle karşılaşır. Paula’nın hayatı hakkında kararlar alıp, bir seçim yapması gerekmektedir.

Film, işitme engelli insanların hayatındaki güçlükleri, kimi zaman imkansız görünen şeyleri bile yapabilmelerindeki mücadeleyi gösteriyor. Bunun dışında filmde, aile bireyleri arasındaki ilişkilerin ne denli kuvvetli olabileceğini gösteren Little Miss Sunshine filmini anımsatan bazı sahnelerin olduğunu da düşünmekteyim.

Müzik öğretmeninin Paula’yı eğitmesi ve provaları sırasında Whiplash’ı hatırlamamak elbette olmazdı. Ancak belirtmek gerekir ki , filmde kesinlikle J.K.Simmons gibi güçlü bir müzik öğretmeni figürü yok.

Filmin başarısını getiren Paula’yı oynayan Louane Emera, Fransa’da The Voice adlı yarışmada birinci olup, keşfedilen bir oyuncu. Filmde Michel Sardou’nun “Je vole / Uçuyorum” şarkısını seslendirirken rolün üstesinden geldiğini de görüyoruz. César Ödülleri’nde Umut Veren Kadın Oyuncu ödülünü alan bu genç oyuncuyu daha birçok Fransız filminde göreceğiz gibi.

Fransız filminden bahsetmişken, İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde Başka Sinema ile beraber Fransız filmlerinin gösterimde olduğunu belirtmeden de geçmeyeyim. Hatta bu filmin ön gösterimi de vizyona girmeden çok önce Fransız Kültür Merkezi’nde yapıldı. Sinema takvimine göz atmanızı öneririm.

İyi seyirler!