Laboratorio Paravicini: Milano’nun Kalbindeki Seramik Atölyesi
Sofra, sevdiklerimle buluştuğum büyülü bir yer benim için. Aşkla hazırladığım her sofra sevdiklerimin kalbine dokunabildiğim bir yol. Leziz reçeteler ile sunum sanatının keyifli birlikteliği. Hatta kimi zaman yaratıcılık ve hayal gücüyle buluşan sunum sanatının, leziz reçetelerin önüne geçebilecek kadar iddialı gördüğüm bir alan. Bu sebeple özel reçeteler peşinde olduğum kadar sunum sanatıyla ilgili de her detay ilgimi çekiyor ve keyifle takip ediyorum. Sofralarımızın baş kahramanları ise tabii ki özenle seçtiğimiz tabaklarımız. Tabaklar sofranın kimliğini belirliyor tartışmasız. Şimdi sizi uzun zamandır takip ettiğim çok özel tabak tasarımları yapan bir atölye ile tanıştırmak istiyorum: Laboratorio Paravicini.
Seramik sanatıyla yakından ilgileniyorum ve bu alanda başarılı işler yapan çok sayıda atölye var biliyorum. Ancak @laboratorioparavicini Milano’da seramik tabakları el işçiliği ile dekore eden masalsı koleksiyonlara sahip bir yer. İtalyan zanaat geleneğini çadaş sanatla yorumlayarak benzersiz tabaklar ve sofra takımları yaratıyor. Hatta kişiye özel tasarımlar da yapabiliyor. Her bir koleksiyon sizi farklı bir masalın içine çekiyor sanki. Milano günlerimin en güzel taraflarından biri de uzun zaman uzaktan takip edebildiğim ve adeta beni kendine aşık eden bu atölyeyi yakından görebilmek oldu. Çok heyecanlı bir buluşmaydı benim için.
Kaldığımız evin biraz uzağında Milano’nun tarihi merkezinde yer alıyor atölye ancak bulmakta biraz zorlandım diyebilirim. Navigasyon ile varış noktasına vardım. Ama atölye yok. Dar bir ara sokaktayım. Yanımda benim oğlanlar. Bir yandan sıcak diğer yandan minik kuzu pusette sıkılmış durmuyor. Bulduğumuz sokağı tekrar dikkatlice tarıyoruz ama yok. Varış noktasında yüksek duvarların yanında minik bir bina girişi buluyorum. Hemen oradaki görevliye soruyorum. İçeriye doğru ilerlememi söylüyor görevli. Biraz ilerleyince bir vahaya çıkıyorum sanki. Nasıl güzel bir avlu. Ah İtalya’nın binaların arasında gizli cennet avluları…
Atölye ve mağaza da öyle keyifli bir avluda yer alıyor ki yeniden aşık oluyorum. Yan yana iki büyük dükkan. Biri atölye diğeri mağaza. Önce atölyeye giriyorum. Genç bir kadın masa başında çalışıyor. Kedisiyle tanışıp sohbet ettikten sonra etrafı hayranlıkla inceliyorum. Boyalar, fırçalar ve her yerde çeşit çeşit birbirinden güzel tabaklar. Ardından mağazayı gezdiriyor genç kadın. Bir sürü fotoğraf çekiyorum. Maalesef atölye sahibi orada olmadığı için kendisiyle tanışamıyorum ama çok uzun zamandır hayal ettiğim atölyede bulunmanın ve bolca ilham almanın mutluluğu ile oradan ayrılıyorum. İlham veren mekanları deneyimleyebilmeniz ümidiyle…
Kapak Fotoğrafı: Damla Anol Erol
İlginizi çekebilir: Deniz Poduraru’dan Boleslawiec
Takipçiniz olduk,tebrikler,teşekkürler.
😍😍