Yağmurlu havalarında bile gezinirken her noktasında başka bir deneyimle karşılaşacağınız, şehrin büyüsüne kapılıp giderken seyahat anılarınızı biriktirebileceğiniz favori şehirlerimizin birinden bahsetmek istiyoruz: Londra! Tatilinizi Londra’da geçirmeyi tercih etmek demek, şehir temposunda yeni hikayelerle karşılaşmak demek. Gelin, turistik deneyimlerin ötesinde, gizli noktalardan keyifli çay saatlerine kadar Pazarama Tatil eşliğinde hazırladığımız Londra rehberine birlikte göz atalım!

Ne Yiyelim, Ne İçelim?

Güne doygun bir kahvaltıyla başlamak, biz Türkleri en motive eden anlardan biri olsa gerek. Bu yüzden kahvaltı etmeden günü geçirmeyenlere, brunch mekanlarıyla geldik: Klasik bir İngiliz muffin’i eşliğinde lokal bir deneyim yaşamak isteyenler için, adresimiz Archway’deki Norman’s Cafe. Klasik ve abartısız fakat bir o kadar lezzetli bir İngiliz kahvaltısını bulabileceğiniz Norman’s Cafe’de ayrıca “egg and chips”, çizburger çeşitleri ve nostaljik İngiliz tatlılarını da menüde görebilirsiniz.

Bedford Hill yakınlarındaysanız, Milk London’ın tüm lezzet severleri memnun eden menüsü sizleri bekliyor olacak. Glutensiz opsiyonları da barındıran menüsü, muffinleri ve lezzetli yumurtalarıyla ünlü bu mekânda menüdeki “Convict”i denemenizi öneriyoruz.

Gün içinde Londra’nın sokak lezzetleri sahnesi, kaçınılmaz olarak karşınıza çıkacak. Özellikle Soho’daki Junk, iyi bir burger yemek isteyenlerin adresi olarak listemizde. Akşam yemeği içinse 2018’de Michelin yıldızı alan ve hala bu statüsünü koruyan İspanyol restoranı Sabor Restaurant, tadım menülerinden deniz ürünlerine leziz seçkisiyle Heddon Street’te.

Bir Klasik Olarak: Çay Saati

Bir İngiliz klasiği olan çay saati, Londra’da tam anlamıyla bir deneyime dönüşen anlardan biri! Favorilerimizde, Mayfair’deki The Wolseley’de Londra’nın klasik atmosferine bürüneceğiniz çay saati var. Hafta sonları 12:00-17:00 arası katılabileceğiniz çay saatinde parmak sandviçlerden meyveli tartlara, birçok farklı lezzeti tatma şansınız olduğunu hatırlatalım. Bir diğer durağımız ise, sanat dolu dünyasında farklı bir çay saati deneyimiyle British Museum: 11:30-17:00 arası her gün katılabileceğiniz bu çay saatinde taze Earl Grey çaylarıyla bezeli sanatsal bir gün geçirebilirsiniz.

Kültür-Sanat Rehberimiz

Londra’nın kaçınılmaz duraklarından Tate Modern’de, 5 Mayıs’a kadar görebileceğiniz The 80’s: Photographing Britain adlı, İngiltere’nin sosyopolitik zamanlarını fotoğraflayarak sunan karma sergi bulunuyor. Bununla birlikte Saatchi Gallery’i de görmeden gitmem diyenlerdenseniz Flowers: Flora in Contemporary Art & Culture sergisiyle çiçeklerin sanat dünyasındaki büyülü yolculuğuna dahil olabilirsiniz!

Ayrıca Londra, müzikaller ve tiyatroların evi olduğuna göre size bir müzikal, bir de tiyatro önerisi yapmadan geçmek istemiyoruz! 3 Mayıs’a kadar Royal Court Theatre’da bulabileceğiniz Manhunt oyunu, parlak senaryosu ve iyi yönetmenliğiyle orijinal yapımlardan biri olarak listemizde. Son zamanların en çok övülen komedi müzikallerinden olan The Book of Mormon ise, West End tiyatrolarında.

Peki bir akşamınızı, iyi bir Jazz kulübüne ayırmaya ne dersiniz? Londra’nın en iyi Jazz kulübü, olarak değerlendirilen Ronnie Scott’s‘da 2 Nisan’da Late Late Show Hosted by Mark Kavuma ve 11 Nisan’da Late Late Show Hosted by Cosmic Fusion etkinliklerini yakalayabilirsiniz. Radarımızdaki keyifli mekanlardan olan Camden’daki The Jazz Cafe‘de ise 3 Nisan’da ünlü piyanist Natalie Tenenbaum’u ve 5 Nisan’da Amerikalı müzisyen Tommy Guerrero’yu yakalayabilirsiniz.

Lokal Deneyimler ve Şehir Klasikleri

Londra denince akla gelen yerler genellikle Oxford ve Piccadilly Circus ya da başka popüler bölgeler oluyor, fakat Wapping bölgesine gitmiş miydiniz? Cevabınız “hayır” ise, lokal deneyimleri kaçırmamanız için listemizdekileri saymaya başlıyoruz! Wapping kanalı çevresindeki yeşillikler ve klasik Londra evlerini görerek keyifli bir gezintiye çıkabilir, kanaldaki kuğu ve ördekleri izleyerek huzur bulabilirsiniz.

Ayrıca yine Wapping’de bulunan St.Katherine’s Docks marinası, çevresindeki yeme-içme mekanlarından sakin ve huzurlu atmosferine; sizi sarmalayacak birçok noktaya ev sahipliği yapıyor. Buradan Thames nehri kenarındaki Hay’s Galleria’ya geçerek tarihi dokusunu içinize çekebilir, ikonik “Navigators” heykelini ziyaret edebilirsiniz! Ayrıca gününüzü aydınlatmanın bir yolu da, Notting Hill‘deki rengarenk evleri görerek yürüyüş yapmaktan geçiyor!

Parkları da kendi kadar ünlü olan bu şehirde, Primrose Hill’deki Regent’s Park’ı ziyaret etmek için en güzel zamanlar zaten bahar ayları; çünkü tüm çiçeklerin tomurcuklanıp açtığı anlara şahit olmak için en iyi zaman dilimi! İyi bir şehir manzarası içinse önerimiz, Hampstead Heath & Parliament Hill olacak.

Amsterdam’ın Flower Market’i kadar ünlü olan bir çiçek pazarı varsa, o da Columbia Road Flower Market’tir! Ruhunuzu canlandırarak kışın melankolisinden çıkmanıza yardımcı olacak bu çiçek pazarında yine lokal kafelerden vintage dükkanlara kadar her şeyi bulabilirsiniz. Pazar günleri açılan bu pazarı iyi gezmenizi öneriyoruz, çünkü bazı vintage ürün standlarını da yakalama şansınız olacak!

Elinizde bir Londra usülü sandviç ve içeceğinizle, eğlenerek gezebileceğiniz bir mekân da Borough Market olacak. Yiyecek standlarından şarküteri ürünlerine, atmosferinden alışveriş deneyimine; Borough Market size keyifli bir gün sunacak.

Hazır Londra’ya gelmişken, London Eye, Big Ben, Tower Bridge ve National Gallery gibi klasik fakat bir o kadar ziyaret etmeniz gereken turistik noktaları da kaçırmamanızı öneriyoruz!

Hepimize ilaç gibi geleceğini umduğumuz bayram tatili de kapıyı çalarken planlarınız hazırsa, sıra rezervasyonda! Araç kiralama, otel rezervasyonu ve uçak bileti gibi hizmetleri farklı kampanyalarla bünyesinde birleştirerek rüya gibi tatil rotalarınızda en iyi eşlikçiniz olmaya devam eden Pazarama Tatil, ek olarak MaxiMil’leri kullanma fırsatını da sunuyor. Ayrıca Pazarama Tatil’in theMagger okurlarına özel bir kampanyası da var: Pazarama Tatil üzerinden 31 Mart’a kadar yapacağınız yurt dışı otel rezervasyonuna 1 ay süreli 6GB eSIM ücretsiz! Pazarama Tatil fırsatlarının daha fazlasını keşfetmeniz için, sizi buraya alalım.

Kapak Fotoğrafı: Lucas Davies – unsplash.com