Londra çok dinamik ve yaratıcı bir şehir. Sergiler, konserler, caz kulüpleri, yenilerde popüler olmaya başlayan hifi barlar ve sayıları azalmakta olan elektronik müzik çalan kulüpler mevcut. Moda konusunda da azımsanmayacak sayıda tasarımcı bu şehirde bulunuyor. Bu yazıda öznel bir liste yaptım. Kendim gittiğim ve alışveriş yaptığım yerleri sıraladım. Çünkü moda tasarım denince akla önce Prada, Gucci, Valentino, Hermes gibi yerler geliyor olabilir. Londra’da çoğunlukla daha küçük ölçekli üretim yapan, butik, ekolojik kaygıları olan benim beğendiğim kıyafet tasarımcılarını listeledim.

Londra’daki Butik Tasarımcı Adresleri

Oliver Spencer

2002’de terzi Oliver Spencer’ın kendi giyim zevkini yansıtan bir marka yaratmasıyla Oliver Spencer bugünkü anlamıyla oluşuyor. Gerçek anlamda kapitalist bir başarı öyküsü var karşımızda. Daha önceleri daha resmi bir terzi hizmeti sunan tasarımcı 2002’den bu yana modern ve rahat kesimli kıyafetler üretiyor. Ürünlerin büyük kısmı Avrupa’da yapılırken bazıları Türkiye’de ve Mauritius’ta yapılıyormuş. Organik pamuk kullanıyorlar ve ekolojik olmalarıyla övünüyorlar. İlk dükkanı Lambs Conduit Street’te iken bugün üç mağazası daha var. Tüm dünyaya online satış yapıyorlar ve Selfridges ve Liberty gibi büyük mağazalarda yer buluyorlar. Chiltern Street(Marylebone) ziyaret edilebilir. Ayrıca Soho, Shoreditch ve Bloomsbury’de yerleri var. 

John Simons

1955’den bu yana aktif olan John Simons’ın dükkanı da Chiltern Street’te yer alıyor. Ivy style denilen Amerikan kolej tarzı giyimde iddialı olan bu marka aynı zamanda orijinal sanat eserleri de satıyor. Mesela yirminci yüzyıl ortasından posterler ve modern resimler bulunabilir. Vintage kıyafet koleksiyonu da var. John Simons’un 1960’larda Hackney’de bir tezgahta başlayan ticaret hayatı bugün Marylebone’da devam ediyor. Modernist akımın öncülerinden olan dükkan artizan Japon denim ve Fransız ‘workwear’ markalarını da barındırıyor.

 Ben Sherman

1963’ten bu yana İngiltere’deki ‘gençlik kültürü’, müzik ve sanatta etkili olan bir marka da Ben Sherman. 60’lı yıllarda Mick Jagger gibilerini giydirmiş bir marka ve ‘alt kültürler’ üzerinde etkili oluyor. The Who’nun 1973 tarihli rock operasına dayanan 1979 tarihli ‘Quadrophenia’ filmini bilenler Mod’lar ve Rocker’lar gençlik gruplarını hatırlayacaktır. Ben Sherman giyenler Mod’lardı, Rocker’lar deri ceketli motorsikletçilerdi. Bu iki grup birbirlerine sataşıyorlardı. Markanın özellikle ilginç desenli gömlek ve tişörtleri bulunuyor. Fiyatları da yukarıdaki diğerlerine göre biraz daha uygun. Berwick Street Soho’da bulunabilir.

Fred Perry

Bugünlerde Türkiye’deki varlığını çok göremediğim-gece dışarı pek çıkmadığımdan olsa gerek- ismini tenis oyuncusu Fred Perry’den alan marka 2000’li yılların ortalarında Türkiye pazarına adım atmıştı. 1952’den beri orijinal ve hemen tanınabilen tişörtüyle Fred Perry ürünleri bir zamanlar indie müzik severlerin gözdesi oluvermişti. Topluluk olma fikrine; kibarlık, sorumluluk ve dürüstlük gibi değerleri ön plana çıkaran marka hayırseverlik konusunda da öncü. Özellikle ‘Music Venue Trust’ gibi yerli müzik sahnelerini iyileştirmeyi amaçlayan girişime yılda 100,000 pound bağışta bulunmaları kayda değer bir durum. Amy Winehouse’un ailesinin kurmuş olduğu vakıf da gençlerin kendilerine güvenlerini ve ruhsal sağlamlıklarını geliştirmeyi amaçlayan bir girişim ve Fred Perry’nin Amy Winehouse koleksiyonunun net gelirinin yüzde 20’si bu vakfa aktarılıyor. 

Paul Smith

Bence en ‘British’ marka olan Paul Smith’e de yer vermek istedim. İngiltere’deki önde gelen bağımsız tasarım markalarından bir tanesi. İyimserlik, merak ve yaratıcılık gibi değerleri öne çıkartmaya çabalıyorlar. Nottingham’da küçük bir dükkanda başlayan macera, bugün dünya çapında 60 ülkede 130 mağazaya ulaşmış. ‘Sör’ Paul Smith’in ana hissedarı olduğu firma global bir marka oldu ve tasarımlarının ilham kaynakları sanat, müzik, günlük yaşam ve bay Paul Smith’in bisiklet tutkusunu yansıtıyor. Londra’daki en güzel mağazalarından bir tanesi Kensington’daki binası diyebilirim. Tam adresi 122 Kensington Park Road.

Bonus: Patagonia

Bu bir mağaza değil ama global bir marka. Kamuoyunda “tech-bro” ların giydiği şeyleri üreten marka olarak bilinen Amerikan markası Patagonia çevre aktivizmi, kıyafetleri tamir etme özellikleri(Böylece aşırı tüketimi azaltmış oluyorsunuz.) ve doğa sporlarını teşvik etmesiyle önem kazandı. Patagonia ismi ise Arjantin’deki buzullarla kaplı Güney Amerika kıtasının en güney ucundan gelmekte. Nedense Londra’da mağazaları bulunmuyor. İngiltere’de Manchester ve Bristol’de bulunuyor. Firma 1972’den bu yana insanları doğanın yok edilmesine karşı çalışan organizasyonlarla tanıştırıyor. Örneğin San Francisco’da yaşayan birisi biyoçeşitlilik, iklim, topluluklar, toprak ve su konularında aktivist olabiliyor. 

Kapak Fotoğrafı: Paul Smith

İlginizi çekebilir: Nisa Nur Aydın’dan 2025 Erkek Modası