

Luvcat: Bir Kabareden Karanlık Aşk Şarkıları
Henüz dinlemediyseniz ve gotik romantik atmosferlerden hoşlanıyorsanız, Luvcat şans vermeniz gereken yeni bir grup. Solist Sophie Morgan’ın tarzı ve müziğinin ruhu, bir şekilde insanı kendine çekiyor.
Son dönemde kombin anlayışları üzerinde dikkat çeken thrifted shop ve vintage akımının somut bir örneğini gördüğümüz Sophie Morgan’ın sadece kıyafetlerinde değil, müziği ve sahne şovunda da aynı atmosfer var. Onlara baktığınızda hem The Cure grubunun post-punk ve gotik rock havasını hissedebiliyor hem de Lana Del Rey’in orkestral ve şiirsel sözlerle bezeli dream & braoque pop sound’unu alabiliyorsunuz. Favori restoranına şarkı yazan, Londra’nın gotik kabare sahnelerinden ilham alan Luvcat band sahnede!
Luvcat: Taze Bir Soluk
Luvcat’e şöyle bir baktığınızda Paris’i en ünlü kabaresi Moulin Rouge, gotik tiyatro ve sirk dünyasından esintiler taşıyan detaylar görebilirsiniz. Luvcat, dinleyicilerine taze bir soluk sunuyor ve sıkça Lana Del Rey ile Sabrina Carpenter ile karşılaştırılsa da aslında bu grup, Sophie’nin geçmişte ona ilham olanların üzerine koyarak kendi benzersiz yolunu çizmesini anlatıyor.
Şarkıları, klipleri ve hatta canlı performansları, önünüzde aniden kırmızı kadife perdeler açtırıyor ve tüm modern romantizmiyle Luvcat sahneye çıkıyor. He’s My Man şarkısı, aşkın çok yoğun olduğu hatta kendi duygularınızdan korkmanızı gerektirecek kadar sizi alt üst edebileceği, adeta bir cinayet baladını anlatıyor.
Grup her yeni şarkısıyla dinleyicisini hem geçmişin gotik romantizmine hem de bugünün alt kültür akımlarına davet ediyor. Luvcat’in sahnesi hem karanlık hem de ışıl ışıl bir dünyanın kapılarını aralıyor.
Sophie Morgan
Sophie Morgan, karanlık romantizmin ta kendisi. Taylor Momsen’in solisti olduğu The Pretty Reckless’in hard rock ve post grunge tarzının tam aksine, sakin bir tonda sizi ele geçiriyor. Sophie’nin tarzı ve müziğine her ne kadar Lana Del Rey etkisi yapıştırılmaya çalışılsa da o müziğini babasının ve dedesinin plak koleksiyonunun birleşiminden oluştuğunu söylüyor.
Dedesiyle birlikte Sinatra, Rat Pack ve müzikallerle tanışırken; babasının onu The Cure, Velvet Undergorund ve Leonard Cohen ile büyüttüğünü dile getiriyor. İkisinin karışımı ise kendisinin gotik romantik tarzını ortaya çıkarmış.
İnternetteki bilgiye göre 1997’li olduğu fakat kendi Twitter hesabında kullanıcı adının sonunda 96 yazmasıyla yaşı konusunda kafa karışıklığı yaşadığımız Morgan’ın daha önce country’e çalan bir tarza sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Sophie Morgan’ın Spotify’de kendi ismiyle yayınladığı single’lar, gerçekten de Sabrina Carpenter’ın ilk albümü Eyes Wide Open ve Taylor Swift’in ilk zamanlarına benziyor. Kısa kollu midi boy çiçekli elbisesi ve akustik gitarıyla bir mezarlıkta oturan Morgan, müzik dünyasında geniş bir kitle edinebileceği yepyeni tarzını ise 31 Mayıs 2024’te Luvcat Band ile birlikte Matador şarkısını yayınlayarak gösteriyor.
‘’He’s my man
Hand in hand
To hell and back
And I love him like nobody else can
He’s my man
I’ve been damned
No, nobody has to understand
Me and my man’’
He’s My Man şarkısıyla çektiği reels’lerin birçoğu 1 milyondan fazla görüntülendi. Aynı zamanda Spotify’da da popüler olan bu şarkı neredeyse 11 milyon kez dinlendi.
Sonuç olarak Morgan bir zamanlar country müzik üretse de her daim bir romantikti. Favori restoranına yazdığı bir şarkı olmasından da bunu anlayabiliyoruz. Zedel, Soho’daki en sevdiği yerlerden biri. O kadar seviyor ki, kendini çoğu zaman ‘’Beni buraya bir randevuya getiren ilk adamla evleneceğim’’ derken buluyormuş. Sözünün birkaç kez karşılık bulduğunu ifade etse de Sophie Morgan henüz evli değil.
Luvcat Şarkıları
Grubun Spotifiy’da ve Youtube’da yayınlanmış dört şarkısı var. Matador, He’s My Man, Dinner @Brasserie Zedel ve Love&Money. Fakat Londra’da yaşayan yönetmen ve sanatçı Lou Smith’in kaydettiği Luvcat konserlerinde birkaç farklı şarkıyla daha karşılaşıyoruz. Onlar henüz yayınlanmış olsalar da Lou Smith’in Youtube kanalındaki konser kayıtlarından dinleyebilirsiniz.
Lou Smith’in Youtube kanalı Londra’daki barlarda konser veren ve bilinmeyen birçok gruba yer veriyor. Yazı için araştırma yaparken biraz kendisinin hesabında dolaştım ve The Last Dinner Party, House of Woman ve Maella gibi grupları da keşfetmiş oldum.
Ben bu biraz witchy biraz gotik romantik tarzı olan işleri seviyorum. Luvcat Band ihtiyacım olduğu zamanlarda ruhumun bu yanına dokunuyor. Luvcat’i Londra ve Paris’teki küçük kulüplerin yanı sıra büyük sahnelerde de görecek miyiz merak ediyorum.
Kapak Fotoğrafı: musicrepublicmagazine.com
İlginizi çekebilir: Gürkan Sonat’tan Müzik Dünyasının Günceli
Henüz dinleme fırsatım olmamıştı ama bu yazıdan sonra kesinlikle dinleyeceğim
Kaleminize sağlık
Gülce selamm, Luvcat'i bi süredir ben de dinliyordum ve birinin daha keşfedip magger'a yazması çok mutlu etti! Luvcat gibi keşiflerini hevesle bekliyoruz!
çok teşekkür ederim