Devlet tiyatrolarına büyük bir ilgi duyuyorum. Yeni gelen oyunu merakla bekliyor ve özellikle her hafta tiyatroya gitmek için kendime vakit yaratmaya çalışıyorum. Bu ay İzmir Devlet Tiyatrosunun iki oyunu olan Radyo-yu Hümayun ve Majestik adlı oyunları izleme şansım oldu. Majestik oyunu beni o kadar etkiledi – bu etkilenmede İzmir’in ve Minik Serçe Sezen Aksu’nun etkisi büyük- bu oyunla ilgili detayları size bırakıyorum.

7000_10000_2994_e7b55885-a8e5-4258-91f0-94feab017a49
Majestik | Fotoğraf: www.devtiyatro.gov.tr

Peter Quilter’in yazdığı ve Nazlı Gözde Yolcu’nun çevirdiği Majestik, İzmir Devlet Tiyatro’sunun bir oyunu. İlk oynama tarihi 10 Ocak 2024 olan bu oyun şu an gösterimde. Yaklaşık 1 saat 40 dk süren oyunun oyuncu kadrosuna baktığımızda; Pelin Tozkoparan (Nurten), Elif Özdemir (Şebnem), Şerife Ünsal Şenel (Gülistan), Fulya Atatoprak (Betül) ve İrem Ölmez Yurdakul (Arzu) karşımıza çıkıyor. 

Geçirdiği kalp krizi sonucunda hastanede yoğun bakıma alınan Hikmet Bey’in kızı Şebnem’den bir isteği olur, o da Majestik Tiyatrosunun eski görkemli haline kavuşturmak. Bu isteğinin gerçekleşmesi için Hikmet Bey, tiyatroyu seven ve emeği olan beş kadına güvenir ve Şebnem aracılığıyla onlara da bu isteğini ulaştırmak ister. Bu beş kadın ise, Hikmet’in annesi Betül, kızı Şebnem, kız kardeşi Gülistan, eski eşi Nurten ve tabii ki yeni eşi Arzu’dur. Oyunda birbirinden farklı bu beş kadın, Majestik’i yeniden açmak ve eski günlerine kavuşturmak için büyük bir maceraya atılıyorlar. 

Karakterleri incelediğimizde hepsi birbirinden farklı diye belirtmiştim. O kadar farklılar ki ama sonunda tüm farklılıklara rağmen bir bütün olmaya başardıklarını gördüğümüz manzara bambaşka. Betül, eşini sevmeyen hatta sadece öğretmen olma şartıyla evlenmeyi kabul eden ama çocuklarına bunu hiç belli etmeyen güçlü ve bir o kadar da neşeli bir kadın. Gülistan, tam bir çılgın. Genelde sabıkalı erkeklerle ilişki yaşayıp bir türlü düzgün bir kişiyle ilişkisi olmayan biri. Şebnem, aklı başında bir kız. Babası için didinen şu an tek derdi Majestik olduğunu sonuna kadar hissettiren bir karakter. Nurten, eşi tarafından terk edilmiş ve durumla tam olarak yüzleşmeyip bastırmaya çalışan biri. Ayrıca oyunun sonunda anlıyoruz ki Nurten aslında tam bir sürpriz. Son olarak da Arzu, Hikmet Bey’in yeni eşi. Nurten’den oldukça farklı. Kendine bakan, kendisiyle ilgilenen ve kimseyle herhangi bir sorunu olmayan biri. Tamamen kendi halinde.

7000_10000_2994_beff9476-13e0-4568-8e20-a00972d8d9ef
Arzu, Gülistan, Betül, Şebnem ve Nurten | Fotoğraf: www.devtiyatro.gov.tr

Oyuncular hakkında genel birkaç yorumda bulunmak istiyorum. Bence oyunu tempoda tutan iki karakterden biri Betül, diğeri iste Gülistan idi. İkisinin öyle bir enerjisi ki var ki oyun boyunca bir kere enerjileri düşmedi diyebilirim. O kadar çok güldüm ki ikisine de hangisini yazabilirim inanın bilmiyorum. Nurten beni aşırı şaşırttı. Karamsar tavırlı ama sonunda karamsarlığını büyük bir cesarete dönüştüren Nurten büyük bir alkış aldı, benden ve tüm seyirciden. Şebnem zaten çok düz bir karakterdi. Özellikle yazacağım bir detay yok. Sadece Arzu ile bir şeyler söylemem gerekirse hani yeni eş olunca illa diğer eşle kıyaslandığında böyle büyük bir iddia ararız ya işte ona hiç gerek olmadığını yüzümüze çarptı adeta. Arzu, kendine bakan bir kadın ama aynı zamanda anlayışlı, kendisine kötü bir şey denildiğinde olumsuz bir tepki vermeyen ve çoğu şeyi sineye çeken biri. Arzu karakteri de ters köşe yapmış olabilir bizi aynı Nurten’in yaptığı gibi.

Evet gelelim oyunun en güzel kısmına, elbette müzik. Oyun boyunca ara ara Minik Serçe’miz Sezen Aksu’yu dinliyorsunuz. Neden mi? Çünkü oyunda bir nevi Sezen Aksu yer alıyor. Majestik Tiyatrosunu yeniden canlandırmak için sahneye Sezen Aksu’nun çıkacağına inanan bu beş kadın en sonunda gerçekle yüzleşiyor ve Nurten hepimizi şaşırtarak Sezen oluveriyor. Sezen Aksu belki sahnede değildi ama tüm oyun boyunca bizlerle beraberdi. Oyun boyunca şarkılarını dinleyip sesini duymak gerçekten çok güzeldi.  Bu yazıyı yazarken de bana şarkılarının eşlik ettiğini söyleyebilirim.  Diğer yandan Nurten dışındaki dört kadın da  “Altın Kızlar” olarak dans gösterisinde yer alarak Majestik Tiyatrosu için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.

dansss
Altın Kızlar | Fotoğraf: www.devtiyatro.gov.tr

Majestik oyunu son zamanlarda beni çok eğlendiren ve aynı zamanda düşündüren bir oyun oldu. Birbirinden farklı beş kadının emeği ve çabası keyifli bir şekilde bizlere ulaşıyor. Buket Uzuner’in de dediği gibi tam bir “kız neşesine” sahip bir oyundu diyebilirim. Ayrıca yeni eş ve eski eşin her zaman kavga halinde olmak zorunda olmaması yani bir araya da gelebilmesi. Bunlar bence hayattaki muazzam dengeler. Son olarak; İzmir’i çok seviyorum, Sezen Aksu’yu çok seviyorum ve tüm oyuncuları ayakta alkışlıyorum. Oyunda emeği geçen herkese çok çok teşekkürler! O zaman şarkı söylemek lazım avaz avaz!

Kapak Fotoğrafı: devtiyatro.gov.tr

İlginizi çekebilir: Eda Geven’den ENKA Sanat Buluşmaları