Soguk kış aylarını geride bırakmaya başladığımız güneşli günlerden herkese merhaba! Sıcak, huzurlu, tarihi ve keyifli bir mekan ile sizi tanıştırmak istiyorum. Haydi hazırsanız beraber güneşli hafta sonlarında yapacağımız kısa ama keyifli tatillerden birine kaçalım:  Manastırhan Kazdağları’na.

20220220_182221-1
Manastır Köprüsü | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Manastırhan Kazdağları Butik Otel 

İstanbul’dan yaklaşık 4 saatte uzaklıktaki Manasıtrhan Butik Otel, Edremit’in Avcılar köyünde, İzmir Çanakkale yoluna 500 m uzaklıkta yer alıyor. Zeytin ağaçları ile kaplı harika bir yol ile manastır çayının üzerindeki minik köprüden geçerek otele ulaşıyorsunuz. 

1934–1938 yıllarında Avcılar köyünde muhtarlık yapan Ahmet Altay, 1934 yılından önce, İstanbul Sarayburnu’nda Osmanlı Devleti’nin son padişahı olan Vahdettin’in koruma polisliği görevinde bulunmuş ve daha sonra o görevinden ayrılmış ve M. Kemal Atatürk ile tanışma şerefine nail olmuş. M.Kemal Atatürk, 10–14 Nisan 1934 tarihlerinde Burhaniye, Havran ve Edremit ilçelerini ziyaret etmiş ve en son Manastır köprüsüne uğrayarak, burada otelin bahçesinde kısa bir mola verip, 450 yıllık çınar ağacının altında kahve içmiş ve büstünü muhtar Ahmet Altay’a hediye etmiş. Atatürk sağlığında iken, kendi büstünün ilkini Dolmabahçe sarayına, ikincisini Amasya hükümet konağına, üçüncüsünü ise Avcılar Köyü’ne armağan etmiş. Otelin bahçesinde bulunan, Atatürk’ün altında kahve içtiği 450 yıllık çınar ağacı Anıtsal Ağaç olarak Atatürk Çınarı olarak tescillenmiş, mola verdiği için ise otelin adı Manastır Mola olmuş.

20220220_095933
Atatürk Çınarı | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Manastırhan Kazdağları Butik Otel’in bulunduğu bölgede geçmişte bir Rum manastırı olduğu rivayet ediliyor. Bu sebeple de otelin yanıbaşında akan çayın adı Manastır Çayı. Yıllar içerisinde  yolcuların konaklayıp dinlendikleri bir han olarak kullanılan otel binası günümüzde de restore edilerek butik otel olarak hizmet veriyor. Böyle bir ağacın altında, manastır çayının huzurlu sesiyle uzun uzun sohbet ederek kahve içmenin keyfi  harikaydı. Yaz mevsiminde de hem denize yakın hem de çay kenarı gölge ve serin olacağı için ideal kaçış noktası olarak belirlenmiş. Otelde Atatürk’ün mola vermesinden sonra civardaki zeytin toplayıcılar (tayfa) konaklamış, daha sonra da 2 ayrı binanın üst katları yapılmış ve otel bugünkü haline gelmiş. 

Otelde Yapılabilecekler

Öncelikle sabah erkenden uyanabilirsiniz 🙂 Zeytinlikler arasından Kaz Dağları’na doğru giden hafif yokuşlu, asfalt uzun yolda otelin sunduğu ücretsiz bisikletlerle keyifli zaman geçirip, meyve ağaçlarıyla çevrili yolda etraftaki köpek, tavuk, horoz ve inekler eşliğinde yorulana ve iyice acıkana kadar bisiklete binmek mümkün.

20220220_095327
Tırmanıyoruz | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Bisiklet ya da yürüyüş sonrası kahvaltıya koşabilirsiniz. Yazın çay kenarında kışın ise restoranda ve çay kenarındaki kış bahçesinde sunulan kahvaltı serpme olarak hazırlanıyor. Aynı zamanda haftasonları dışardan da kahvaltıya talep çok, bölgeye özgü zeytinyağı, kahvaltılık sos ile reçellere bayıldık:) 

Kahvaltımızı yaptıktan sonra grup konaklamalarına özel düzenlenen sabun yapım ya da yerel lezzetler atölyelerinden birine katılabiliyorsunuz, her ikisi de çok keyifli görünüyor. Gelmeden önce konaklama yoğunluğuna göre düzenlenip düzenlenmediğini sormakta fayda var.

Kaz Dağı Müzesi

Akabinde deniz mevsimi henüz açılmamışsa çayın kenarında kahvenizi içerken Kaz dağı müzesini ve çevre köyleri araştırabilir, müzeye saatlerine göre uğrayabilirsiniz. Müze eski bir zeytinyağı fabrikasından dönüştürülmüş, Kaz Dağları’nın mitolojik tarihi, köyleri, yetiştirdiği sanatçılar ile ilgili bilgi edinilebilen müzenin sonundaki Kaz Dağları ile ilgili 7 dakikalık filmi bize kısmet olmadı ama kumda kahveyi de denemenizi tavsiye ederim. 

20220220_172644
Kaz Dağları Müzesi | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Adatepe Köyü

Kaz dağlarının en ünlü köyleri Yeşilyurt, Adatepe köylerini görmediyseniz buralardan başlayabilirsiniz. Uzun yıllar Türkler ve Rumların bir arada yaşadağı Adatepe köyünün dar sokaklarının tadını çıkarabilir, yorulunca da Taş Mektep’in bahçesinde dinlenebilirsiniz. 

20220220_140330-2
Adatepe Köyü | Fotoğraf: Bahar Coşkun

1947-1985 yılları arasında aktif olan Taş Mektep, öğrenci azlığı sebebiyle kapanmış, 1997 yılında bir grup gönüllü tarafından Çanakkale Valiliği’nden kiralanıp felsefe, tarih, siyaset tarihi, edebiyat, sanat, sanat tarihi, matematik, astronomi, arkeoloji gibi çeşitli disiplinlerde seminerlerin yapıldığı, ayrıca değişik alanlarda çalışan sanatçıların serbest atölye çalışmaları yapacakları bir mekana, yani Adatepe Taşmektep’e dönüştürülmüş. Giderseniz program için tıktık.

Taş Mektep | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Köy yolu üzerindeki Zeus Altarı da Edremit körfezi, Ayvalık ve Midilli adası manzarasıyla görülmeye değer. Efsaneye göre Zeus, Truva savaşını İda dağında buradan seyretmiş.  Meydanda otlu gözleme ve çay molası verdikten sonra çevredeki dükkanlardan zeytinyağı, sabun ve dağ kekiği hediyeliklerimizi de alarak köy turunu tamamlayabilirsiniz.

Tahtakuşlar Köyü

20220220_153416-1
Etnografya Müzesi – Sembolizme giriş | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Kaz Dağları’nın en ünlü köyleri Yeşilyurt, Adatepe köylerini zaten gördük peki başka nereye gitsek derseniz Tahtakuşlar köyü ve Çamlıbel köyü otele yaklaşık 10 dakika mesafede ve ziyadesiyle ilginçler. Bizim de ziyaret ettiğimiz Tahtakuşlar Köyü Alevi gelenekleri ve Şamanizm’in harmanlandığı ilginç bir köy. Köydeki Etnografya Müzesi, bir köyde kurulan ilk etnografya müzesi olarak tarihe geçmiş ve Alibey Kudar isminde bir ilkokul öğretmeni tarafından kurulmuş, Orta Asya’dan Türkiye’ye göç eden konargöçer Türk boylarının ilginç ve özgün kültür varlıkları, giyim eşyaları, aletleri, halıları ve çadırları sergileniyor. Sembolizme ilginiz varsa kültürler arasında kullanılan ortak sembollerden çok değişik bilgiler öğrenmek de mümkün.

Kuzey Ege ve Zeytin 

20220220_131545
Manastırhan | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Eğer enerjiniz kaldıysa civardaki Başdeğirmen şelalesi, Mıhlı Çayı Taş Köprüsü ve Hasan Boğuldu Şelalesi de gitmişken görmeye hatta hava sıcaksa serinlemeye değer güzelliklerden sadece birkaçı. Geniş bahçesi ve konumu itibariyle ağırlıklı yoga, nefes, meditasyon kampları için tercih edilen otelimiz denize de yakın. Yazın akşamüstü yorgun geldiğimizde arabayla 5 yürüyerek 15 dakikada denize kavuşabiliyoruz.

20220220_132253
Manastır Çayı | Fotoğraf: Bahar Coşkun

Kuzey Ege, benim en çok sevdiğim yerlerden biri, zeytinlikleri hep hayranlıkla seyrederim. Sabah erken saatte zeytinlikler arasından dağa doğru yürüyüş yapmayı ayrı keyifli, deniz kenarında günü batırmayı ise oldukça huzurlu buluyorum. Tuncel Kurtiz’in müzede 8 dakikalık video sonunda okuduğu Nazım Hikmet şiirindeki gibi: “Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yani ağır bastığından.” Hazır Tuncel Kurtiz’den bahsetmişken yazıyı Kuzey Ege ve zeytine dair güzel bir video ile bitirelim, zeytinliklerin arasından geçerken bu videoyu ve sondaki şiiri hatırlayın, sevgiyle kalın.

Kapak Fotoğrafı: Bahar Coşkun

İlginizi çekebilir: Melis Büyükerk’ten Simurg Inn Hotel