Bazı filmler sıradan konuları öyle bir ele alırlar ki iki saat boyunca ne kadar derine indiğinize inanamazsınız. Böyle filmler yavaş ilerlerler ama bir bakarsınız ki saatler akıp gitmiş, film sona ermiş ama siz hala belirli sahnelerin içerisinde kalakalmışsınız. Amerikan bağımsız sinemasının en önemli isimlerinden Noah Baumbach’ın Marriage Story’si de tam böyle bir film oldu benim için; beni öyle içine aldı ki kendime gelmem bir hayli zaman aldı.

marriage-story-noah-baumbach
Marriage Story – Netflix

Bir Netflix filmi olan Marriage Story, Nicole (Scarlett Johansson) ve Charlie’nin (Adam Driver) boşanma süreçlerini, çocukları Henry’nin velayet almak uğruna yaşadıklarını ve sistem yüzünden adeta birbirlerine düşman olmalarını anlatıyor.

Marriage story, Nicole ve Charlie’nin karşılıklı olarak birbirlerini anlattıkları mektupları okudukları çarpıcı aynı zamanda fazlasıyla romantik bir sahneyle açılıyor. İkilinin birbirini ne kadar çok sevdiğini düşünüyor, birbirilerini ne kadar iyi tanıdıklarına hayran oluyoruz. Ancak sahne bitiyor ve çiftimizin aslında boşanma arifesinde olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Şimdi geriye dönüp baktığımda, Marriage Story’nin girişinin hayatımda izlediğim en iyi ilk sahnelerden biri olduğunu rahatça söyleyebiliyorum.

marriage-story-netflix
Marriage Story – Netflix

Bir durumu, bir süreci doğru diyaloglarla, sahnelerle ve oyunculuklarla anlatan filmleri çok seviyorum. Marriage Story, ilk sahnesinden son sahnesine kadar artık sıradan gibi duran boşanmanın verdiği acıyı ve yükü harika bir şekilde izleyecisine hissettiriyor. Film, doğallığı ile sizi ele geçiriyor; birçok filmde gördüğümüz veya etrafımızdaki insanlardan duyduğumuz boşanma sürecinin psikolojik adımlarını çok samimi ve gerçekçi bir şekilde anlatıyor.

Marriage Story günümüz dünyasına müthiş bir eleştiri aslında. Nicole ve Charlie’nin boşanma süreçlerine bir şekilde avukatlar dahil olduktan sonra her şeyin nasıl -kötü anlamda- değiştiğini ve sistemin ne kadar yanlış işlediğini her sahnesinde bize gösteriyor. Aslında gayet olaysız bir şekilde, sevgi eşliğinde ayrılabilme potansiyeli olan çiftimizin boşanma süreci, dış etkenlerden dolayı bir yerden sonra çocuklarının velayet almak için birbirleriyle savaştıkları bir yarışa dönüşüyor. Bunda da özellikle Nicole’un bir arkadaşının önerisi üzerine tuttuğu “popüler” avukat Nora Fanshaw’ın (Laura Dern) etkisi oluyor. Laura Dern’den söz etmişken söylemeliyim; Dern Big Little Lies‘dan kısa süre sonra yine oldukça başarılı bir oyuncu olduğunu bize bu filmde tekrar hatırlatıyor.

marriage-story
Marriage Story – Netflix

Marriage Story’nin bu kadar ses getirmesinde Scarlett Johansson ve Adam Driver’ın rolleri çok büyük. İkisinin oyunculuğu da birbirinden müthiş. ve doğal. Ancak bana kalırsa Marriage Story’in gerçek kahramanı yönetmen Noah Baumbach. Kendisi gerçekten olağanüstü bir iş çıkarmış. Uzun zamandır bir filmin her sahnesinden bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Baumbach’ın yarattığı bu filmin en özel yanı ise bu etkiyi inanılmaz derin ve sessiz bir şekilde yapması.

Nicole ve Charlie’nin dava sahnelerindeki birbirlerine bakışları, Charlie’nin yeni evindeki kavgaları, Nicole’un son sahnede Charlie’nin ayakkabısını bağlayışı, birbirlerini çok iyi tanımaları ve birbirlerine olan sevgileri, bir yandan da günümüzde çok fazla ilişkinin ana sorunu olan iletişimsizlikleri… İzlememiş olanlara bunlar şu an sıradan sahneler gibi gelebilir; ama hiç öyle değil. Mutlaka izleyin, izlettirin.

youtube play youtube play

Not: Umarım Marriage Story, yok yere iletişimsizlik yaşayan tüm çiftlere ders olur. Birbirlerinin değerini daha iyi anlar, bu sürecin ne kadar kötü ve gereksiz olduğunun farkında varırlar.

İlginizi çekebilir: Sine Magger’dan Film Önerileri 2019