Eskiden Katpaduka olarak adlandırılmış olan bölge şimdi Kapadokya ismini almış. Katpaduka Pers dilinde güzel atların yetiştirildiği ülke anlamına geliyor. Nevşehir’in bir bölgesi olan Kapadokya doğal güzellikleri ve tarihsel zenginlikleri ile her zaman yerli ve yabancı turistin dikkatini çekiyor..

Kapadokya bölgesi zemini tüf kayası ile kaplı; tüf kayası çok rahat oyulabilmekte ve oksijenle teması halinde bu kayanın yüzeyi sertleşmekte. Yani içi yumuşak dışı sert olan bir kaya türü… Bu yüzden yer altı şehirleri bu bölgede çok fazla sayıda. Tarih boyunca savunma gerektiren durumlarda, yaşamak için %90 elverişli olan bu yer altı şehirlerine geçerlermiş. Aydınlanma döneminde yazının kullanılmasıyla insanlar bu tüf kayalarını evlerinin altından aşağıya doğru karınca yuvası gibi açmışlar. Kentsel dönüşüm yapılırken birçok yeni yer altı şehirleri bulunmuş. 37 tane yer altı şehri var ve bunlardan 7 tanesi insanların güvenli bir şekilde gezmesi için açık. Kapadokya 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış. Deprem kuşağı bölgesinde olmamasına rağmen gece gündüz sıcaklık farkından dolayı konik şapkalı peri bacaları kırılıp düşebilmekte, bu tehlikeden dolayı da bu bölgede önlemler alınmakta.

Kapadokya’daki vadilerin çoğu Uçhisar’da bulunuyor. Uçhisar Kapadokya’nın en yüksek noktası ve Kapadokya’nın Sibirya’sı olarak tabir ediliyor. Burada Kızılırmak’tan dolayı şiddetli akıntılar olmakta ve bunun sonucunda çok fazla sayıda vadi oluşmakta. Kızılırmak’tan ayrıca çamur çıkarılarak çömleğe dönüştürülüyor.

Gezimize ilk olarak Ihlara Vadisi’yle başlıyoruz. Ihlara Vadisi 14 km uzunluğunda ve Hasan Dağı ile Melez Dağı eteklerinde yer alıyor. Vadi boyunca görebileceğiniz birçok mezarlık, kilise (Yılanlı Kilise, Ağaçaltı Kilisesi) kayalar içine oyularak yapılmış. Kiliselerde kullanılan kırmızı aşı boyası ve alçıtaşı boyası bitkisel boyalar ve bu yüzden direkt ışık veya güneş alması istenilmeyen bir durum.

Derinkuyu Yeraltı Şehri Kapadokya bölgesinde gezilebilecek en büyük yer altı şehri. Dar ve alçak koridorları nedeniyle girmeden önce rahatsızlığı olan kişilerin girmemesi öneriliyor. Bu yer altı şehirlerinde yıl boyunca sıcaklık sabit ve 12-17 derece aralığında olduğundan şarap muhafaza etmede mahzen görevi görebiliyor. Ayrıca Mersin’den kışlık limonlar geliyor ve buralarda saklanıyor. Kapadokya, soğuk hava depolamanın doğal ortamda yapıldığı yerlerin başında geliyor.

Güvercinlik Vadisi, güvercinlerin kendilerine yuva yapmak için vadi içinde açtığı oyuklardan oluşuyor ve bu oyuklara da güvercinlik deniyor. Burada kuşlardan biriken gübreler alınarak tarımda kullanılıyor.

Avanos da çeşitli hayvan silüetlerine benzetilmiş eşsiz peri bacalarını görebileceğiniz turistik yerlerden biri. Eğer değerli taş merakınız varsa burada birçok el sanatları merkezi bulunuyor. Ayrıca, burada çanak çömlek yapmak için birçok atölye, el yapımı seramiklerin satıldığı sanat evleri ve halı dokuma yerleri var. İnanılır gibi değil ama aşağıda gördüğünüz tablo el dokuması bir halı!

Yazımı Kapadokya bölgesinin en güzel turistik yerlerinden biri olan Göreme Açık Hava Müzesi ile sonlandırmak istiyorum. Burası Kapadokya bölgesinin en özel oluşumlarından biri. 1985 yılından beri UNESCO koruması altına alınmış. Eskiden dini eğitim ve düşünce merkezi amaçlı kullanılmış. Burada gezerken kayaların içine oyulmuş birçok kilise, şapel ve yemekhane göreceksiniz. Şimdiden iyi gezmeler!