Maskeli Depresyon: Mutluluk Maskesinin Ardındaki Gerçekler
Ajda Pekkan’ın bir şarkısında geçen “Ağlarken içim güldü gözlerim, bir günah gibi gizledim” sözlerini belki sizler de duymuşsunuzdur. Bu söz aslında de çoğumuzun farkında olarak ya da olmayarak kullandığı bir savunma mekanizmasını işaret ediyor. Peki herkes gerçekten göründüğü gibi güçlü mü, yoksa depresyonunu ustaca maskeliyor mu? Gelin, maskeli depresyonu birlikte inceleyelim.
Maskeli Depresyon Nedir?
Depresyon pek çok insanın yaşam kalitesini doğrudan olumsuz etkileyen bir psikolojik rahatsızlık olarak kısaca tanımlanabilir. Depresyonda olmanın genel tanımına ise pek çok insan ne yazık ki aşina değil. Depresyonda olan kişilerin filmlerdeki gibi depresyon hırkasını giyip romantik komedi izlerken bir kutu dondurma yemesini bekleriz. Gerçekten depresyonda olan kişiler bilir ki bunun depresyon geçirmekle uzaktan yakından alakası bulunmaz.
Peki harika bir sosyal hayata sahip, hobilerini yapmaya devam eden, büyük bir enerjiyle işe güce sarılan, çevresine kocaman gülücükler saçan ama aslında içinde derin bir kederin içinde olanlar? Peki o derin kederin içinde olduğunun farkında bile olmayanlar?
Bazen zayıf görünme ya da toplum içindeki statümüzün, saygınlığımızın sarsılacağı korkusuyla dertlerimizi gizleme eğiliminde olabiliriz ve samimi olduğumuz kişilerin bize destek olduklarında mutlu olabilecekleri gerçeğini göz ardı ederiz. Bir başkasının zayıflıklarını ona karşı kullanan kötü niyetli insanların varlığını herkes için geneller, birilerine dert yanmaktan imtina ederiz ya da anlattıkça dertlerimizin daha çok büyüyeceğini düşünürüz. Ama içini dökmek depresif düşüncelerle baş etmemizin en önemli adımıdır ve bundan kaçtığımız sürece dertlerimiz üst üste birikir ve daha çok içlerine gömülürüz. Halbuki hep güçlü olmak tıpkı maskeli olmak gibi bir yanılsamadan ibaret. İnsanları zayıf yönleri birbirine yakınlaştırır, daha da önemlisi kişi kendi zayıf yanlarıyla barıştıkça kendine yakınlaşır.
Maskeli depresyon yaşayan kişi, yaşam boyu güçlü olma, yardım almaktan çok başkalarına yardım etme rolünü üstlenmiş bir karakter olarak karşımıza çıkar. Depresyonu “zayıflık”, “acizlik”, “yetersizlik”, “güçsüzlük” olarak değerlendirirler. Güçlü ve neşeli olma zorunluluğu hissettiklerinden çevrelerinde oluşturdukları algıyı bozmamayı isterler. Sıkıntılara göğüs gerip ayakta kalmayı amaç edinmişlerdir. Maskeli depresyondan -diğer adıyla gülümseyen depresyondan- muzdarip olan kişi, sosyal hayatında başkalarına oldukça mutlu görünüp, aslında içten içe acı çeker. Bu kişiler duygularını önemsemez ya da inkar ederek bastırma eğiliminde olabilirler. Hatta bu kişilerin kendileri bile depresyonda olduklarının farkına varmayabilir.
Maskeli depresyonun pek çok nedeni olabilir. Bu kişiler toplum içindeki statüleri, çocukluktan bu yana güçlü olmak zorunda kalmaları, zayıf görünme korkusu yaşamaları vb. gibi durumlardan dolayı depresyon yaşadıklarını kabul etmeyebilir. Gizli depresyonda olan kişi, ruh halindeki karamsarlığı, depresif düşüncelerin kendisi üzerinde herhangi bir yıkıcı etkiye sebep olduğunu kabul etmez. Bu hislerin zaman içinde kendiliğinden geçeceğini düşünürler. Kimi zaman bu gizli depresyon halini o kadar iyi kamufle ederler ki gözlerinden neşe, yüzünden gülümseme eksik olmaz, adeta mutluluğu kendine maske eder. Böylece çevresindekileri, en çok da kendini kandırır. Bazen bu umursamama hali işe yarar gibi görünse de ruh halimizin ve bedenimizin bize verdiği sinyallere kayıtsız kalmak daha büyük problemlere ve yalnızlığa sebep olur.
Sahte Gülümseme Sağlık İçin Zararlı
Çalışma hayatının bir gerekliliği olarak veya çevremizde bizi sevenlere üzgün olduğumuzu belli etmemek gibi sebeplerle sosyal hayatımızda çoğu zaman yüzümüze yerleştirmek zorunda kaldığımız o sahte gülümsemelerin uzmanlar tarafından sağlığımız için oldukça zararlı olabileceği söyleniyor. Dışarıdan herkese normal görünürken içten büyük bir yıkım yaşandığında bu çatışma kişiyi depresyona sürükleyebiliyor. Duygularını saklamak, özellikle kadınlar üzerinde erkeklere kıyasla daha büyük bir baskı oluşturabiliyor.
Maskeli Depresyonun Sebepleri
Maskeli depresyonun nedenleri depresyon nedenleri ile aşağı yukarı aynı ancak normal depresyonun belirtileri dışarıdan daha fazla gözlemlenebilir. Temelde gizli depresyon ile depresyona bakıldığında her iki durumda da mutsuzluk hali olduğu bilinir fakat gizli depresyondaki mutsuzluk halinin kendini göstermesi daha çok kişi kendisiyle baş başayken ortaya çıkar. Maskeli depresyon özellikle duygularını ifade etmekte zorlanan kişilerde ve çoğunluk olarak da kadınlarda görülür. Bunun sebebi kadınların genel olarak duyguları daha yoğun yaşamaları ve daha çok içselleştirmeleri olarak tanımlanabilir.
Maskeli Depresyonun Belirtileri
Depresyon her insan için farklı gelişebilen ve farklı sonuçlara neden olabilen bir durumdur ama bazı genel belirtileri olabilir. Maskeli depresyon ise tanıdık, bildik depresyon belirtilerinden çok daha uzak belirtilere sahip olan bir rahatsızlık. Maskeli depresyonun belirtileri kişilerin kendi yaşam tercihleri olarak değerlendirilebilecek kadar normal görünür. Bu nedenle özellikle kişinin çevresindekiler gizli depresyonun farkına varamaz. Kişi kendi depresyonunu kabullenmeyip bastırma yoluna gittiği için çoğu zaman kendisi de depresyonda olduğunun farkında olmaz. Depresyon ile gizli depresyon arasındaki temel fark, depresyonun ortaya çıkışındaki sebeplerin değerlendirilmesidir.
Depresyondaki kişiler çoğu zaman içerisinde bulundukları durumdan ötürü kendilerini suçlarlar ve bu durumu değiştiremedikleri için kendilerine olan kızıp yüklenirler. Gizli depresyondaki ise kişi yaşadıkları olumsuzluklar sebebiyle etrafındaki insanları suçlar, kızgınlığını onlara yöneltir. Sorun her zaman hayatta, insanlarda ve olaylardadır. Hayatının sorumluluğunu üstünden atarak yükünü hafifletmeye çalışır. Bu duruma ek olarak kişi sorunlarını maskeler ve iç dünyasında yaşadıklarını görmezden gelmeye alışır. Kişi maskesine o kadar alışır ki onu gerçek sanarak sorunlarının farkına varmakta zorlanacağı seviyede içselleştirir. Bireyin içinde bulunduğu ruhsal zorlukları anlaması kolay değildir ve kendini daha iyi anlayabilmek için bir uzmana ihtiyaç duyar. Stresten, krizlerden, zorlu yaşamsal olaylardan etkilenen ruh hali bedensel rahatsızlıklarla tepki verir. Tıbbi ihtimaller değerlendirilirken psikolojik etmenler de düşünülmelidir.
- İçsel olarak mutsuz olma, dışsal olarak mutlu görünme
- İyi görünmek için ekstra efor harcama, hatta herkesten neşeli ve mutlu görünme
- Duyma kaybı, eklem ağrıları, baş ağrısı, yorgunluk, sindirim kaybı gibi sağlık sorunları
- Maskeleme nedeniyle bağımlılık artışı (ilaçlar, alkol, yiyecek, seks konularında artış)
- Sahte cümleler kullanma (Kendimi iyi hissediyorum, sadece biraz stresliyim)
- Bahaneler bulma (Çok meşgulüm ve sosyal aktiviteler için zamanım yok)
- Duyguların öfke ile yer değiştirmesi (Çabuk ve yersiz sinirlenme, yalnız kalma isteği)
- İştah artışı ve kilo alımı
- Hipersomnia (saatlerce uyumak) ve gün boyunca uykulu hissetmeye devam etmek
- Kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi
- Kişiler arası ilişkileri doğrudan etkileyebilecek reddedilme ve eleştiriye özel duyarlılık
- Derin üzüntü belirtileri göstermenin bir zayıflık belirtisi olduğunu düşünme
- Cinsel istek ve arzu azalması
- Kendine fazlaca yetebilme
- Rutinlerine ve ideal yaşam alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı olma
- Derin sohbet etmekten, paylaşmaktan ve sorunlarını anlatmaktan uzak durma
- İlişkilerle ilgili de sorunlar yaşama
- Üzgün, ağlamaklı, boş, umutsuz hissetme ama belli etmeme
- Yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler –kilo kaybı ve kilo alımı ile iştahsızlık veya isteksizlik durumları-
- Eskiden birlikte olmaktan zevk alınan insanlara ve/veya etkinliklere karşı ilgi kaybı
Maskeli depresyona sahip olanların aslında içlerinde kocaman bir boşluk vardır ve o boşluğu görmemek için ya ondan kaçarlar ya da sürekli bu boşluğu doldurmaya, telafi etmeye çalışırlar. Çektikleri zorlukları gizlemek için duvarlar örmeleri yalancı ya da soğuk olmalarından değil, korunma içgüdüsüne sahip olmalarından kaynaklanır. Çok güçlü görünmelerine rağmen hassas ve kırılgandırlar ve zihninin yüküyle yaşamayı öğrenenler bile yardıma ihtiyaç duyabilir. Hatta bazen yardım almak için ellerini uzatırlar. Bu zamanlar çok mühimdir zira güçlü anlardır ve o anlarda sağlıklı bir iletişim sağlamak çok önemlidir. Eğer çevrenizde zor zamanlardan sonra “nasıl bu kadar güçlü kalabiliyor?” diye düşündüğünüz birileri varsa sessiz bir yardım çığlığı atıyor olabilir ve bu yazı onları anlamak, onlara karşı daha duyarlı olmak için faydalı olabilir.
Kapak Fotoğrafı: Cottonbro (Pexels.com)
İlginizi çekebilir: Nesliay Ocakküçük’ten İkinci Ergenlik Dönemi
Kaleminize sağlık, gerçekten çok etkili bir yazı olmuş,,,
Okurken kendimizden birçok şey bulabileceğimiz bir yazı olmuş. Teşekkürler Nesliay, emeğine sağlık. 🙂