İlk yorumu siz yazın!
Matthew Perry: Chandler Bing'in Ardından
“Hayatımda en çok duyduğum soru ‘Matthew Perry nasıl?’ sorusu olmuştu.” Friends’in Phoebe’si Lisa Kudrow, Perry’nin kitabındaki ön sözüne bu cümleyle başlıyor. Çünkü dizide Chandler Bing karakterine hayat veren Matthew Perry, kariyerinin en parlak yılları dahil olmak üzere ömrünün çoğunu alkol ve madde bağımlılığı ile mücadele ederek geçirmişti. Hatta geçtiğimiz sene anılarını kaleme aldığı “Friends, Lovers and the Big Terrible Thing” adındaki kitabını yayımladı. Hayata ve üretmeye sıkıca bağlı olan Perry’i maalesef henüz 54 yaşındayken kaybettik.
İzleyen her neslin kendinden bir şeyler bulabildiği, “keşke şöyle bir arkadaş grubum olsa” dedirten bir dizinin altı ikonik karakterinden birisiniz. Sitcom tarihine adınızı yazdırmışsınız. Fakat insanlar sizi anarken akıllarına gelen ilk şeyin Friends olmasını istemiyorsunuz.
Chandler karakteri ile milyonlarca kişiye dokunmuş olan Matthew Perry, yıllarca alkol ve madde bağımlılığıyla mücadele etti. 28 Ekim’de kaybettiğimiz aktör geçen sene verdiği bir röportajda ölümü anmış, öldükten sonra Friends ile değil, bağımlılıkla savaşan insanlara yaptığı yardımlarla anılmak istediğini söylemişti.
Kimsenin ne iş yaptığını bilmediği bir ofis çalışanı. İki lafından birinde dalga geçen sarkastik bir kişilik. Travmalarını, sosyal anksiyetesini veya gündelik yaşamın saçmalıklarını bu kişiliğiyle ele alan müthiş bir mizahşör. Tüm bunlar birleştiğinde Friends’te en çok sevdiğim, güldüğüm ve kendimi bulduğum karakter ortaya çıkıyor.
Matthew Perry de Friends’in (taslak ismiyle Friends Like Us) senaryosunu ilk okuduğunda benzer hissetmiş. Chandler’da kendini o kadar çok görmüş ki, “Sanki birisi beni bir yıl takip etmiş, şakalarımı çalmış, üslubumu ve hayattan bezmesine rağmen esprili bakış açımı kopyalamış gibiydi” diye açıklıyor bunu. Herkes Chandler’a yakın hissetmek zorunda değil tabii ama, şu videoyu izleyince ne kadar bağ kurulası bir karakter olduğu da anlaşılıyor.
10 sezona yayılan bu hikayeyi yıllar önce izlerken karakterlerin pek de önemsemediğim fiziki değişimi, Matthew Perry özelinde bir şey anlatıyormuş aslında. Milyonların kıskandığı bir başarıya sahip, bölüm başına 1 milyon dolar kazanan bu adam, arka planda alkol ve madde bağımlılığı ile mücadele ediyormuş. Bir dönem fazlaca ağrı kesici alabilmek için 8 farklı doktora bile giden aktör, bir röportajında dizinin 3 senesini hatırlamadığını söylüyor. “Üçüncü ve altıncı sezonlar arasında biraz kaybolmuştum.”
Oyunculuk ve bağımlılık tedavisi üzerine anılarını yazdığı Friends, Lovers and the Big Terrible Thing kitabının açılış cümleleri, Perry’nin ölümle yüzleştiğini gösterir nitelikte. “Merhaba, benim adım Matthew. Arkadaşlarım bana Matty der. Ve ben, ölmüş olmalıyım.”
Alkolizm ve madde bağımlılığı onu gerçekten ölümle burun buruna getirmişti. Netflix’in Don’t Look Up filminde oynama -ve Meryl Streep’le aynı sahnede yer alma- fırsatını geride bırakarak ameliyat olmaya gittiği İsviçre’de anesteziden sonra kalbi durmuştu. Tam 5 dakika. Kaburgalarını kırmak suretiyle 5 dakika boyunca yapılan bir kalp masajı onu hayata döndürmüştü. Perry yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Friends’te oynuyor olmasam, 3. dakikada dururlar mıydı? Friends yine hayatımı mı kurtardı?”
Ünlülerin çoğunun aksine bağımlılıkla halkın önünde savaşan ve konuşmaktan çekinmeyen Perry, kendini buna adıyor. 15 kez rehabilitasyona giden, 14 mide ameliyatı geçiren ve sayısız terapi alan yıldız, bağımlılıktan kurtulmak için yaklaşık 9 milyon dolar harcamış olduğunu söylüyor. Hatta bir dönem Malibu’daki evini rehabilitasyon merkezine bile dönüştürmüş.
“Benimle ilgili en iyi şey bu. Eğer bir alkolik gelip ‘İçmeyi bırakmama yardım eder misin?’ derse ‘Evet, bunu nasıl yapacağımı biliyorum’ diyebiliyorum.” Perry’nin bu sözleri, neden alkolizmle mücadelesi ile anılmak istediğini açıklıyor. Hayatının büyük bölümünü bu savaşla geçiren Perry, kitabının da insanlara yardımcı olmasını umuyordu. Zaten kitabı yayımlamak için bağımlılıklarından kurtulduğuna emin olmayı beklemiş.
New York Times’a verdiği bir röportajında kitap çıkardı diye tüm sürecin bitmeyeceğini söylüyor. “Bu hala günden güne iyileşen bir süreç. Her gün. Bunu yaptım diye bitmiyor.” Bu cümleler bana BoJack Horseman’ın şu sahnesini anımsattı.
Konuşabilen hayvanlardan oluşan bir animasyon olmasına rağmen dünyanın en insani dizilerinden olan BoJack Horseman, 90’larda bir sitcom ile ünlenen zengin ama alkolik bir Hollywood yıldızının maceralarını konu alıyor. Birini anımsatıyor değil mi? İlginçtir, dizinin finalinde (minik spoiler) BoJack havuzda boğuluyor, tıpkı Matthew Perry’nin de jakuzisinde hayata gözlerini yumması gibi.
Kimseye bir faydası olmayan bu benzerliklerin yanında internet komplo teorileri de üretiyor. Bir Batman hayranı olan, Bruce Wayne’nin “zengin yalnızlığında” kendisini gören, hatta evinde Batman eşyalarını biriktirerek oluşturduğu bir Batcave olduğunu söyleyen Perry’nin son Instagram paylaşımları hep Batman içerikli. Batman’in yardımına muhtaçların kullandığı Bat-Signal de var bir fotoğrafında. Bazı hayranlar bunun Perry’nin yardım çağrısı olduğunu söylüyor.
Birçok insanın kahramanı olan Perry, kitabını da kendi kahramanına özenerek bitiriyor: “Herhangi bir şey olursa sadece ‘Batman ne yapardı?’ diye düşün ve onu yap.”
Gerçekten de, tıpkı dizinin diğer karakterleri gibi, izleyicileriyle ayrı bir bağ kurmuş, kiminin idolü, kiminin arkadaşı olmuştu. Friends’i Friends yapan da bu zaten. Ekranda gördüğümüz kişilerin ekran dışında da arkadaş olduklarını hissettiren, hatta kendimizle arkadaş olduklarına ikna olduğumuz kimyası.
Yapacak bir şey bulamadığımızda, depresyondayken veya yalnız hissediyorken arayabileceğimiz bir arkadaş gibiydi Friends. Matthew Perry ise bize her anımızda eşlik eden ve etmeye devam edecek olan bu diziyi izleyemediğini söylüyor. Sezon sezon geçirdiği değişimlerden hangi maddeyi kullandığını, neler yaşadığını hatırlatacağı için yıldızı olduğu diziyi izlememiş Perry.
Friends oyuncuları arasında senaryoya katkı veren, senaristler odasında mesai harcayan tek kişi olan Matthew Perry’nin muazzam performans sergilediği bu diziyi biz izlemeye devam edeceğiz. Ancak eskisi gibi bakamayacağız, Chandler eski Chandler olmayacak.
Matthew Perry’nin de istediği gibi, bir mücadele vermiş, bunu verirken işini en iyi şekilde yapmaya devam etmiş ve Friends dizisinin de anlatmak istediği üzere mücadelesinde arkadaşlarının desteği sayesinde motive olmuş birine bakacağız. Kaybettiğimiz bir arkadaşımızı anıyor olacağız. Milyonları güldürüp kendine hayran bırakırken arka planda verdiği mücadelesine, bununla yüzleşip ilham olabilmesine, hayata tutunma isteğine ve başkalarının da tutunmasını sağladığı yardımseverliğine selam olsun. Özleneceksin Matthew Perry.
Kapak Fotoğrafı: Warner Bros
İnsanların zihinlerinde neler taşıdığını bilemiyoruz. Sanırım hayat denen şeyin çoğunluğu kendi kafamızda yaşanıyor. En sevdiğim firends karakteriydi, bir yakınının kaybı gibi oldu. Bu güzel yazı için teşekkürker.
Karşıma çıkan her içerikte tekrar tekrar üzülüyorum. Çocukluk crush'ım, Friends ve sonrasındaki işlerinde iyi bir oyuncu, zeki, sarkastik, duyarlı... İyi ki vardın Matty keşke daha çok olsaydın!