Pandeminin etkilerinden sıyrılmaya başlayıp sosyalleşme adımları attığımız günlerde, hem gideyim çayımı kahvemi içeyim hem de kenarda çamurumdan heykeller yapayım diyenler için yeni nesil bir etkinlik denedim: “Mekanda Sanat Var” ile heykel terapisi.

Floransa’ya gittiğimde evet demiştim, evet! Rönesans burada doğmuş!  Geceleri ışıl ışıl açıkhava müzeleri, her köşe başında farklı müzik türlerinden sokak müzisyenleri, Ponte Vecchio köprüsü, Uffizi, Galleria dell’Accademia ile ucu bucağı gelmeyen müzeleri… İnsan nasıl etkilenmez ki? Tamam, bir avuç çamur versinler bana, hayatımın sonuna kadar şurada heykel yaparak yaşayacağım, geri dönmüyorum! 🙂 

Ancak tabii ki çok mümkün olamadı ve kahramanımız her tatil sonundaki hüznünü ve yeni yerler keşfetmenin verdiği heyecanını da yanına alarak ışık hızıyla sorumluluklarına geri döndü. Yine de benim için heykel dendiğinde ilk aklıma gelen şey her zaman Floransa’dır ve daima hayatımda tekrar gitmek istediğim şehirlerin içinde yer alacaktır! (burada şair döviz kuruna sesleniyor.)

Pandeminin etkilerinden sıyrılmaya başlayıp sosyalleşme adımları attığımız günlerde, hem gideyim çayımı kahvemi içeyim hem de kenarda çamurumdan heykeller yapayım diyenler için yeni nesil bir etkinlik denedik: “Heykel Terapisi”. Hayatın rutin yoğunluğu içinde heykel sanatını hep merak edip denemek istemiş ancak hiç fırsat ve zaman bulamamış olanlar için kısa süreli ama keyifli bir deneme olabilir. Hem de İstanbul’da oturduğunuz yakaya göre değişen, sevilen kafe alternatifleriyle…

“Mekanda Sanat Var” Kimdir? 

Instagram’dan tanıştığımız Mekanda Sanat Var’ın amacı, sanatın en ulaşılabilir hali olmak! Gitmekten keyif aldığımız kafelerde, sanata kolayca ulaşarak hayatın akışı içerisinde dokunabilmenin, tecrübe edebilmenin mutluluğunu yaşatmak ve yaymak. 

Resim, heykel, kolektif sanat, ‘wine & art’ geceleri, ebeveyn-çocuk workshopları, konsept parti ve kurumsal etkinliklerle geniş bir yelpazeye sahip olan Mekanda Sanat Var, henüz 5 aylık çok genç ve bence başarılı bir oluşum. Buse, markanın sosyal medya & iletişim, mekan ve eğitmenlerin koordinasyonundan sorumlu ortağı, Ozan ise ekipman ve malzeme tedarik, temin süreçlerinden sorumlu ortak. Aktif olarak kadrolu çalışan 3 tane hocaları var, etkinlik günleri ise cuma, cumartesi ve pazar günleri olarak değişiklik gösteriyor, hafta başında ise genelde kurumsal veya anlaşmalı okullarda etkinlikleri oluyor. 

Zamanla yarıştığımız, her şeyin hızlandığı dünyamızda kendini hatırlamak, kendi için bir durup nefes almak, sanata dokunup zamanı unutmak, üretmenin, yaratmanın keyfine varmak isteyenler için harika bir fırsat. Ben fikri, çıkış noktasını ve oluşumu çok sevdim, çok kısa süre olmasına rağmen hızla artan ilgiden, insanların ruhuna dokundukları ve bir ihtiyacı karşıladıkları belli oluyor. 

Heykel Terapisi

Bir süredir hevesle takip ettiğimiz heykel etkinliğine Anadolu yakasındaki Hector Louis Cafe için bilet alıyoruz. Bilet fiyatı tüm malzemeler dahil 80 TL, etkinlik süresi 2,5 saat. Konsepte göre gündüz / akşam ve Anadolu yakası / Avrupa yakası opsiyonları var. Biz cumartesi, 14:30 -17:00 etkinliğine katıldık. Mekana geldiğinizde kafede etkinlik için masalar ayrılmış ve malzemelerle aşağıdaki gibi hazırlanmış oluyor ve o günkü hocanızla tanışıyorsunuz.

İşe, hocamız Merve ile beraber o gün yapacağımız figürü portfolyodan seçip nasıl yapacağımızın üzerinden geçerek başladık. Merve adım adım çizerek anlattı. Killeri ıslatıp yumuşatarak heykele başlıyoruz. Yaklaşık iki saat boyunca Merve tüm masaları gezip ara ara müdahale ederek sonradan dağılabilecek noktaları kuvvetlendirdi ve bir sonraki adımı tarif etti. 2 saatte kabasını bitirdiğimiz heykelin son 45 dakikasında detayları çalışmaya başladık. Belki de benzemeye başladığındandır, detay çalışmak bana daha keyifli geldi. Zamanın biraz daha uzun olmasını istedim. 

Göz, ağız, yüzgeçler detayları çalışmaya başlayınca, ilk bakışta yok, imkansız ben bunu yapamam dediğimiz heykellere 2 saatin sonunda benzemeye başladı galiba dedik. Tüm katılımcılar şaşkın, umutlu ve gururluyduk 🙂

Zamanım pek yok ama arkadaşımla değişik bir etkinliğe katılayım, farklı bir hediye alayım, acaba yeteneğim var mı  – küçük bir heykel/resim deneyimim olsa ya da hayatın koşuşturmacası içinde çay, kahve, şarap eşliğinde sadece zamanı unutayım ve keyif alayım diyenlere, yeni programlar için Mekanda Sanat Var instagram hesabını şuraya bırakıyorum. Bir sonraki için aklımızda Wine & Art konsepti, kalbimizde portfolyodaki deneyemediğimiz diğer figürlerle biz workshoptan çok keyif alarak ayrıldık, umarım siz de keyif alırsınız, şimdiden iyi eğlenceler!

Kapak Fotoğrafı: Bahar Coşkun

İlginizi çekebilir: Gamze Türker’den Atölyeler