Meksiko rengarenk. Hayatınızdaki renklere yenilerini katın bence, Meksiko’ya gidin.

SARI: Güneş Piramitinin Tepesinde Saat Tam 12‘de Tüm Kuvvetiyle Parlayan Güneşin Sarısı.

Paris’in uzun kışına inat D vitamini depoluyoruz, yüzümüzü güneşe dönüp. Dik merdivenleri bizimle beraber tırmanan Meksikalılar, soluklanmadan kollarını 4 yana açıp, 4 yöne dönüp tek tek tüm elementleri selamlıyorlar.

Aztek dilinde “Tanrıların doğduğu yer” demek olan Teotihuacán piramitleri Meksiko ziyaretine başlamanın en doğru noktası. Şehrin 50 km dışındaki piramitler insanlığın çözemediği sırlardan biri. Piramitleri kim, ne zaman yaptı hala tam olarak bilinmiyor. Aztek uygarlığından daha önce, yaklaşık MÖ 100 yılından beri varoldukları sanılıyor. Aztekler tanrının evreni burada yarattığına inanırlarmış. Güneş ve ay piramitleri ile 2 piramidi birbirine bağlayan “ölüler yolu”ndan oluşan antik şehrin, Orion takım yıldızının yerküre üzerindeki replikası olduğu söyleniyor. İnsanlık tarihinin gizemlerini sever misiniz? O zaman Meksiko gezisine buradan başlayın.

KIRMIZI: Chipotle Biberinin Acılı Koyu Kırmızısı

Aztek dilinde “tütsülenmiş acı biber” demek. Aztekler acı dediyse bir bildikleri var elbet. Kurutulmuş domatese benzeyen chipotle biberiyle ilk kez tanışan herkes acılı kısmında bana hak verecektir. Meksiko’da tüm yemeklere giriyor chipotle. Tavuklu taco var öğle yemeğinde, üstünde chipotle. Atıştırmalık iki mısır tortillası arasında erimiş peynir, quesadilla yapalım, hop üstüne chipotle, hafif yiyelim bugün bir çorbayla geçiştirelim, çorbanın içine chipotle. Bu buruşuk biberlerle ilk tanışmanın acısı geçince bir daha birbirinizden ayrılamayacaksınız, tütsülenmiş tadını siz de tüm yemeklere yakıştıracaksınız.

GRİ: Meksika’nın Kaotik ve Kalabalık Başkenti Meksiko’nun Trafiğinin Grisi

İstanbul trafiği halt etmiş yanında. Saatlerce bir noktada sabit kalacaksınız, yan arabalarda direksiyonda çocuğunu emziren işkadınları, kırmızı ışıkta bir el kağıt oynayan arkadaşlar, sabah kahvaltısı olan bir kase mısır gevreğini yiyen bir şoför, kalın ders kitabına dalmış trafiğin açılmasını bekleyen öğrenci göreceksiniz, şaşırmayın. Yola çıkarken siz de yanınıza oyalanacak bir şeyler alsanız iyi olur. Hmm belki de örgüye başlamak için bu iyi bir zamandır.

BEYAZ: Mariachiler’in Mis Gibi Kolalı, Ütülü Kostümlerinin Beyazı

Meksika’nın ünlü geleneksel müzik gurupları her yerde. Otobüs durağında ellerinde enstrümanları ile otobüs bekliyorlar. Xocimilcho’da geleneksel rengarenk teknelerde kanalları gezip piknik yapan kalabalık ailelere tekneleriyle yanaşıp şarkılarıyla pikniği daha da eğlenceli yapıyorlar. Vaftiz oğlumuzun vaftiz töreninde kilisede ilahileri söylüyor sonra da evin bahçesinde konukları eğlendiriyorlar. Genç bir kadının penceresinin altında sevdiği adamın serenatına eşlik ediyorlar. Geleneksel olarak aile içinde öğrenilip devredilen bu meslek içli aşk şarkılarıyla Meksiko’nun her sokağında gezinize fon müziği oluyor.

YEŞİL: Guacamole’nin Yeşili

Tam kıvamında olgunlaşmış avokadoları alıyorsunuz. Bir kapta biraz tuz ve keyfinize göre limonla eziyorsunuz. Sade bir versiyon isterseniz taze kişnişle karıştırıp yiyorsunuz. Yok ben biraz da soğan ve domates eklesem iyi olur diyorsanız, küp küp doğruyorsunuz, e madem bu işe kalkıştınız acı sivri biberleri de unutmayın. Taze mısır cipsleriniz hazır mı? Cips demişken birasız olmaz. Ama illa michelada olsun. Bardağın ağız tarafını tuza bulayıp, dibine de yarım limon sıkıp üstüne biramızı koyalım. İçimizde cesur olanlar tuza kırmızı acı pul biber de katabilir. Şerefe (ve Meksiko’yu gezmeye) içelim!

MAVİ: Frida’nın Evinin Mavisi

Müthiş kadın, ünlü ressam, Frida Kahlo’nun doğduğu ve hayatı boyunca hep dönüp geldiği yer olan La Casa Azul (Mavi Ev), Frida’nın ve kocası -yine Meksika’nın önemli ressamlarından olan – Diego Rivera’nın özel eşyalarının ve resimlerinin sergilendiği bir müze. Önündeki uzun kuyruk gözünüzü korkutmasın. Diego’nun 1957’de ölürken en az 15 yıl açılmamasını vasiyet ederek kapalı kapılar ardında tuttuğu ve 2004’e kadar gizli kalmış, Frida’nın özel eşyalarını görmek için beklemeye değmez mi? Frida’nın geçirdiği kaza nedeniyle ömür boyu giymek zorunda kaldığı korseleri, bir bacağının diğerinden kısa olduğunu saklayabilmek için özel olarak diktirdiği, kendiyle özdeşleşen Meksika folklöründen esinlenmiş rengarenk elbiseleri, özel yazışmaları, fotoğrafları, Stalinle giriştiği iktidar mücadelesini kaybedip Meksika’ya sığınan ve daha sonra öldürüleceği eve yerleşene kadar Frida’nın evinde misafir olan Troçki’nin odası ve yazışmaları… Ve hatta Frida’nın yatak odasında bulunan külleri. Mavi evin duvarlarından girince sizi acılı ama dopdolu bir hayatın hikayesi bekliyor.

Meksiko rengarenk. Hayatınızdaki renklere yenilerini katın bence, Meksiko’ya gidin.