Meleklerin Payı: Tarihin En Romantik Vergisi
Meleklerin Payı. Bu terimi daha önce duymuşsanız ya viski konusunda az da olsa bilgisi olan birisiniz ya da iyi bir sinema izleyicisisiniz. Ne alakası var derseniz, The Irisih Spirit’in en önemli parçalarından biri olan viskinin üretim sürecindeki büyük bir gizemi açıklayan bu terim, aynı zamanda 2012’de konuyla yakından ilgili bir Ken Loach filmine de adını vermişti. Ben de The Irisih Spirit nedir, İrlanda kültürünün vazgeçilmezleri nelerdir diye yazıp dururken, bu yazıda da Meleklerin Payı ne demek, ondan bahsetmek istedim.
Meleklerin Payı Nedir? / Meleklerin Payı ne demek?
İrlanda ve İskoçya kültürlerinin en önemli parçalarından biri olan viski çok değerli bir içki. Olgunlaştıkça daha değerlenen bu hazinenin ziyan edilmesi, büyük bir emeğin ve bekleyişin çöpe gitmesi demek. Peki size bekledikçe değerlenen bu içkinin bekledikçe kendiliğinden yok olduğunu söylesem? Bunun nedeni, viski fıçıda olgunlaşırken, içerdiği alkolün zamanla buharlaşması. Size viskinin nasıl saklandığından ve bu sürecin başrol oyuncusu fıçıların hikayesinden Fıçı: The Irish Spirit’in Baş Kahramanı yazımda bahsetmiştim. Olgunlaşma sürecinde viskinin tadına büyük katkısı olan fıçılar, ahşabın havayı geçirgen yapısı nedeniyle içerdiği viskinin bir kısmının kaybolmasına neden oluyor. Bu kesinlikle olumsuz bir şey değil, çünkü yoğunluğu artan ve rengi koyulaşan viskinin tadı da, kokusu da, değeri de olumlu yönde değişiyor. Gelelim meleklerin payı adına. Bu fenomeni biz bugün başlangıç seviyesinde bir kimya ve fizik bilgisiyle oldukça anlaşılır buluyor olabiliriz, fakat yüzyıllardır viski üretimi yapan İskoçya ve İrlanda’da viskinin bekledikçe miktarının azalması büyük bir gizem olarak algılanmış. Viski üreticileri, viskiyi üretmek için meleklere bir bedel ödediğine inanmış ve meleklerin yıllanan viskiden bir pay, bir vergi aldığı düşünülmüş.
Fotoğraf: distillerytrail.com
Konunun biraz daha detayına girmek gerekirse, yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz viski fıçıları, en dolu olandan en boş olana doğra sırasıyla yeni doldurulmuş, 3, 4, 12 ve 18 yıl bekletilmiş fıçılar. Meleklerin payı, genellikle yılda %2 gibi bir oran olarak biliniyor. Bu oranı daha somutlaştırmak için şöyle bir örnek vereyim: 2017 verilerine göre, dünyada bir yılda meleklerin payı ile kaybedilen viski miktarı, yaklaşık olarak 950 bin nüfuslu bir kentin yıllık su tüketimine veya İsviçre’nin yıllık şarap üretim miktarına veya 44 olimpik havuzu dolduracak kadar içkiye denk! Meleklerin payı, daha nemli ve sıcak coğrafyalarda çok daha yüksek oranda olabiliyor, örneğin Hindistan’da üretilen bir viskide yılda %16 oranında kayıpla karşılaşılabiliyor. Viskinin genellikle soğuk ve nem oranı az bölgelerde üretiliyor olmasının nedeni de bu. Ayrıca bir diğer etken, fıçının büyüklüğü. Tahmin edeceğinizin aksine, daha büyük fıçılara meleklerin payı daha düşük bir oranda etki ediyor çünkü büyük fıçılarda viskinin ahşapla ve dolayısıyla havayla temas yüzeyi azalıyor.
Kısacası viski üretiminde yıllarca gizemli bir fenomen olarak kalmış bu fenomen, bugün basit bilimsel açıklamalarla açıklanabiliyor. Ama ona verilen isim, ilginçliğini ve romantikliğini koruyor. Hep söylediğim gibi, The Irisih Spirit paylaşmayı gerektirir; dolayısıyla bu kadar değerli bir içkiyi meleklerle de paylaşmak gerek!
The Angels’ Share / Meleklerin Payı Filmi
Toplumsal gerçekçi filmleriyle öne çıkan yönetmen Ken Loach, sadece Britanya sinemasının değil, kazandığı iki Altın Palmiye ödülüyle dünya sinemasının da ustalarından olduğunu kanıtlamış bir isim. Yönetmenin 2012 yılında çektiği The Angels’ Share / Meleklerin Payı filmi, adını ve konusunu yukarıda uzun uzun bahsettiğim fenomenden alıyor. Filmin başında hapse girmekten kıl payı kurtulan Robbie, yargıça hayatında yeni bir sayfa açağına dair söz veriyor. Tesadüfen katıldığı bir viski damıtma tesisi turunda öğrendiği meleklerin payı terimi ise aklına şu soruyu getiriyor: Bu kadar değerli bir içki hem yıllarca fıçılarda bekliyor hem de bir kısmının uçup gitmesi anlayışla karşılanıyorsa, birazı çalınsa kim fark eder ki? The Angels’ Share, Loach’un birçok filmi gibi prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapmış, burada Jüri Özel Ödülü’ne layık görülmüştü.
IMDb Puanı: 7.0/10
İlk yorumu siz yazın!