İflah olmaz ikizler insanı. Kitapları, şarkıları, filmleri, heyecanlanmayı, yeni keşifleri, fotoğraf çekmeyi çok seven, mutluluğu fizikten başka yerlerde aramaya karar vermiş bir mühendis.
theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
theMagger, sponsorluk ve reklamlarla gelişen bir platform.
AdBlock'unuzu kapatarak beraber büyüdüğümüz markaların yaratıcı reklamlarını görebilir; siz de bizlere dolaylı olarak katkıda bulunabilirsiniz.
Baharda gidilecek arasında no:1 🙂
Ada Bungalov, en gitmek istediğim! 🙂
Spotify hesabım: duspeloves. En çok dinlediğim podcast: Serdar Kuzuloğlu, en çok dinlediğim tür: İndie, en çok dinlediğim şarkı: Dear Criminals/Slowdisco 🙂 Şarkılar ve sanatçılar keşfetmek en sevdiğim şeylerden olduğu için Spotify en çok kullandığım uygulamalardan birisi ve yıl özeti özelliğini de çok seviyorum
Çok doğru ifade etmişsiniz ben de katılıyorum. Zaten kitap okumak önyargıları kırmak değil midir, yazıda da bahsettim farklılıkları da sevmekle ilgilidir diye. Bence de yeni türlere şans vermek lazım. Kararlı okur olduktan sonra kısacası gerçekten kitap okumayı içselleştirdiğimizde zaten farklı türlere farklı yazarlara şans vermek kaçınılmaz olacak ve hiç korkutucu olmayacaktır.
Beğenmene çok sevindim Ayça, yorumun beni mutlu etti 🙂 doğru ifade edebildiysem ne mutlu bana!
Düşündüren, içimize döndüren iyi yaşam yazılarını çok beğeniyorum. Bu da onlardan birisi.
Çok deneyimlemek istediğim bir şey glamping işi. Sen de ne güzel anlatmışsın İrem, canım çekti yeniden 🙂
İçim açıldı, yazı da hemen kaydedildi 🙂 Eline sağlık kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir fikir.
Van Gogh'un eserlerinden oluşan bir dijital müze deneyimiyle Ankara Cer Modern'de yanılmıyorsam 2011 yılında tanışmıştım. Çok çok güzeldi gerçekten. Sonraki dönemde aynı sergi farklı ülkelerde farklı sanat merkezlerinde gerçekleşmişti. Daha da yaygınlaşmasına çok sevindim. Keşke tekrarı olsa da gitsem dediklerimden 🙂 Elinize sağlık
Kesinlikle bakıyorum bu hafta 🙂