Saklama Yöntemleri: Yiyecekleri Taze Tutma Önerileri
Boynu bükük brokoliler, kokusunu yitirmiş baharatlar, bayatlamış ekmekler ve bozuk sütlerle hepimiz karşılaşmışızdır. Özellikle evde yemeye ve dolayısıyla mutfak alışverişine ağırlık verdiğimiz, üstelik de herhangi bir ürünü ziyan etmeme konusunda eskisinden de hassas olduğumuz bu dönemde saklama yöntemlerini bilmek büyük bir kurtarıcı.
Saklama Yöntemleri
Mutfak alışverişimize dahil olan reçel ya da bala, baklagillere, ekmekten süt ürünlerine kadar her bir besin grubu daha uzun süre taze kalması ve güvenli bir biçimde tüketilebilmesi için özenle saklanmaya ihtiyaç duyuyor. Bu sırada saklama yöntemlerimizin ne kadar doğa dostu olduğuna da özen göstermekte fayda var. Plastik market torbaları yerini uzun süre kullanılabilen bez çantalara, plastik saklama kapları yerini cam kaplara bırakırken sıkça kullandığımız streç film gibi ürünler de yerini alternatif sürdürülebilir ürünler alıyor.
O halde mümkün oldukça mutfaklarımızdan sürdürülebilir olmayan malzemeleri atmaya başlayabiliriz. Gelelim farklı ürün gruplarının saklanmasında özen gösterilecek noktalara…
Sebze ve Meyveler
BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün yayınladığı verilere göre her yıl en çok ziya edilen besinler arasında meyve sebzeler yer alıyor. Bu noktada sebze ve meyveleri saklarken ilk dikkat etmemiz gereken buzdolabının doğru ayarla sahip olduğundan emin olmak. Sebze ve meyveleri kendileri için ayrılmış çekmeceli bölümlerde saklamak önemli çünkü bu bölümlerin nem oranı sebze ve meyveleri taze tutmak için önemli.
O halde hangi besinlerin neme ihtiyaç duyup hangilerinin duymadığını bilmekte fayda var. Kuşkonmaz, brokoli, karnabahar, limon, yeşil fasulye, yeşil otlar, biber, çilek gibi besinler hızlıca yumuşayıp pörsümeye yatkın olduklarından yüksek nem ararken elma, kayısı, incir, kivi, kavun, şeftali, muz gibi yiyecekler hızlı çürüyebilen ve dolayısıyla neme ihtiyaç duymayanlar arasında.
Sebzeler
Uzun süre dayanabilen havuç, limon gibi sebzeleri ayrı tutmaya özen göstererek başlayabilirsiniz. Çabuk tüketmeniz gereken marul gibi sebzeler de kendi aralarında bir arada tutulmalı. Salatalık, patlıcan ve domatesi kısa sürede tüketecekseniz buzdolabı yerine tezgahta, oda sıcaklığında saklayabilirsiniz zira bu sebzeleri soğukta saklamak olgunlaşmayı engellediğinden buzdolabında saklamak hem tatlarını hem de yapılarını bozacaktır. Soğan ve patates de buzdolabına ihtiyaç duymayanlardan ancak bunları da gölge yerlerde ve birbirinden ayrı saklamaya özen gösterilmeli.
Havuç, turp ve pancar gibi kök sebzeleri ise, daha uzun süre taze tutabilmek için yapraklı baş kısımlarını keserek seramik kaplar içinde saklayın. İsterseniz seramik kaplar yerine kağıt havluya sarmayı da deneyebilirsiniz. Mantar tüm bu saydıklarımızdan farklı bir yapıya sahip olduğundan mantarlarınızı kağıt keselerde saklamakta fayda var. Kağıt, hava sirkülasyonuna yardımcı olacağından mantarlarınızı taze tutacaktır.
Yeşillikler
Kuşkonmaz, maydanoz ve taze kişniş gibi yeşillikleri su dolu bir kapta daha uzun süre saklayabilirsiniz. Narin yapraklı yeşillikler için püf noktası, tazeliklerini kaybetmemeleri için tüketmeden hemen önce yıkamak bununla birlikte marul, roka, ıspanak gibi salata yapmak için de kullanacağınız yeşillikleri yıkayarak kaldırıyorsanız, yıkadıktan sonra güzelce kurutulduklarından emin olun.
Meyveler
Öncelikle hangi sebzelerin koparıldıktan sonra olgunlaşmaya devam ettiklerini hangilerinin ise olgunlaşmayı durdurduklarını bilmek önemli. Elma, domates, armut, avokado, kavun, şeftali, erik, kayısı gibi meyveler mutfak tezgahına bıraktığınızda olgunlaşmaya devam edenlerden. Ancak muz gibi meyvelerden farklı olarak kirazlar, toplandıktan sonra olgunlaşmayı sürdürmez. Bu nedenle seçerken olgunlaşmamış ya da kahverengi saplı olanları seçmemeye çalışın.
En sık tükettiğimiz ve hatta fazla olgunlaşmış hallerini banana breadlerden smoothielere kadar pek çok tarife ekleyerek kullandığımız muzlarımızı bir an önce olgunlaşsın istersek tek tek ayırarak, daha yavaş olgunlaşsın istersek ise baş kısmını aliminyum folyo ya da streç film ile kaplayarak saklayabiliriz. Çileklerizin raf ömrünü uzatmak isterseniz bakterileri öldürmek için sirkeli suda yıkadıktan sonra kağıt havlu serili bir kapta saklayın. Ahududularınızı ise yumuşamasını önlemek için yıkamadan hemen önce yıkayın. Aynısı yabanmersini ve böğürtlen için de geçerli!
Bakliyat
Bakliyatlar hava ve sıvı temasına karşı korunduğunda uzun ömürlü olur. Bu nedenle kuru bakliyatlar cam kavanozda saklanmalıdır. Eğer cam kavanoz kullanmak istemiyorsanız bez torbalar da tercih edebilirsiniz. Böceklenme, güvelenme gibi sorunlardan kaçınmak istiyorsanız bakliyatı sakladığınız cam kavanoz ya da bez torbalara defne yaprağı koyabilirsiniz. Pirincin güvelenmemesi için ise kavanoza bir tutam tuz atmayı unutmayın! Ek olarak bakiyatlar serin ve karanlık ortamlar severler. Bakliyatınızı mümkünse sıcaklığı 0 ila 5 derece arasında, eğer bu mümkün değilse 18 dereceyi geçmeyen ortamlarda güneş ışığından uzak olarak saklamaya özen gösterin.
Ekmek
Ekmeğinizi kestikten sonra tazeliğini kaybetmeden saklamanın en kolay yolu, kesilmiş tarafını alta getirip oda sıcaklığında bekletmek. Taze ekmeğinizi plastik poşetler ya da ekmek kutuları yerine kese kağıdında saklamaya özen gösterin. Kağıt nemi alacağından ekmeğin yumuşamasını önleyecektir. Eğer ekmeğinizi birkaç gün içinde tüketmeyecekseniz direkt derin dondurucuda saklayıp zamanı geldiğinde fırında ısıtabilirsiniz.
Baharatlar
Her ne kadar renkli baharatları mutfakta görünen yerlerde yan yana saklamak çok güzel bir görüntü ortaya çıkarsa da bazı baharatların güneş alan ya da sıcak yerlerde saklanmaması gerektiğini unutmayın. Ayrıca nemden ve yüksek ısıdan etkilenen baharatlarda böceklenme görülebilir. Serin ve kuru yerler baharat saklamak için en uygun yerlerdir. Ek olarak cam kavanozlar yerine güneş ışığından koruyan seramik kavanozlar tercih edilmeli. Pul biber, toz biber, köri gibi sıcaklıktan çok etkilenen baharatlar ise buzdolabında saklanmalı. Son olarak bütün biçimde alınan baharatların dayanma süresi ezilmiş veya öğütülmüş olanlardan daha uzun olduğunu unutmayın!
Reçel ve Bal
Cam kavanozlarda sakladığınız bal ve reçellerinizi saklarken şekerlenmelerini önlemek için buzdolabı gibi soğuk yerlerden ve güneş ışığını direkt olarak alan cam önü gibi yerlerden sakının. Reçel ve balı saklamak için en uygun yerler ise kilerler ve saklama dolapları!
Artık saklama yöntemleri ve püf noktalarını bildiğimize göre mutfaklarımızı mümkün oldukça sürdürülebilir hale getirmeye ve hiçbir besini ziyan etmeme hazırız!
Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@thecreative_exchange
İlginizi çekebilir: Kübra Ketenci’den Sıfır Atık
İlk yorumu siz yazın!