Moda, tasarım ve leziz mutfağıyla eşanlamlı bir şehir olan Milano, canlı kültürünün tadını çıkarmak isteyen gezginlere duyusal bir ziyafet sunuyor. Milano, ikonik simge yapılarından gizli mutfak lezzetlerine kadar, keşfedilmeyi bekleyen bir dizi deneyimle sizi çağırıyor dersem yeridir. Yakın zamanda gidecekler için son gidişimden bazı notları burada da toplamak istedim. 

‘Insider’ Gözle Milano Gastronomi Notları

Harika yemekler ve serin ortamın harmanlandığı şık yemek mekanları arayanlar için @egalite_milano mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer olarak öne çıkıyor. Yetenekli şeflerin küratörlüğünü yaptığı, unutulmaz bir yemek deneyimine zemin hazırlayan şık iç mekanlarla tamamlanan unutulmaz bir gastronomi yolculuğunun keyfini çıkarın. Burası kruvasan ile güne başlamak için güzel yerlerden.

Kruvasanlı bir kahvaltı için diğer opsiyonlarsa @romanengo1780 ve @princi_milano. Geleneği yenilikle ustaca harmanlayan bu işletmeler, damak zevkinizi tatmin edecek enfes hamur işleri çeşitleri sunuyor.

Brunch arayışındaysanız Milano bunun için de pek çok seçenek sunuyor. @nowherecafe.milano ve @taveggia1909 gibi büyüleyici kafelerde keyifli bir brunch ile Milano yaşamının yavaş temposunu kucaklayabilirsiniz. Ağız sulandıran kahvaltı klasiklerinden yenilikçi brunch kreasyonlarına kadar bu işletmeler, gününüze keyifli bir başlangıç ​​yapacak bir mutfak macerası vaat ediyor. Bunlara ek olarak @cactuskitchenbar, @gelsomina_pasticceria ve lubar’ı da öneririm!

Son olarak, restoranlar için önden rezervasyon yapmak her zaman bir avantaj. Bazı restoranların akşam yemeği için açılma saatleri var yani tüm gün açık olmuyorlar erken saatte yemek isteyenler için özellikle sorun olabilir. Gitmek istediğinizin saatlerini kontrol ederseniz iyi olur!

Milano Müzelerinde Kültürel Zenginlik

Milano’nun zengin kültürel dokusu, keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda müzeyle mutfak lezzetlerinin ötesine uzanıyor. Museo del Novecento, Triennale Milano, Fondazione Prada ve Villa Necchi Campiglio gibi saygın kurumlarda tasarım dünyasına dalın. Bu müzeler, büyüleyici sergiler ve düşündürücü enstalasyonlar aracılığıyla tasarımın evrimini sergiliyor ve Milano’nun yaratıcı ruhuna dair içgörüler sunuyor. Milano’da görülmesi gereken tarihi ve kültürel zenginlikleri öne çıkaran herkesin bildiği müzelerin yanı sıra bu alternatifler özellikle dizayn severler için bir nimet! 🙂 

Milano’nun kültürel ve tarihi zenginliklerini keşfederken MUDEC ve NOVECENTO gibi görülmesi gereken turist çeken müzelerini de  kaçırmayın derim ben. İkonik Duomo‘yu ziyaret etmeyi planlıyorsanız uzun kuyruklardan kaçınmak için biletleri önceden online olarak satın aldığınızdan emin olun yoksa kapıda 2 saate varan kuyruklarla karşılaşabilirsiniz. Burada katedral & müze ve terasa asansörle çıkışın olduğu bileti seçerseniz ki en çok tercih edilen bilet türü bu, hepsini görme şansınız olacaktır. Bu süreçte özellikle bu kapsayıcı biletin içine dahil olan müze kısmını gezdikten sonra tam o müze girişinin yanındaki güzel kapının arkasına gizlenmiş tatlı kahvecide kahve içmeyi de unutmayın. Oranın cafe olduğu dışarıdan anlaşılmadığı için bilmeyenler için bulması zor olabiliyor.

Castello’nun oralarda havaların ısınmasıyla birlikte parklarda piknik havaları, dostlarla sıcak buluşmalar da şimdiden başlamış gözüküyor. O kısımlara doğru giderken parklarda sere serpe yatıp etrafı huzurla izlemek için de kendinize ekstra vakit yaratırsanız mutlu olacağınızdan eminim 🙂

Bol bol makarna yemeyi, aperol spritz içmeyi ve Navigli’de aperitivo yapmayı unutmazsınız zaten! İyi tatiller şimdiden 🙂 

Kapak Fotoğrafı: unsplash.com/@didiofederico_photographer

İlginizi çekebilir: Damla Anol Erol’dan Milano’da Sağlıklı Bir Pizza Deneyimi