Şu an yaşadığımız dünyadaki tüketim, fazlalık, fazlalığın sebep olduğu kaos hepimizi başka yerlere savuruyor. İş yaşamımızda yaşadığımız sorunlar, anlaşmazlıklar ve stres, tüm yaşamımızı etkiliyor. Minimalizm (sadeleşme) ve minimal yaşam ise, son zamanlarda günümüzde en çok konuşulan konu başlıkları arasında. Sadeleşme terimi, aslında çok büyük bir kapsamı barındırıyor içinde: Az ama öz’ü.

Hayat tarzımız, sosyal ortamlarımız, arkadaşılıklarımız, yeme içme ve giyim alışkanlıklarımız… Kısacası her alanda sadeleşmemiz mümkün. Aşağıda minimal yaşamla bağlantılı olarak, birkaç maddeyle hayatımızı daha huzurlu, mutlu ve sağlıklı yaşamaya yönelik önerilerimi listeledim.

İhtiyacınız olduğu kadarını tutun, olmayandan kurtulun.

İlk yapacağınız şey bir liste hazırlamak ve ihtiyacınız olmayan herşeyden kurtulmak. Kıyafetlerinizden başlayabilirsiniz. Hepimizin (benim de dahil) giymediğimiz, giymeyeceğimiz bir sürü kıyafeti vardır. Onları ayrırıp, bir yerde toplayabilirsiniz. Eskiden daha zordu ama şimdi topladığınız kıyafetleri verebileceğiniz, satabileceğiniz çok fazla kurum ve uygulama var; araştırabilirsiniz. Hem siz ferahlamış olursunuz hem de zor durumda olan insanlara yardım eli uzatmış olursunuz.

Hayatınızı düzene sokun.

Düzenli bir hayat yaşamaya başlamak için çok geç değil. Uyumak, kitap okumak, meditasyon yapmak, yemek yeme alışkanlığı edinmek; bu saydıklarımın hepsi düzen sağlar. Sabah 08.00, akşamüstü 18.00 çalıştığımızdan işten sonra bize kalan zamanda sosyalleşmek istiyoruz, doğru. Hayatımızı yaşamak istiyoruz ve bunları yapmamız için yeterli vakit hiçbir zaman olmuyor gibi hissediyoruz. Sanki hayatımızı nefes almadan yaşıyoruz, hep bir şeylere yetişmek, her şeyi bir anda yapmak durumunda kalıyoruz. Ama böyle düşünürken ve davranırken, hayatımıza ve sağlığımıza nasıl da zarar verdiğimizi anlayamıyoruz. O yüzden sakin olabilmeyi öğrenebilmeli, sakin ve sade olmaya çalışabilmeliyiz.

Yapabiliyorsak kahvaltı etmeye çalışmalıyız. Kitap okumak çok önemli bir aktivite, hem ruhen hem de aklen bizi sürekli geliştiren bir faaliyet. Kendimize zaman ayırmalıyız. Çünkü unutmayın ki siz değerlisiniz. Kendinize iyi baktığınız sürece, etrafınızdaki kişiler de sağlıklı ve iyi olur.

İhtiyacınız kadar yiyecek ve içecek tüketin.

Ne kadar yediğinizi yada ne kadar sağlıklı beslendiğinizi hiç düşündünüz mü?  Çok fazla yağlı, çok şekerli yemekler yemek ve içmek sağlığınız için aslında çok zararlı. Daha sağlıklı yemekler yemeye, az şekerli (mümkünse şekersiz) içecekler tüketmeye çalışmalıyız. Ev alışverişlerinde aşırıya kaçmamalıyız. İlk eve çıktığım zaman, kendime yetecek kadar alışveriş ve yemek yapmayı ayarlayamıyordum. Deneyerek, yavaş yavaş bir ritim tutturdum. Böylece hem maddi olarak daha tutarlı oldum hem de yaptığım yemekler artık ziyan olmamaya başladı.

Birkaç basit adımla hayatımızı daha düzenli, sade ve sağlıklı bir hale sokabiliriz. Bir yerlerden başlamak şart.

Minimalizm akımını daha detaylı olarak incelemek isterseniz, işte size önerebileceğim kaynaklar: Netflix’teki Minimalizm belgeseli, The Minimalists’in “The Art of Letting Go” adlı Ted konuşması, Ege Erim ile Begüm Başoğlu’nun SADE adlı kitabı ve Marie Kondo’nun Derle, Topla, Rahatla adlı kitabı.

Kapak fotoğrafı: Pinterest