Missing: Dudak Uçuklatan Kaçırılma Hikayesi
June 18 yaşında, eğlenceli, aklı çalışan, babasını yıllar önce kaybetmiş ve annesiyle de arası mükemmel olmayan bir halde karşımıza çıkıyor. Hatta babası ile geçmişten kalan videosunu izleyip, onun hatırasıyla kendisini besliyor bir şekilde. Ama bu demek değil ki annesi kötü bir insan, annesi gayet de ilgili alakalı ve sevecen. Ama işte ergenliğin bitmesi bazı çocuklarda biraz fazla uzun sürebiliyor… June’un annesi Grace kendisine yıllar sonra yeni bir sevgili buluyor. Bulduğu bu adamla 10 günlüğüne bir Kolombiya tatili planlıyorlar. 10 günlük tatil boyunca her şey yolundayken, dönüşte annesini karşılamaya giden June bir de ne görsün. Hiçbir şey. Annesi yok, gelmemiş. Sonrasında amansız bir kovalamaca başlıyor ve her şeyi elektronik aletlerin ekranlarından bir röntgenci gibi takip ediyoruz…
Ufak bir not: İlgilisi için film itunes store kataloguna eklenmiş.
Annesinin gelmediğini görünce onun arkadaşı olan Heather ile iletişime geçiyor June ilk başta. Bir taraftan Kolombiya’daki ABD büyükelçiliği ile yazışmaya başlıyor. Diğer taraftan da bir websitesi aracılığıyla Kolombiya’da bir adam kiralayıp annesinin izini sürmeye çalışıyor. Tüm bu işleri başarıyla sürdüren June’un elektronik cihazlara olan hakimiyeti günümüz çalışma hayatında kullanıcı şifresini yenilemekte zorlanan milyonlarca insana umut ışığı oluyor adeta. Kolombiya’daki otel resepsiyonistinin ingilizce bilmemesini de sorun etmeyip ondan bilgi almayı başaran June, otel güvenlik kamerasının kayıtlarına ulaşmak için zamanla yarışıyor.
Editör Notu: Yazının devamı spoiler içermektedir.
June ile beraber bizde her karakter şüphelenecek şekilde oradan oraya zıplıyoruz. Zaten filmin öyle bir temposu var ki, herhangi bir konuyla ilgili herhangi bir fikir veya teori üretmeye zamanınız yok. Ekranda sürekli bir şeyler olup bitiyor. Filme yetişmeye çalışmak tek yapabildiğim şey oldu. Bu durum da her yaşanan sürprizde şok olmamı sağladı tabi… Kevin Lin güvenilir bir tipi gibi başlayıp, hakkında 3 kere fikir değiştirdiğimiz rekortmen bir karaktere dönüştü. Yönetmen kızın annesinden bile 2 kere şüphelenmemizi sağladı, bu da hatırı sayılır bir başarı. Ama işin içine girmesini hiç beklemediğimiz babanın hikayeye masumane şekilde girişi ve iblisvari çıkışı seviyeyi arşa çıkardı. Ölmeye giderken bile kızını ve annesini odaya kitleyip gidiyor ruh hastası.
Sen git hapishanede tanış, adamla anlaş, zorla kılkuyruk adama aşık et kendi eski eşini. Sonrada bu rezilliği kurgula. Böyle intikam hikayesi mi olur. Gerçi 10 seneden fazla hapis yatınca böyle saykodelik işleri kurgulamaya da fazlasıyla vakit oluyor herhalde. Bu noktada şöyle bir sıkıntı var. Annenin bu tekinsiz herifin cezasının ne zaman biteceğini bilip, kızını da ona göre yalnız bırakmaması gerekiyordu. Neyse ki kızının aşırı zeki olması sayesinde kurtuldu. Geçmişler olsun. Son olarak da şuna değinmek istiyorum. Film temposu ve anlatısı ile içine almayı başardıktan sonra biraz zorlama sahnelerle sekansları birbirine “ekran” aracılığı ile bağlama çabaları hiç göze batmıyor. Seyircinin bu tip durumlara kalitesiz bir yapım izlemediği sürece kolaylıkla tahammül edebildiğini düşünüyorum. Umarım izleyenleriniz de güzel vakit geçirmiştir.
Sinema dünyasına ve filmlere dair paylaşımlarıma Instagram üzerindeki film blogumdan (@atıptutuyorum) ulaşabilirsiniz.
Kapak Fotoğrafı: Vague Visages
İlginizi çekebilir: Halil Şimşek’ten Filmekimi 2023
İlk yorumu siz yazın!