Bir bebeği özgür kılan nedir? Elbette alkışlarla karşılanan, attığı o ilk adım. O ilk adımın ardından gelir tüm kararlar, rotalar, hedefler… Ancak adımın arkasında yatan başarısız girişimleri, cesaretin yerini korkuya bıraktığı onca anı, engelleri görmeyiz biz çoğunlukla. Yalnızca adımı görürüz. Çünkü imkansızı mümkün kılan andır o adım. Bu yüzden kutlanmaya, desteklenmeye, alkışlanmaya değerdir.

Paris 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın global mobilite sponsoru Toyota, işte o adımı desteklemek ve arkasında yatan zorlu süreci görünür kılmak için yola çıkıyor. Adımın gücünü fiziksel hareketin ötesine taşıyan çözümleriyle, tüm dünyaya gururla “İmkansız Yok” diyor. Dünya çapında yaklaşık 40 ülkeden 300 sporcuyu Paris 2024 Oyunları yolculuklarında desteklerken, aynı zamanda “Mobilsen Özgürsün” kampanyasıyla sporcuların başarılarının arkasındaki kahramanlara; antrenörlere, takım arkadaşlarına, ebeveynlere ve taraftarlara ışık tutarak milyonlara motivasyon kaynağı oluyor.

Peki nedir bu mobilite?

Toyota, Paris 2024 Olimpiyatları’nda Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Uluslararası Paralimpik Komitesi’nin (IPC) dünya çapındaki mobilite partneri oldu. Peki tam olarak ne demek bu mobilite? Mobilite, aslında kelime anlamı itibariyle hareket halinde olmayı ifade ediyor. Büyüklerimizin deyimiyle bir “hareket berekettir” meselesi… Fiziksel engellerin hareketi kısıtladığı ya da hareketin modern dünyanın hızının gerisinde kaldığı anlarda, mobilite ihtiyacına teknolojik çözüm sunuyor. Kavram, özünde engellerin önüne geçerek herkes için eşit bir hareket deneyimine ulaşmayı ve özgürlüğü bir ayrıcalık olmaktan çıkarmayı hedeflemesiyle gönlümüzü kazandı bile. Elbette bu yönüyle sürdürülebilirlik ve kapsayıcılıkla el ele hareket ettiğini de söylemeden geçmeyelim.

Toyota’dan mobilite çözümleri

Toyota’nın daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir geleceği hedefleyen mobilite çözümleri, yalnızca olimpik ve paralimpik sporcuları değil, resmi görevlilerden gönüllülere, medyadan seyircilere herkesi kapsayacak şekilde tasarlandı. Toyota, Paris 2024’te C + walkS, C + walkT, tekerlekli sandalye e-çekicileri, APM ve tekerlekli sandalye erişimine uygun Toyota Proace gibi 700 mobilite ürünüyle olimpiyat tarihinin en kalabalık (ama daha da önemlisi en çevreci ve en kapsayıcı) filosuna ulaşmayı planlıyor.

Bu doğrultuda olimpiyat alanlarında 250’ye yakın bireysel elektrikli araca yer verilecek. Bunların arasından koltuklu C+walkS ve ayakta kullanılan C+walkT modelleri, mobilite çözümleri konusunda önde gelen teknolojilerden. Her iki araç da 6 km/s hıza ulaşabilmesi ve ön engel tanıma sistemiyle hem sürücülerin hem de yayaların güvenliğini sağlaması açısından öne çıkan ürünler.

Diğer yandan, tekerlekli sandalye kullanıcıları için sıfır emisyonlu e-çekiciler de alanlarda olacak. Bu araçlardan 50 tanesi Paris 2024 boyunca Paralimpik Köyü’nde sunulacak, 150 tanesi ise Paralimpik Oyunları’nın açılış seremonisinde, engelli sporcularının hayatlarının belki de en unutulmaz ve gururlu anlarında onlara eşlik edecek.

Toyota’nın Paris 2024 boyunca ana servis aracı olarak sunduğu 250 adet sıfır emisyonlu elektrikli APM aracı da sporcuların temel ulaşımlarını sağlayacak. Tokyo 2020 Oyunları’nda övgüyle karşılaşan bu APM’ler, Paris Olimpiyatları için yeniden tasarlanarak bu defa Avrupa’da üretildi. Tasarım sürecinde fiziksel engelleri olan katılımcıların ihtiyaçları özel olarak olarak gözetildi.

Sürdürülebilir araç filosu 

Toyota Avrupa’da 2035’te sadece elektrikli araçlar sunma ve 2040’ta tamamen karbon nötr olma hedefini ortaya koymuştu. Bu hedefe paralel olarak, Paris 2024’te birbirinden farklı çevreci araçlarla tanışacağız. Olimpiyat boyunca 2 bin 650 adedin üzerinde çevreci araç kullanacak olan Toyota’nın yeni hedefi, Paris 2024’ü önceki olimpiyat oyunlarına oranla %50 daha az karbon emisyonu oranıyla tamamlayarak tarihe ekolojik bir hedef daha kazandırmak. Kullanılacak araçların arasında tam elektrikli Toyota bZ4X, Proace and Proace Verso; plug-in hibrit RAV4; tam hibrit Toyota Corolla TS, Yaris Cross; ve hidrojen yakıt hücreli Toyota Mirai de yer alıyor.

Karbonsuz topluma doğru…

Karbon emisyonunu sıfıra indirerek sürdürülebilir bir ekosistem yaratmak amacıyla geliştirilen Mirai’ler hidrojen yakıt hücresiyle çalışıyor. Hidrojen teknolojilerinin bir yandan mobilitenin sınırlarını zorlarken bir yandan da sürdürülebilir bir çevre yaratma vizyonu önümüzdeki olimpiyatlara damga vuracak gibi gözüküyor.

Paris 2024’te sergilenecek hidrojen uygulamaları arasında, bu etkinlik için özel olarak dönüştürülmüş iki FCEV şehir içi otobüsü de var. Erişilebilirlik ve takım ruhunu buluşturan otobüsler, tüm tekerlekli sandalye ekibini tek bir otobüste taşıyabilecek. Yakıt hücresi teknolojisi ise FCEV motorlu teknelerde, otobüslerde, hidrojen Hilux prototipinde ve olimpiyat operasyonlarını destekleyen diğer çözümlerde karşımıza çıkacak.

Bu dünyada özgürce nefes almaya devam edebilmek için daha mobil, daha sürdürülebilir ve daha eşitlikçi fikirlere alan sağlamamız şart. Dileriz Toyota herkese bu amaç uğrunda atacağımız o ilk adım için bir ilham kaynağı olur. Detaylı bilgi almak için tıklayın.