Makarna aşıklarına duyurulur: Molino Cucina yeni keşfim! Taptaze ve günlük makarnaları ve sosları ile sizi tek lokmada İtalya’ya ışınlanmaya davet eden muazzam bir girişim. Kendileriyle tatlı mı tatlı bir sohbet gerçekleştirdik, tabii ki hepsini theMagger’da sizlerle paylaşmak istedim…

Günlük, taze, el yapımı makarna ve soslarıyla kalbimizde şimdiden taht kuran Molino Cucina’nun hikayesiyle başlayalım. Nasıl ortaya çıktı bu fikir?

İtalyan mutfağını ve taze makarnayı çok seviyoruz, ilhamımızı da işte bu ikiliden alıyoruz. İtalyan restoranlarında almaya alışkın olduğumuz tadı evde yakalamak, insanları gerçek İtalyan mutfağı ve kültürüyle tanıştırmak ve her şeyden önce ne yediğini bilmesini sağlamak da Molino Cucina’yı kurarken en büyük motivasyon kaynağımız oldu. Şu anda en kaliteli ve en taze ürünleri tüm İstanbul’a aynı gün ulaştırıyoruz.

Makarnalarınız da, soslarınız da hem taptaze hem çok lezzetliler. Onları böylesine özel kılan detaylardan bahsedelim mi biraz?

Taze makarnalar, yumurta içermesi ve taze biçimde sunulması sebebiyle kurutulmuş paketli makarnalardan ayrılıyor. Semolina unu ile hazırlanan ve herhangi bir katkı ve koruyucu içermeyen taze makarnalar, onlara yakışan bir sosla birleştiğinde öğünü yalnızca bir yemek olmaktan çıkarıp eşsiz bir deneyime dönüştürüyor. Biz de Molino deneyimi yaşayan herkese özel olarak günlük ve taze olarak hazırladığımız ve mevsimine göre seçtiğimiz sosları ulaştırıyoruz. İmalathane ve üretimdeki ortam koşullarına (iklimlendirme ve hijyen) uygun üretim yapmak, kullandığımız teçhizatın model ile materyal kalitesi ve ürünlerin gerçekten taze ve lezzetli olması büyük bir özenle dikkat ettiğimiz konulardan.

Molino Cucina kutuları lezzetli olduğu kadar pratik de. Her şeyi şipşak bir araya getiriyor, 5 dakika içinde İtalya’ya ışınlanıyoruz. O zaman biraz da yapılışından söz edelim mi? Diyelim ki ben kutumu sipariş ettim, sonrası nasıl gelişiyor? Nasıl hazırlıyorum tabağımı?

İyi yemeği belirleyen birçok etken bulunuyor: Seçilen malzemeler, malzemelerin işlenme biçimi, pişirme tekniği, süre, ölçü ve tabii ki de el lezzeti. Tüm bu yönleriyle yemek, yalnızca bir ihtiyaç olmaktan çıkıyor, kimileri için bir tutkuya dönüşüyor ve beş duyumuza birden hitap ediyor. Molino Cucina ekibi olarak, yemek merakı olanların duyularını canlandıran bir yolculuğa çıkarmayı hedef ediniyoruz. Molino paketini teslim aldığınızda tazeliği görecek, sonrasında dokunacak, pişirmeye başladığınızda duyup hissedecek, koklayacak, en sonunda lezzeti tadacaksınız. Hazırladığınız tabak ile kendinizin ve sevdiklerinizin ruhuna dokunacaksınız.

İşin tüm sırrı ve hazırlık aşamaları ile ilgili açıklamalar Molino paketini teslim aldığınızda içinden çıkan yönlendirme kartlarında saklı. Yönlendirme kartını takip ederek gerçekleştireceğiniz 5 dakikalık kısa bir hazırlık ve pişirme aşamasından sonra sizin de dediğiniz gibi Molino deneyimini evinde yaşayan herkesi İtalya’da bir restorana ışınlıyoruz.

Tüm tarifleriniz “slow food” hareketinin getirdiği sürdürülebilirlik anlayışıyla oluşuyor. Biraz açabilir misiniz bunu?

Evet, seçtiğimiz bütün içerikler “slow food” hareketinin getirdiği sürdürülebilirlik anlayışıyla oluşmakta. Yani her içerik, bölgemiz topraklarında yetişen ve mevsimine göre seçilen tatlardan oluşuyor. Ayrıca, normalde zevk alınarak gerçekleştirilmesi gereken yemek yeme aktivitesini günümüzde geldiği hızlı ve tekdüze noktadan biraz olsun kurtarmak amacındayız. Yemek yemeyi bir ihtiyaçtan çok başlı başına bir mutluluk olarak görüyoruz ve herkesi mutfakta daha çok vakit geçirip, kendi yemeğini hazırlaması için teşvik ediyoruz.

Molino Cucina bizlere gerçek bir İtalyan gastronomi deneyimi yaşatıyor. Peki ilerleyen günler için neler var aklınızda? Hedeflerinizi, vizyonunuzu merak ediyorum.

Şu an hali hazırda İtalyan şeflerle gerçekleştirdiğimiz ‘Chef in Residence’ projemiz doğrultusunda yeni tarifler üzerinde çalışmak var yakın planlarımız arasında. Ayrıca, menümüze vegan ve glutensiz seçenekler eklemeyi düşünüyoruz.

Kapak fotoğrafı: @molinocucina

İlginizi çekebilir: Sıla Uçan’dan İtalyan Makarnaları ve Sosları