Porselen bir bardağa hayranlıkla bakan insanlar görürseniz Monologue ile tanıştıklarını düşünebilirsiniz. Onlardan biri de benim çünkü.

Monologue Stories
Monologue Stories – Chaos |Fotoğraf: monologuestories.com

Renkleri, desenleri, boyları, kullanım amacına göre şekilleri, kulpsuz ve özgür olmaları ile birbirinin aynı olmayan, ayrı ruhlar taşıyan parçalar üretiyor Tuğçe. Tam da bu nedenle “Senin bardakların obje değil, insan gibi hepsi ayrı ayrı konuşuyorlar.” yorumunu almış. El emeğinin ve yaratıcılığın gözleri dolu dolu yapan ama çok da mutlu eden hali bu olsa gerek!

Elimde Monologue damgası taşıyan, white/carmen renklerine sahip incecik porselen bardağımla kahve içerken düşünüyorum da, yaratmanın verdiği mutluluğu çok az şey verebilir dünyada. İncecik bir porselende kahve içmenin keyfini de ancak kahve düşkünleri anlar. 😊


Bundan yaklaşık bir ay önce satın aldığım bardağımın özenli kutusunda aşağıdaki not da vardı, ve şüphesiz beni kalbimden yakaladı;

‘Aslında hepimiz varlığımız ile monologue yapıyoruz. Yemeyi seçtiklerimiz ile, giymeyi seçtiklerimiz ile, yaşamayı seçtiğimiz evlerimiz ile kendimizi anlatıyoruz. Bu ürünleri üretirken ufak bir dokunuşun koşturmacalı ve karmaşık olan hayatlarımızın içerisine incelik ve keyif katmasını istedim. Her yudumun size mutluluk getirmesini, hikayelerinize yeni hikayeler katmasını dilerim…’


Sanırım artık Tuğçe ile tanışmaya sabırsızlanıyorsunuz. Buyrun sohbetimize ortak olun…

Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğin için minnettar olduğumu bilmeni isterim. Monologue Stories’i duymayanlar için Tuğçe Öztürk’ü tanıyabilir miyiz? Kendinden ve hikayenden bahsedebilir misin?

Kendimden bahsetmek benim için oldukça güç aslında. 🙂 Hayatının merkezinde üretmek olan, yaptığı işi mutlu yapmak isteyen ve alıp kullanan kişinin de mutlu olmasını isteyen bir insanım. Marmara Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden mezun olduktan sonra birçok farklı sektörde iş tecrübelerim ve farklı sektörlerde üretim denemelerim oldu. En sonunda hayatın akışı ve iç sesim beni mezun olduğum ve mezun olurken ‘ikinci bir karara kadar çamura el sürmeyeceğim’ dediğim seramiğe geri döndürdü. Zaten mezun olduğumda bir atölye açmış olsaydım bugün ürettiğim ürünleri üretemezdim. Mezuniyetim ve Monologue arasında geçirdiğim süreç benim için çok zor ama bir o kadar besleyici oldu.

Yukarıda da bahsettim ama senden de dinlemek isteriz, neden Monologue Stories?

Bence hepimiz hayatın içinde kullanmayı seçtiğimiz eşyalar ile kendimizi ifade ediyoruz ve bu hiçbir zaman bir diyaloga dönüşmüyor. Ürettiğim ürünler benden çıkan, benim ‘monologue’umun ürünleri ve birisi bu ürünü alıp kullandığında artık onun ‘monologue’unun bir parçasına dönüşüyor. Mesela bazı siparişler o kadar hoşuma gidiyor ki, benim hiç aklıma gelmemiş renkleri kombin yapmış oluyorlar. İşte bu o kişinin ‘monologue’u oluyor. Bayılıyorum!

Rengarenk, tek renk, noktalı, çizgili, desenli, espresso için, shot için, Türk kahvesi için, her şey için bardaklar yapıyorsun. En son takip edebildiğim kadarıyla Palo Santo tütsüleri için tabaklar ve kaseler de yaptın. Peki sırada hayranlıkla takip edeceğimiz hangi eserlerin var?

Samimiyetle söylüyorum, bu konu benim içinde bir sürpriz. Aklımda milyon tane fikir dolaşıyor ama hangisinin ne zaman gün yüzüne çıkmak isteyeceğini ben de bilmiyorum. Bazen denemesini 1 yıl önce yapıp kenara kaldırmış olduğum bir ürün 1 sene sonra rafta kendini gösteriyor. Bu konuda hiç planlı programlı bir insan değilim. Tamamen o gün iç sesim ne diyor ise o şekilde ilerliyorum.

Altunizade’de bir atölye ve dükkanın var, nasıl geçiyor günlerin, işleri nasıl dengeliyorsun?

İşin belirli bir akışı var. Döküm yapılacak, kuruyacak, rötuşlanacak, bisküvi pişirimi olacak (ısınması soğuması 1.5 gün kadar sürüyor), içler sırlanacak, kuruyacak, dışlar sırlanacak, tekrar fırınlanacak (son 1.5 gün ve heyecanlı bekleyiş) ve ürünler ortaya çıkıyor. Tatlı bir ekibim var. Onlarla beraber bu sıralamayı takip edecek şekilde üretim sürecini yönetiyoruz.

Large - Monologue Stories
Large – Monologue Stories | monologuestories.com

Tahmin ediyorum ki çalıştığın tarz oldukça kendine özgü bu nedenle yaratım süreci zaman alıyor. Eseri fırından çıkartırken, raflara dizerken ve fotoğraflayıp siteye yüklerken neler hissediyorsun?

Aslında ben kendimi pek kendime özgü bulmuyorum sanırım, bütün meslektaşlarım ve ben, hatta üretim yapan herkes, aynı süreci geçiriyoruz. Aramızdaki fark herkes kendi usulünce, kendine yakın bulduğu malzeme ile yapıyor bunu. Herkesin yaptığı zeytinyağlı fasulyenin lezzetinin birbirinden farklı olması gibi.

Fırını boşaltıp fotoğraflamak, raflara dizmek, dizerken story paylaşıp insanların tepkilerini görmek o kadar keyifli ki… Çok hasta bile olsam gidip fırından çıkan ürünlere bakıp koşarak yatağa geri dönüyorum. Geçenlerde hastanelik oldum. Hastaneden çıktığım günün akşamı kardeşim işten eve geldiğinde “Gülce beni atölyeme götürür müsün?” dedim. Gittik bardaklarıma dokundum sevdim. :)) Ben severek güzel enerji ile üretiyorum, alan insanlarda o enerji ile kullansınlar istiyorum. Böylece birbirimiz arasında güzel enerji akışı oluşuyor. Her gün elimizin altında olan ve temas ettiğimiz ürünler bunlar. Zaten karmaşık olan hayat akışlarımızda yüzümüzde küçük bir gülümseme oluşturabiliyorsam ne mutlu.

Crisscross - Monologue Stories
Crisscross – Monologue Stories | monologuestories.com

Eserlerinin hiçbiri diğerinin aynı değil, renkleri formları farklı farklı. Her biri Monologue Stories/Tuğçe Öztürk imzası taşıyor bence. Çok araştırdım ancak başka sanatçılarda benzerlerini bulamadım. Bu nedenle yıllar sonra bile, bir eserini gördüğüm yerde tanıyabilirmişim düşüncesine kapıldım. Bunu nasıl başarıyorsun?

Bu cümleleri duymak ne büyük mutluluk… Utandım. Gözüme de bir parça toz kaçtı. Bilmiyorum ki başarıyor muyum? 🙂 

Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ediyor, sizi Monologue Stories’in rengarenk dünyasına davet ediyorum. İnceleyin, izleyin, hayal edin, inanın bu bile mutluluk veriyor! Monologue Stories ürünlerini Beymen, zmix , Truproject, Amsterdam Beystores adreslerinde bulabilirsiniz. Keyifli Monologue’lar…

İlginizi çekebilir: Canan Keleş’ten Neohomosapien Illustrations

Kapak Fotoğrafı: Instagram / monologuestories