Morning Pages: Sabahları Sizi Yataktan Kaldıran Güç
Morning pages diğer adıyla sabah sayfaları diye bir egzersiz daha önce duydunuz mu? Eğer duymadıysanız ve hazırsanız sizleri güzel bir teknikle tanıştırmak istiyorum. Açık söylemek gerekirse ben de yeni tanıştım diyebilirim. Ece Aybike Ala’nın Yol-a Çık programına katıldım ve programdaki ilk etkinliğimiz morning pages etkinliği olunca “Aaaa ilk kez duyuyorum, acaba beni bu etkinlikte neler bekliyor” diye kendi kendime ilk bir kaç dakika konuştuğumu hatırlıyorum. Ama iyi ki bu programa katılıp bu tekniği hayatımın bir parçası haline getirmişim diyebilirim. Hadi bu anlamlı metotun detaylarına bakalım….
Morning Pages Nedir ?
Morning pages’in kendi dilimize çevrilişi sabah sayfaları oluyor. Bilinç Akım Yazım Tekniği olarak da biliniyor. Sabahları yataktan kalktıktan sonra bilinç akışımızda ne varsa onları yazıya döküyoruz. Bu tekniği basitçe “sabahları biraz daha erken kalkarak bilinç akışımızda olanları üç sayfaya dökme yöntemi” olarak tanımlayabilirim.
Hayatımızda bir çok şeyle meşgul olduğumuzda beynimiz de bizimle beraber bir o kadar meşgul oluyor. Okul, çocuklar, eş ya da sevgili, faturalar, işimiz, korkularımız, sevinçlerimiz ya da endişelerimiz…. Beynimiz bunlarla meşgul olduğunda bile çoğu zaman farkına varmayız ancak gittiğimiz her yere yanımızda götürürüz. Yanımızda götürdüğümüz stres ya da olumsuzluklar hayattaki önemli şeylerin önüne geçebilir. İşte bu noktada sanırım Morning Pages’lere yardımımıza yetişiyor.
Morning Pages Nasıl Uygulanır ?
Morning pages sayfalarında oldukça özgür olmanız gerekiyor. Çünkü tekniğin amacı hayatına gerçekçi bakabilmekten geçiyor. Belki de kendimize bile bir çok sakladığımız duygumuzla yüzleşiyor yani kendimize dürüstçe bakabiliyoruz. Bu çok önemli! Ne yazdığımızın hiç bir önemi yok. Sayfalar bize ait, o an ne yazmak istiyorsak onları yazıya döküyoruz hepsi bu. Birilerin okumasına izin vermememiz ve eğer birisinin okumasından endişe duyuyorsanız da üç sayfayı yazdıktan sonra yırtıp atmamız söyleniyor. Ama ben yırtıp atmanızı kendimce önermiyorum. Yani ben yırtıp atamazdım, çünkü o sayfalarda bana ait bir şeyler var ve hep benimle olsun isterdim. Sadece bu kısma katılmıyorum diyebilirim. Tabi sizin kendi tercihiniz, bu konuda da özgürsünüz.
Peki teknik olarak pratik olan Morning Pages için malzemeler neler? Sadece bir defter ve kaleme ihtiyacımız var. Defter olarak çizgisiz defter bana göre daha kullanışlı geliyor ya da alıştım bilmiyorum. Her sabah yazacağımız için kaliteli, sağlam bir defter seçmenizi tavsiye edebilirim. Defterin genelde A4 boyutunda olması söyleniyor. Ancak dilediğiniz ölçüde seçebilirsiniz elbette. Kalem konusunda da inanılmaz geniş seçenekler mevcut. Öncelikle yazacağınız kaleme ek olarak renkli kalemler de bazı noktalarda kullanabilirsiniz.
Morning Pages’ hazırsak tekniği uygulamak oldukça pratik. Yeni başlayacaklar için egzersizin işleyişini kısa kısa not halinde yazmak istiyorum.
- Sabahları biraz daha erken kalkıyoruz.
- Elini yüzünü yıkadıktan sonra başka hiç bir iş yapmadan ( telefonu kontrol etmek de dahil ) egzersize başlıyoruz.
- Defteri ve kalemimiz alıp toplam 3 sayfa yazı yazıyoruz.
- Yazdıklarımızın üstünde herhangi bir düzeltme yapmıyoruz.
- Yazınızın güzel olmasına ya da başkaların okuyup okumayacağına aldırmadan zihnimizden geçenleri rahat bir şekilde yazıya döküyoruz.
- Hepsi bu!
Morning Pages ile Nasıl Tanıştım ?
Bu başlığı oluşturmam gerekiyordu çünkü teşekkür etmem gerekiyor. Öncelikle Sevgili İrem Bali’nin sosyal medya sayfasında paylaştığı bir program dikkatimi çekti. Program Sevgili Ece Aybike Ala’ya aitti. Yol-a Çık adlı program o kadar güzeldi ki hemen programa kayıt oldum. Advent Calendar formatında ilerleyip Ece’den her gün 1 mail alıyoruz ve 24 gün boyunca uyguluyoruz. İlk gün etkinliğimiz: Morning Pages. Ve ben ilk kez duyuyordum, daha önce ne duydum ne de deneyimlemiştim. Önce Ece’nin mailde gönderdiği açıklamayı ve izlememizi önerdiği bir videoyu izledim. Egzersiz tam bana göreydi ve hemen uygulamaya başladım.
Etkinliğin amacı özündeki kendinizi tanımanıza yardım etmesi, sizi size yakınlaştırması, kendinize özgü sorular soracağınız ve en önemlisi kendi yol haritanızı oluşturacağın bir deneyim olması. Kulağa harika geliyor değil mi? Evet gerçekten öyle.
Tekniği belki çok seveceksiniz ya da sevmeyeceksiniz bunu bilemiyorum. Ama sıkılsanız hatta yazacak bir şey bulamasanız bile vazgeçmeyin. Sayfalara “yazacak bir şeyim yok ya da çok sıkıldım” diye yazın ama yine de yazın mutlaka. Bırakmayın yani. Umarım hayatınızın bir parçası haline gelir ve her sabah kendinize ve sayfalarınıza zaman ayırırsınız. Küçük bir not: Morning Pages ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek isterseniz Julia Cameron’un The Artist’s Way adlı kitabını okuyabilirsiniz. Teşekkürler !
Kapak Fotoğrafı: Unsplash/@thoughtcatalog
İlginizi çekebilir: Yogi Magger’dan Günlük Tutmak
Yeni tecrübeler edindiren bir yazı, elinize sağlık 🙂
Ben de bakacağım, çok sevdim 🙂
Kesinlikle yapacagim😊