theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
2 hafta önce gezdiğim Dubai'deki Museum of Future'a benziyor. İkisinin konseptleri ayrı ama geleceğe yönelik müze fikri iki müzeyi bir arada düşünmemize neden oluyor.
Hayatımın bundan sonrasında en çok özleyeceğim şey sonbahar olacak. Mevsimlerin mevsimi... Bir itirafta bulunayım: Autumn in New York'un sırf Richard Gere ve sonbahar için seyretmiştim. Animasyonlar tercihleri ilginç olmuş. Elinize sağlık.
2003'de Çek Cumhuriyeti'nin AB Üyeliği ile ilgili bir program için Charles Üniversitesinde bulunmuştum. Mart ayıydı ve geceleri sis içinde tüm şehir bir masaldan çıkmış gibiydi. Prag aşkım o zamandan beri devam ediyor. En sevdiğim 5 şehirden biridir dünya üzerinde. Elinize sağlık...
İtalya'da gezdiğim tüm şehirler içinde Siena bir başka boyuttur. Piazza del Campo'yu gördüğüm anda hayatımda yeni bir döneme girdiğim hissetmiştim. Sırf bu yüzden ara ara bir Bond filmi Quantum of Solace'ın başlangıcını seyrederim; keza film Siena'da başlıyor ve bir Palio yarışı ile devam ediyor.
Merak edip baktım. Dazai 6. intiharında başarıya ulaşmış. Yaşamı tam roman bir kişilik. No Longer Human (ingilizceye böyle çevrilmiş) doğrudan listeme girdi. Bu arada ben Mişima'yı çok severim. Özellikle 6 Çağdaş No Oyunu ve Sea of Fertility Tetralogy' 20. yüzyıl'ın en önemli yapıtları arasında. Okumadıysanız kesinlikle okuyun derim. Sevgiler..
Öncelikle Bertolucci'ye hiç ısınamadım. La Conformista hariç hiçbir filmini sevemedim. Bir de 90ların gençlik korku filmleri ekolünden I know... var. O filmdeki kadro ve gençlik filmleri (ki gençlik filmleri hakkında bir yazım var The Magger'da) ile de pek aram hoş değil. Bir de anti-sinemacı sinemacı Godard var ama ilginçtir en seyredilebilir bir iki filmden birini koymuşsunuz listeye.
İlhan Berk göndermesi ve önerisini çok taktir ettim. Bu hafta sonu gidiyorum ve kitabı da yanıma alıp yeniden okuyacağım bazı satırları.
Yıllar önce bir iş için İETT Genel Müdürlüğü'ne gitmiştim ve çok üzülmüştüm; böyle bir binanın nasıl ziyan olduğunu görünce. Yazınız ile bir düzenleme olduğunu öğrendim ve çok sevindim açıkcası.
Rohmer sevgisi benim için sinemasal zevkin bir seviyesini belli eder. Bu örneğin Tarkovski sevmekten başka bir şeydir. Bunu bir de benim en sevdiğim yönetmen olan Antonioni için de söyleyebilirim. Rohmer yazısı farz oldu
)
Tüm bu filmleri görmüş biri olarak bir iki film dışında başarılı bulduğumu söylemek isterim. Bu arada uzun zamandır bir Eric Rohmer yazısı düşünüyordum; keza tüm filmlerini MUBİ'de tekrar seyrettim. Rohmer hayranlarını The Magger'da görmek beni çok sevindirdi.