theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
listeye aldım; kerem'e alınacaklar kitap listesinde bulunsun.
iyi de kötü yok, post-post-modern bir dönem
''Teknoloji ve içerik çatışmalarına şahit olacağız duygusuna sahibim. Teknoseverler farkında olmadan içeriği yok ediyorlar.'' Son cümle maalesef benim de uzun zamandır düşündüğüm ve korktuğum bir süreç. Okumak bir süre sonra arkaik bir eyleme dönüşecek, çok kısıtlı bir hobi olarak kalacak. Daha da ötesinde şiir ve roman yok olacak. Çok mu karamsar oldu
Hepsini seyrettim.. favorim night stalker
Bir de minibüste olsa var ya
) Covid-19 olmasa minibüs serisi yapacaktım ama pandemi izin vermedi...
Çok severim... Burada da en iyi filmlerden bazılarını seçmişsiniz. Öte yandan çok bilinir mi bilemiyorum bir gizli hazine daha vardır Allen Sinematografisinde: Another Woman (1998) Komedi değil bir dramdır ve varoluşçu sinemanın çok iyi örneklerinden biridir. Elinize sağlık...
Sanat İnsan İçin... Çok güzel
bir de aranjman vardı hatırlar mısın
Hocam iyi hoş yazmışsın ama ben bu Türkçe sözlü Rock ile hiç barışamadım
)
Tam da bir sonraki yazımda mı yoksa ondan sonra mı filmin eleştirisini yazayım diye düşünürken sizin yazınızı okudum. Biraz geç kalmışım açıkcası
Sorrentino benim şu anda yaşayan yönetmenler içinde en sevdiğim ve takip ettiğim bir kaç yönetmenden biri. Filmlerini birkaç kere seyrettim. Bu film bence Sorrentino sinematografisinin zayıf filmlerinden biri ama en zayıfı değil. (Yine bence Berlusconi'yi anlattığı Loro açık ara en kötü filmidir). Loro ve sizin yazınızda da bahsettiğiniz This must be the place'den ise daha iyi buldum. Bu yazıyı okuyunca da toplu bir Sorrentino değerlendirmesi yazmak kaçınılmaz oldu. Elinize sağlık..