theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
Bu 27 mevzuu ilginç bir tartışma konusu ve açıkcası da rock müzik için yaratılan bir mit. Yoksa bakıyorum çok büyük efsanelere (klasik müzikçileri çıkarıyorum keza orada da genç ölümler var ama 27 değil ve çağ gereği gripten bile insanların öldüğü yıllar o dönemler.)Bob Dylan 79 hayatta; Rolling Stones üyeleri (74-79 arası hepsi hayatta); Pink Floyd üyeleri (Syd Barret 60, Wright ise 65 yaşında vefat etti, diğerleri 75-77 arasında). Beatles'da Lennon suikaste kurban gittiğinde 40 yaşındaydı; Harrison 58 yaşında kanserden öldü; diğerleri 80 oldu. Bu liste daha da uzar. David Bowie 70'de kanserden öldü. En hızlı yaşayan Iggy Pop bile 74 oldu.
''Şayet olacaksa, daha çok var
Gerçek ve maceracı bir Endülüslü’nün doğumuna
feryat eden kelimelerle zerafetinin şarkısını söyleyeceğim
ve hüzünlü bir esinti hatırlayacağım
zeytin ağaçları arasından''
Daniel Day Lewis gibi.. az ve öz filmde oynuyor. Fargo hala benim favori filmimdir.
3 kere gittim... 2 yaz bir kış. Yazın çok sıcak ve açıkcası sonbahar ve kış havası yok. Kışın ise sisler altında, bambaşka bir havaya bürünüyor. Bologna benim de 3 favori şehrimden biridir İtalya'da. Bir de merkeziliği sayesinde Kuzey Italya'nın Modena, Ferrara ve Parma gibi şehirlerine ve Tosca'daki Floransa, Siena ve Pisa'ya da ulaşmak mümkün. Anılarım depreşti, hüzünlendim... Ve kendime bir kez daha sordum: Bir gün gelecek de biz yine özgürce sevdiğimiz şehirlerin meydanlarında, sokaklarda dolaşabilecek miyiz? sevgiler
çok teşekkürler 🙂 Kerem'in adını da hem anlamı hem de zamansız oluşu yüzünden koyduk. Hem klasik hem de güncel. Kız için Azra da güzeldir, o da listemizde üst sıralarda. Bu isimle ilgili olarak bir anımı anlatayım da isim konusunun nasıl büyük bir toplumsal mevzu olduğunu anlayın: Aslı hamile iken ve henüz bebeğin cinsiyeti belli değilken çok yakın bir arkadaşımızla oğlan olursa Kerem kız olursa ben (naz) annesi de (Azra) istiyor demiştik. O da 'Azra ne kötü, işte Azra bilmem şu var çok itici dedi.' Ben de bir tek Azra biliyorum, o da Azra Erhat; kültür tarihimizin en önemli isimlerinden dedim. Meğer onu bahsettiği Azra Akın diye bir mankenmiş 🙂 isim koyarken bir de 'celebrity' boyutu var yani...
Marias hakkında okuduktan sonra yine Yapı Kredi tarafından yayınlanan Seda Ersavcı çevirisi ile 'Yarın Savaşta Beni Düşün' romanını aldım. Biraz hayal kırıklığı yaşadım açıkcası. Aylardır bitiremedim. Bu yazınızı okuyunca bir şans daha vereyim mi yazara diye düşünüyorum.
Yazıyı bıraktığınız yerden başlayayım: Bu konuda çok şey derim 🙂 Aslı ile daha evlenmeden oğlumuz olursa kızımız olursa ne ad koyarız diye bayağı kafa yorduk. Hatta geçenlerde eski defterleri karıştırırken (gerçek anlamda 🙂 yaptığımız isim listelerini buldum. İsim işi zor. Bizde allahtan karışan olmadı. Açıkcası ben isimleri günümüze uygun olsaydı kızım olsaydı anneannemin oğluma da dedemin adını koymak isterdim. Maalesef isimleri 1920ler ve 30larda kalmış isimler. Bu açıdan bizdeki isimlendirme sistemini hiç sevmiyorum. 5 yılda isimler eskiyor ve isim modası diye bir şey var. Oysa bir isim 500 yıl kullanılabilmeli. Bizde böyle isimler çok az. Uyduruk isimlere de karşıyım ayrıca. Klasik isim verin keza yazınızda da dediğiniz gibi o isimle bir ömür geçirecek. Yorumumu eski maarif takvimi gibi bitireyim: Bugün doğanlara isim: Oğlan - Kerem (oğlumun adı) Kız - Naz (kızım olsa koyacağım isim)
Çok iyi bir kitapmış; hemen alıp okuma listeme ekleyeceğim. Elinize sağlık...
Yazı vakit alacak; ben şehirleri yazayım sen tik at 🙂 Bunlar kasaba değil şehir aslında. Çok çok küçük şehirler değil, çok bilinen turistik şehirler arasında yer almıyorlar: Perugia, Lecce, Ferrara, Modena, Verona, Bergamo, Trieste, Piacenza, Vicenza, Padoa... Senin Güney'e yaptığın iltiması ben Kuzey'e yapmışım 🙂
yazıda okudum; zaten ilk de orada duymuştum. Ne kadar yaygın ve sektöre olumlu etkisi var mı onu merak ettim 🙂