theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
Belki de
) gerçekten özgün bir sihri vardır italya’nın... çok teşekkür ederim
4 aydır doğrudan Spor ile ilgili bir işte çalışıyorum ve bu kadar kısa zamanda spor ile ilgili bilgim, algım tamamen değişti. Hatta spor, egzersiz, fiziksel aktivite arasındaki farkları da öğrendim. Yakında yazmayı da planlıyorum bu konuda; şu anda Dünya Sağlık Örgütü fiziksel hareketsizliği de bir pandemi olarak tanımlıyor ve önümüzdeki dönemde şu anda en çok 4. ölüm nedeni olan fiziksel hareketsizliğin çok büyük bir sağlık sorunu olacağını ifade ediyor. Türkiye de Avrupa'nın en kilolu ülkesi ve buna bağlı sağlık sorunları da en yüksek olanı. Egzersiz yapmanın, düzenli fiziksel aktivitenin sağlığa etkisi dışında yazdığınız gibi stres atmaya da büyük etkisi var. Bir de katılıyorum: O chia tohumundan, yeşil sulardan ve özellikle de matcha çayından ben de nefret ediyorum
Bir kol saati koleksiyoncusu olarak ilgiyle okudum. Beşiktaş'ta oldukça yaşlı saat ustası bir amca vardı: ona çok saat götürmüşlüğüm vardır. Yaşıyorsa buradan saygılarımı iletiyorum, uzun ömürler diliyorum...
Ben büyük bir Sorrentino hayranıyım. Şu anda da Sorrentino sineması üzerine bir yazı üzerine çaılışıyorum yakında The Magger'da yayınlayacağım. Diziyi 2 günde bitirdim. Uzun zamandır ayrı bir yazıda yazayım mı diye düşünüyordum ki The New Pope yayınlamaya başladı. İkisini bir yazayım mı diye de düşünüyordum ki sizin yazınız geldi. Dizi hakkında görüşlerim hala net değil. Sorrentino olduğu için diziye sempatim çok ama o çekmeseydi acaba olur muydu diye düşünüyorum. O yüzden nihai kararımı The New Pope sonrası vereceğim ama seyredilen çoğu şeye benzemediği kesin.
4 ayrı çeşit söyledim: Damla sakızlı - kara dutlu açık ara mükemmel bir ürün. Favorimiz oldu. Oğlum Kerem (3 yaşında) çilekliyi çok sevdi. Kahveli de güzel. Bir tek limonlu olanı sevemedik. Şimdi fıstıklı tuzlu karamelli sipariş ediyorum. Ben sanırım kolay kolay klasik lokum yemem bundan sonra
Melodi tipik bir 80ler Alman pop... Bir de birçok şarkıyı anımsatacak kadar benzer akorlar var. Ben bile bir çırpıda 5-6 grup saydım bu şarkının ait olabileceği. İlginç bir vaka...
Yedikten sonra yazarım. Teşekkürler...
şu anda ilk siparişimi veriyorum... instagram hesabını takip ediyordum ama sipariş yazınız sonrasına kısmet oldu
Scone... ah scone
Burada önemli olan maalesef bizde 'butter milk' denen ürüne ulaşmadaki zorluk. Aynı şeyi 'double cream' için de yaşıyorum. Yine de her türlü yenir. Benim favorim hafif ekşimsi reçel ve veya ricotta. Kremamsı kıvamı olan bir peynir de olur. Kaymak da iyi gider tabi sizin yazdığınız gibi. Elinize sağlık...
Fikret Mualla sanatından çok yaşamı ile ilgimi çeken bir ressam olmuştur her zaman. Kendine has bir resim dili oluşturamamış gibi gelir bana. Matisse anımsatır Toulouse-Lautrec anımsatır kimi zaman dışavurumcular. Öte yandan resimlerinde sevdiğim şey hüzün... Bilemiyorum belki de yaşamını iyi bildiğim için resimlerine baktığımda hep hüzün hissediyorum. Elinize sağlık bu önemli ismi yazdığınız için...