theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
Teşekkürler, çok memnun olduğum beğendiğinize... Şükür ki İtalya'nın bu karanlık yüzü ile karşılaşma olasılığımız çok yüksek değil.
Kesinlikle yorumunuza katılıyorum. İtalya’nın güzellikleri o kadar muhteşem ki diğer herşey ikinci planda kalıyor. İş için yapacağım dışında ilk seyahatimi İtalya’ya yapacağım. Teşekkürler yorumunuz için.
İtalyanca'nın en büyük güzelliklerinden biri o kadar melodik ve muhteşem bir dil ki herşeyi güzelleştiriyor. Bu Dolce Far Niente de böyle bence. Açıkcası katılmadığım bir düşünce. Bu dünyada zamanımız kısa, o yüzden de mümkün olduğunca değerlendirmeden yanayım. Öte yandan benim kendime has bir Dolce for Niente anlayışım var: Yavaşlamam gerektiğini düşündüğümde görece önemsiz işler yapmak. Mesela aksiyon filmi seyretmek, spotify listelerimi revize etmek, terasa çıkıp müzik dinlemek... Tabi bu zaman konusunda en önemli nokta çocuk sahibi olmak. Kerem 'baba benimle araba oynamak ister misin' dediğinde herşeyi bırakıp onunla oynarım 🙂
Kendisinin poetikası benim şiir zevkime pek uygun değildi. Aforizmalar şeklinde yazılan Japon şiir tarzı 'haiku'nun Türkiye'deki en önemli temsilcisiydi. O yüzden şair olarak okuduğum bir isim değildi. Öte yandan Aruoba Türk Düşünce ve Entelektüel yaşamına çok önemli katkıları olmuş, eskilerin tabiri ile, büyük bir adamdı. Öncelikle üniversite koridorlarına sıkışmış, felsefe tarihi ağırlıklı, aşırı teknik ve günümüzden kopuk bir felsefe anlayışının hakim olduğu ülkemizde bağımsız olarak felsefe yapan ender isimlerden biri, hatta birincisiydi. İkincisi çevirmenliğidir ki önemli felsefi metinler yanında Rilke ve Celan gibi Alman Edebiyatı'nın çok önemli şairlerini Türkçe'ye kazandırmıştır. Ben özellikle Celan'ı ondan öğrendim ve sevdim. Sancaktar Rilke'nin Türkçe okuduğum ve Rilke ile ilgili başucu kitaplardan biridir. Ruhu şad olsun...
Osman Hamdi Bey Kurbağa Terbiyecisi tablosu rekor fiyata satılınca bir anda magazin nesnesi oldu. O yüzden de içeriğinden koptu.
Son dönemde alternatif Türk gruplarının sayısında önemli bir artış var. Ben de yeni yeni keşfediyorum. Bu grup görece eskiymiş ama sayenizde duydum.
Sn. İrem Yeşim çok çok teşekkür ederim. Yorumunuz ve aynı düşüncede olduğum sanat severler olduğunu görmek de beni iyi hissettirdi.
Ben çok bileklik kullanıyorum. Hem kendime hem de çevremdekilere hediye alacağım.
Osman Hamdi Bey hakkında yazmak nereden aklınıza geldiyse çok iyi olmuş. Böylelikle kendisini bir kez daha anmış olduk. Tabi Berlin deyince de bir kez daha akla Pergamon geliyor.
gizem hanım teşekkür ederim 🙂