theMagger.com'a kayıt olduğunuzda,
• theMagger’a keşiflerinizle katkıda bulunarak, yazar olup dilediğiniz konuda yazılarınızı yayınlayabilir ve kendi blog sayfanızı oluşturabilirsiniz,
• Yazılarını kaçırmak istemediğiniz yazarları, sevdiğiniz kategorileri ve ilginizi çeken etiketleri takip edebilirsiniz,
• Takip ettiğiniz yazar, kategori, etiket ve okuduğunuz yazılara göre size özel ana sayfa akışınızı oluşturabilirsiniz,
• İlginizi çeken yazıları sonra okumak için kaydedebilirsiniz,
• Yakınımdakiler bölümünden çevrenizdeki mekanlarla ilgili theMagger.com'da yazılmış yazıları görebilirsiniz,
• Yazılara yorum yaparak merak ettiklerinizi yazara sorabilir; fikirlerinizi yazar ve okurlarla paylaşabilirsiniz,
Bizimle birlikte pek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkacağınızdan emin olabilirsiniz. Şimdiden hoş geldiniz!
Hepsini yerim 🙂)) Dubai'de bir iki iyi Bosna restoranı var. Bir de Gram 21 var (evet ismi filmden geliyor); Fusion Balkan mutfağı, Sırp ve Boşnak mutfağına çağdaş dokunuşlar yapıyor. Otantik değil ama çok iyi. Zaten yakın zamanda da Michelin Rehber'e girdi.
So'ya 80'lerin en iyi 25 albümü yazımda yer vermiştim. Bence de pop tarihinin en iyi albümlerinde biridir.
Ergenliğim iki grubu, Depeche Mode ve The Sure yeniden albüm yapıyorlar vay be 🙂) Sanırım eskici dükkanına nur yağıyor.
Roland Barthes, Bir Aşk Söyleminden Parçalar bu konudaki belki de başucu kitabımdır. Böyle bir listede kendisine de yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Saraybosna sanırım Avrupa'nın en hüzünlü şehirlerinden biri, belki de birincisi. En önemli teselli güzel yemek...
Benden erken davrandınız. Film hakkında ilk ben yazmak istiyordum ama iş ve seyahatlerden dolayı bir türlü seyredemedim. Çok iyi yazı. Artık seyretsem de yazmam 🙂 sevgiler
Ben İstanbul'da yaşarken zamanımın önemli bir bölümü esnaflarla geçiyordu. Benim için İstanbul demek esnaf demektir. Alışveriş yaptığım hemen hemen tüm esnaf ile de zamanla dost oldum. Sadece çaylarını içmeye uğradığım bile olurdu. Evin karşısındaki fırınımız Yalıboyu, yanındaki şarküteri Bi tat, yıllardır saçlarımı kestirdiğim Ekip Kuaför, 25 yıldır gözlüklerimi aldığım Nişantaşı'ndaki Murat Optik, tespihlerimi aldığım Hakan Gümüş, yıllardır gömleklerimi diktirdiğim Albino gömlekçilik ve sahibi Tayhan ilk aklıma gelenler.
Benim çok dinlediğim bir grup değil ama kardeşim The Back Room albümünü almıştı. Orada Munich var, benim en favori Editors şarkım odur. All Sparks sanırım grup ile en çok özdeleşen parçadır muhtemelen. O şarkının hareketli gibi gözüken melankolik havası çok iyi. Bir de vokale bu kadar yakışır bir şarkı.
Zincirli Han (ki o görece popüler olmaya başladı) ve özellikle Ayvansaray bölümleri ile İstanbul'a olan hakimiyetinizi taktir ettim. Elinize sağlık...
Evet yönetmenin bilinçli bir seçim yaptığı açık. Bu arada değinmeyi unutmuşum; gerçekten çok estetik bir film olmuş ayrıca, yazınızda bunun altını çizmenizi de taktir etttim 🙂