Mutfak Sanatları Akademisi’nde Vazgeçemediklerimiz 1 isimli workshopun içeriği gerçekten de birçoğumuzun vazgeçemediği yemeklerden oluşuyordu.

Peki neydi bu vazgeçemediklerimiz: MSA Vazgeçemediklerimiz Kursu

Tavuklu sezar salata
Porçini mantarlı risotto
Cafe de Paris soslu antrikot
Creme brulée

Her şeyden önce restoranlarda sipariş verdikten siparişimiz gelene kadar geçen sürede mutfakta neler yaşandığını öğrendik, sanırım bundan sonra daha sabırlı olabilirim.

Tatlımızın yani Creme Brulée’mizin pişme ve soğuma süresi göz önüne alınarak öncelikli olarak tatlıyı hazırlayıp fırına verdik. Basit görünen bu tatlının yapım aşamasında bizi en çok zorlayan konu mikser yerine kol kuvveti kullanmak oldu.

Sırada tavuklu sezar salata vardı. Yine çok basit olarak nitelendirdiğimiz sosunu kendimiz yaptık. Aslında mayonez yapmak oldukça zormuş!

Yaptığımız yemekleri kuru kuru yememize daha fazla dayanamayan şefimizin şarap ikramıyla yemekler gerçek tadını buldu. Tercihim daha önce Kayra Wine Center’da katıldığımız şarap workshopunda keşfettiğim ve “vazgeçilmezlerim” arasına giren Leona Narince Chardonnay’dan yana oldu.

Risotto yapımındaki en önemli şey “sabır”mış. Tüyosu sıcak suyu kepçe kepçe dökmek ve her kepçeden sonra suyunu çekmesini beklemek.

Cafe de Paris soslu antrikot aslında bana oldukça uzak bir yemek diyebilirim. Sosu bence çok ağır, fakat seveni çok. Antrikot için sizinle paylaşabileceğim tüyo ise ön-arka 1’er dakika yüksek ateşte pişirdikten sonra istediğiniz pişme şekline kadar pişirin.

Tatlımızı önceden pişirip soğuma için dolaba koymuştuk. Son işlem olarak tabii ki üzerini yaktık.

Biz her ay 1 yemek workshopuna katılmaya karar verdik. Hafta içi akşamları “bu akşam nerede yesek?” sorusuna çok güzel bir alternatif cevap. Keyifli geçen 3 saat ve bizim pişirdiğimiz yemekler. En güzel restaurantta yediklerimizden bile daha keyifli!