Munduk Moding Plantation, Bali’nin Bedagul bölgesinde, gökyüzünün su damlalarıyla, Bali denizi ve Java yanardağları ile kesişim noktası, doğanın tam ortası; cırcır böceklerinin şarkılarına ev sahipliği yapan, her baktığınız yönde bir sanat eseri niteliğinde doğa manzaralarına denk geldiğiniz büyülü bir yer, gizli bir hazine. Bali’nin en güzel sonsuzluk havuzlarından ve açık jakuzilerinden biri burada. Bunu yalnız ben söylemiyorum, Munduk Moding Plantation’ın sonsuzluk havuzu 2014 yılında Asia Spa tarafından dünyanın en iyi 10 sonsuzluk havuzu arasında gösterilmiş (üçüncü olmuş)… Rahatlıkla söyleyebilirim ki, burası yalnızca bir otel değil; başlı başına bir deneyim! 

Konum

Doğayı seviyorsanız, sessizliği ve huzuru hissetmek istiyorsanız, mis gibi dağ havasını içinize çekmek ve birkaç günü kelimenin tam anlamıyla bulutların üzerinde geçirmek istiyorsanız Munduk Moding Plantation’ı çok seveceğiniz kesin. Burası aktif olarak üretim yapılan bir kahve tarlası ile birlikte var olan, yemyeşil ormanla çevrili bir alan. 2020’de World Luxury Hotels Association tarafından Güney Asya’nın en eko-lüks oteli seçilmiş! Anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum… Aslında tüm hikaye, 2017 yılında Munduk’un yaratıcı ailesinin Endonezya’ya seyahat etmesi ile başlıyor. Aile özellikle Munduk çevresine hayran kalıyor; derken şu anda tesisin genel müdürü olan, o zamanlar ise otelcilik sektöründe yeni yeni kendine yer edinen Gede Uliadnyana ile tanışıyorlar; kendisinin yardımıyla, terk edilmiş beş hektarlık kahve ekim alanında Munduk Moding Plantation’ın ilk tohumlarını atıyorlar… 

Daha ilk günden bu yana, villaların hepsi ödüllü Bali mimarları, Popo Danes ve Era Anastasia tarafından, Bali’ye özgü mimari ve modern yaklaşımın bir araya gelişi ile yapılıyor. Bizim konakladığımız tek yataklı ve havuzlu / jakuzili villa ise anlatılmaz yaşanır türden. Hem tamamen izole hissediyorsunuz, tamamen size özel ve sessiz bir alandasınız; hem de sanki tüm dünyayla iç içesiniz gibi, doğa sesleri ve renkleriyle bir an olsun size yalnız hissettirmiyor. Villanızda ek hiçbir şeye kolay kolay ihtiyaç duymuyorsunuz çünkü her şey ama her şey sizin için özenle düşünülmüş oluyor. Henüz tesiste neler yapabileceğinize gelmedim ama eğer bizim konakladığımız villa da kalırsanız, size özel küçük kütüphanenize göz gezdirebilir, özel jakuzinizin içinde gün batımı keyfi yapabilir ve doğanın mis kokularını içinize çekebilirsiniz.  

Yemekler ise adeta şölen… Tesisin özel restoranı MiMPi Restoran’da kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinin her biri için geniş bir yelpazede seçenekler sunuluyor. Bali, Endonezya, Asya ve Füzyon mutfağından izler taşıyan tabakların hepsinde kendi ürettikleri organik sebze, meyve ve baharatları kullanmaya özen gösteriyor; tarladan sofraya yaklaşımını destekliyorlar. Kahvaltınızın ve tercih ettiğiniz tüm öğünlerin tadına villanızda, büyüleyici dağ ve yanardağ manzaraları eşliğinde varabiliyorsunuz. Farklı bir kahvaltı deneyimi yaşamak isterseniz MiMPi kahvaltıyı mutlaka deneyin derim: Jaffle, Nasi Goreng, Lak Lak, Biu Mekukus gibi farklı tabakların tümünü bu kahvaltı seçeneğinde tadabiliyorsunuz. Merak edenler için, otelde her öğün için farklı bir vegan / vejetaryen menüsü de bulunuyor. Akşamları ise uyumadan önce kapınızın çalınmasına hazırlıklı olun: Size her akşam için uyumadan önce okuyabileceğiniz minik bir masal ve yanında kahveli çikolatalar getiriyorlar. Daha tatlı bir düşünce olabilir mi bilmiyorum! 

Ayrıca daha önceden bahsettiğim gibi, burası aynı zamanda bir organik kahve üretim alanı ve Bali’ye yeniden yüksek kalite kahveyi getirmek, çiftçilere gelir sağlamak ve lokal topluluğu desteklerken aynı zamanda doğayı koruyabilmek gibi amaçlarla burada kendi kahve çekirdeklerinden üretim yapıyorlar; size ise birbirinden değişik aromaları keşfetmek düşüyor! Çekirdekler tamamen kırmızı olduklarında elle toplanıyor, iki – üç hasattan geçiyor ve sizlere sunulmak üzere hazır hale geliyor. Bu noktada özellikle “kopi luwak” adlı kahvelerinden bahsetmeliyim. Kopi Luwak, dünyada en ender bulunan kahvelerden biri olma özelliğini taşıyor. Oldukça aromalı bir tadı olan kahvenin namı Melbourne’dan Paris’e uzanıyor; gelirseniz denemeden dönmeyin. 

Sırada “MMP Experience Programme (MMP Deneyim Programı)” var, Bali’nin doğası ve kültürünü keşfetmelerine yardımcı olmak amacıyla öyle ince düşünülmüş bir deneyim yolculuğu tasarlamışlar ki misafirlerine… Hangisine katılacağınızı şaşırıyorsunuz! Programda yer alan tüm aktiviteler konaklamanıza dahil oluyor, ek bir ücret beklemiyorlar. Her gün, bir sonraki günün saatleriyle birlikte detaylı programını villanıza getiriyorlar ve böylece sizi bekleyen günün aktivitelerini planlayabiliyorsunuz. Bu aktivitelerden bazıları şöyle: Bali kültürüne özgü adaklar yapmayı öğreneceğiniz workshoplar, her cuma katılabileceğiniz yoga dersleri, geleneksel kahve işleme ve tadım buluşmaları (bu buluşmalarda kahvenin nasıl büyüdüğünü, hasat edildiğini, kurutulduğunu, temizlendiğini ve geleneksel yollarla nasıl içime hazır hale getirildiğini öğrenebiliyorsunuz), Bali kültürüne özgü uçurtma yapımı dersleri, Bali kıyafetlerinin nasıl giyildiği ve her parçanın neleri temsil ettiği ile ilgili workshoplar, ‘gamelan’ adlı enstrümanı çalmayı öğrendiğiniz dersler, Hindu seremonileri ve tapınak ziyaretleri, pazar akşamüstleri Bali dansı dersleri, sabahları rehberli trekking rotaları; Munduk şelalesine, Ulun Danu Tapınağı’na, botanik bahçeye veya Candikuning’deki yerel pazara ziyaretler… Ve daha fazlası! Akşam üzeri olunca çay veya kahve ile birlikte ev yapımı Bali keklerinden servis ediyorlar size. Akşama doğru isterseniz üst kattaki ortak alanda düzenlenen film gösterimlerine katılabiliyor veya dışarıda yakılan büyük ateşin etrafında içeceğinizi yudumluyorsunuz.

Bitmiyor… Kendi villanızda izlemek üzere DVD koleksiyonundan seçimler yapabiliyorsunuz, aynı şekilde Bali kültürü ve doğasına özgü onlarca kitaptan oluşan kütüphanenin içinde kaybolabiliyor, ponilerin üzerinde yağmur ormanlarını keşfe çıkabiliyor, bir çift dürbün ile çevrenizdeki kuşları gözlemleyebiliyor ve söylememe gerek yok, tabii ki sizi çevreleyen panoramik manzaraları ile sonsuzluk havuzlarının içinde uzun keyif saatleri geçirmeyi deneyimleyebiliyorsunuz. Unutmadan, otele giriş yaptığınız andan itibaren sizinle özel olarak ilgilenen, her ihtiyacınızda özel olarak ulaşabileceğiniz iki eşlikçiniz (butler) oluyor. Başta bizimle ilgilenen Leo ve Gargita olmak üzere, otelde çalışan herkesin özenine, güleryüzüne ve ilgisine hayran kaldım. Abartmıyorum, hayatımda bu kadar mükemmel bir servis ve ilgi hiçbir yerde görmedim… Bu yüzden Munduk’u çok özel bir otel kılan en büyük faktörlerden birinin, çalışanlarının sıcaklığı ve profesyonelliği olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.  

Gezdiniz, gördünüz, öğrendiniz, keşfettiniz; şimdi biraz rahatlama zamanı. MMP Spa ekibi, Bali kültürüne özgü çeşitli masaj terapileri konusunda epey tecrübeye sahip; bunu deneyiminizin daha ilk anından anlamak mümkün oluyor diyebilirim! Esansiyel yağlar eşliğinde yapılan geleneksel Bali masajından tutun; geleneksel Bali masajını sıcak taşlar ve aromaterapi ile birleştirdikleri imza masajlarına; aküpresürden egzotik bir baharat olan Boreh ile yaptıkları Boreh masajına, size çeşit çeşit deneyim sunuyorlar. Özetle, şöyle bir geriye baktığımda güzel bir konaklama deneyiminin çok ötesinde, unutulmayacak bir yolculuk görüyorum ben. Ruhuma iyi geldin Munduk Moding Plantation, kalbimin sesini daha çok duyar oldum bu üç gün. Teşekkür ederim…  

Kapak fotoğrafı: Instagram / @mundukmodingplantation/

İlginizi çekebilir: İrem Bali’den Sankara Resort