Filmlerde çoğu zaman görürüz, çocuk şato gibi bir evde; dinozor iskeletleri, sonu gelmeyen kitaplar, kavanozlarda böcekler, doldurulmuş hayvanların olduğu bir odaya girer ve şaşırarak bakakalır, merakla hepsini inceler…

Sergi hakkında bilgi vermeden önce bende uyandırdığı hissin tam olarak bu filmdeki çocuk gibi olduğunu söyleyebilirim. Ancak Murat Morova’nın bize sunduğu, nesli doğal yollarla tükenmiş dinozorlar değil, bizim yüzümüzden yok olan doğa, hayvanlar, sistemler, haritalar, sınırlar…

Natürmort, konusu cansız varlıklar (ölü hayvanlar) veya nesneler (meyveler, çiçekler, vazolar, vb.) olan sanat eserlerine verilen isim… Ortaya çıkışı da 17. yüzyıldaki zenginlerin sahip olabildikleri bu ölü, durağan varlıkları sergileme çabası. Sergideki çalışmalarsa, sergi isminden yola çıkarak bizde geleneksel natürmort çalışmalardaki hayranlık uyandıracak taze meyveleri değil kendimize pay çıkarmamız gereken yüzleşmeleri içeriyor.

Sergi tanıtım yazısında işler “Morova “Nature-Morte” ile insanın doğanın dengesine verdiği tahribatın geri dönüşsüz bir noktaya doğru ilerlediğini hatırlatarak izleyiciyi ölümün yıkıcılığı ve yaşama gücünü yeniden elde etme arzusu arasındaki arafa, estetik ve politik önermeler arasında bir yolculuğa davet ediyor.” cümlesi ile tanımlanmış .

Sergideki işler eski, bir koleksiyoncunun gizli arşivinden çıkmış gibi ama konu olarak hepsi güncel. Dünyaya ait sorunlar olduğu için de multi-kültürel. Doğu-Batı,eski-yeni her izi detaylarda görebiliyorsunuz. Kişisel olarak Murat Morova’nın modernleşmiş İslamik formlu eserlerini de çok seviyorum .

Bu iki çalışmaya bütün olarak bakınca aksı kırılmış, eski doğasında, yörüngesinde olmayan dünyadan bakan bir kuş ve onun kurguladığı dünyaya bakışını görüyorum. Kuşun ütopik dünyası, dünya haritasının belki de değişen, değişmesi gereken izdüşümü ve Hat sanatı gibi işlenmiş minik kuş detayları ile bu sergide en çok beğendiğim çalışma oldu. Sergi metninde de bahsettiği gibi bütün heykelcikler ve çalışmalar oldukça Art Nouveau dönemini andırıyor.

Sergide aynı zamanda el yapımı kağıt üzerine zift ve çini mürekkebi ile çalışılmış 13 parçalık isimsiz çalışmalar da var.

Sergideki işler dünyayı nasıl bu hale getirdik, nasıl çirkinleştirdik gibi soruları estetik bir biçimde soruyor.

Sergiyi İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı’ndaki Galeri Nev’de 29 Mart tarihine kadar gezebilirsiniz. Galeri Nev, Pazar-Pazartesi hariç her gün 11:00-18:30 arası açık.