Makarna öğrenci evlerinin vazgeçilmezi, evde yiyecek bişey yokken kolayca yapabileceğimiz basit bir yemek gibi görüledursun esasında benim gibi makarna aşıkları için bu tanımlardan çok daha fazlası! İtalya’nın meşhur lezzeti olan makarnaların hamurlarının en güzel şekilde nasıl açıldığı, nasıl lezzetlendirildiğini öğrenmek adına MSA’ya doğru yola çıktık!

Günde üç öğün yiyebilecek kadar sevdiğim makarnanın hamurunun açılışını, nasıl dolgulandırıldığını ve hangi çeşidine hangi sosların yakışabileceğini öğrenme isteği içerisinde Mutfak Sanatları Akademisi’nden içeri giriyorum. Hazır makarnalarla ve basit soslarla yapılanlar yerine el yapımı taze makarnalar her zaman tercihim olmuştur çünkü lezzetine büyük bir katkısı olduğunu düşünürüm; ancak bugüne kadar hamur açma gibi bir tecrübem olmamıştı. Bu yüzdendir ki becerebilecek miyim diye heyecanlanıyorum, böyle profesyonel bir ekiple karşılanınca rahatlıyor içim, belli ki çok keyifli saatler geçireceğiz.

MSA, 2004’ten bu yana yüzlerce aşçı yetiştirmiş olan, başarılı bir akademi. Yiyecek-içecek sektörüne kazandırdıkları yüzlerce profesyonel aşçının yanısıra, bizim gibi yemek için yaşayan, bunu ve yemek yapmayı zevk haline getirmiş insanlara özel workshoplar düzenleyerek isteyen herkesi bu işin içine katıyorlar. Özel eğitmenleri eşliğinde yapılan workshopları çoktandır duyuyordum ve sonunda katılabilmeme mutlu oldum oldukça.

El yapımı makarnalar workshopunda neler mi oldu? İşte cevabı: Öncelikle iki kişilik setlerde, yapacağımız yemekle ilgili tüm malzemeler, aletler ve önceden pişirilmesi gereken (kuzu incik) yiyecekler mevcuttu. Msa tarafından bize armağan edilen önlüğümüz ve başlığımızı takıp yola koydulduk. Unla yumurtayla haşır neşir olup, hamurumuzu yoğurduktan hemen sonra, hamurları dinlendirerek makarnalarımızın soslarını yapmaya başladık. Ragu soslu fettucini, fesleğen, domates soslu közlenmiş patlıcan ve parmesan dolgulu tortellini ve kremalı mantarlı spagetti vardı menümüzde. Sonunda ise daha çok Cookshop’tan hatırlayacağımız, magnolia puding ikram edildi ki o kadar güzel lezzetleri tattıktan sonra bu da bir mutlu son oldu bizim için.

Ragu sosu hazırlarken, bi saat öncesinden arkamızdaki ocaklarda pişmeye bırakılmış kuzu incik, kereviz, havuç bol soğan ve sarımsak kullandık. Makarnalarımızın içlerine kırmızı ve beyaz şarap koymayı da ihmal etmedik. Ayrıca workshop süresince bize ikram edilen şaraplarımızdan da içtik, bu şarap çeşitleri yediğimiz makarnalara göre değişen ve önerilen çeşitlerdi. Mesela Ragu soslu Fettucini eşliğinde Kavaklıdere’nin Ancyra Narince çeşidi önerilmişti. Tortellininin dolgusu içinse öncelikle patlıcan közledik, krema ve parmesanla tatlandırıp son vuruşu domates sosla yaptık. Menünün sonundaki spagettiye yerimiz kalmadığından, özel makinelerde diğer hamurları açtığımız gibi açtık ve paketleyerek eve götürmeye karar verdik. Kestane ve istiridye mantarları, beyaz şarap, krema ve parmesandan oluşan sosu da pişirdik, bütünlüğü bozmak istemedik. Bu fırsatı vermeleri de çok hoştu doğrusu, evdekiler de bizim kadar mutlu bitirdi günü bu sayede 🙂 Tüm bunları yaparken bize yol gösteren eğitmenler, asistanları orada bulunan herkes oldukça ilgili ve öğreticiydi. Biz acemilere yol gösterişleri, yardımcı oluşları belki de özgüvenle leziz makarnalar ortaya çıkarabilmemizi sağladı.

MSA’nın internet sitesinden de takip edebileceğiniz üzere, Nisan boyunca da bazı workshoplar olacak burada. Etler ve pişirme teknikleri, cupcakeler, italyan mutfağı, pizzalar ve salatalar bunlardan yalnızca birkaçı. Gerçekten bu eğlenceli ve öğretici workshopları deneyimlemenizi öneririm. Müthiş mutluluk verici bir tecrübe oldu, şiddetle tavsiye ediyorum!